Olay, 14 Şubat sabahı Aksu ilçesinde bulunan Altıntaş Mahallesi'nde gerçekleşti. Hüsamettin Keklik, 112 Acil Çağrı Merkezi'ni arayarak, sabah işten döndüğünde eşinin cansız bedeniyle karşılaştığını bildirdi. Sağlık ekipleri, Düriye Çiğdem Keklik'in göğsünden tüfekle vurularak hayatını kaybettiğini tespit etti.
Kaza yerinde, 'Seni aldatmadım, fotoğrafların hiçbirinden haberim yok, senden başkasını düşünmedim. Seni canımdan çok sevdim. Sana bunları yaşattığım için çok üzgünüm. Hakkını helal et. Kendi isteğimle canıma kıyıyorum, kurtuluyorsun benden' yazılı bir mektup bulundu.
Olayla ilgili olarak gözaltına alınan Hüsamettin Keklik, polis merkezinde verdiği ifadede eşinin intihar ettiğini öne sürdü. Adliyeye sevk edilen Keklik, nöbetçi hakim tarafından tutuklandı.
Mektupta Parmak İzi Tespit Edildi
Düriye Çiğdem Keklik'in şüpheli ölümüne dair Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame, 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından onaylandı.
İddianamede, 'Eşe karşı kasten öldürme' suçuyla yargılanması talep edilen Hüsamettin Keklik’in parmak izinin 'intihar mektubu' üzerinde bulunduğu belirtildi. Hazırlanan raporda, mektubun maktul tarafından yazıldığı ifade edildi.
İlk Duruşma Gerçekleşti
Hüsamettin Keklik'in davasının ilk duruşması, 23 Haziran'da Antalya 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Taraflar ve avukatları mahkeme salonunda hazır bulundu.
Eşini öldürmediğini ve intihar ettiğini yineleyen Hüsamettin Keklik, “Eşim bir gün video göstermek için telefonunu bana verdi. Eski sevgilisiyle olan fotoğraflarını gördüm. Silmesini istedim. Ancak çöp kutusunu kontrol ettiğimde fotoğraflar çöp kutusundaydı. Geçmişin silinmesi gerektiğini söyledim. Dışarı çıktım, eşimde nefes darlığı olduğu için eve geri döndüm. Ertesi gün eşimin telefonunu kontrol ettiğimde hala eski sevgilisine ait fotoğraflar vardı. İşten döndüğümde eşimi yerde buldum” şeklinde ifade verdi.
'Herhangi Bir Darp Uygulamadım'
Evdeki ruhsatlı tüfeğin eşinin kendisini vurduğunu aktaran Keklik, “Hemen 112'yi aradım. Telefonda konuştuğum ekipler eşimi kontrol etmemi istedi. Sehpanın üzerinde bir mektup vardı. Aldım, okudum. Eşimle fotoğraf dışında hiçbir tartışmamız olmadı. Evlenmeden önce intihara meyilli olduğunu biliyordum. Kendisine karşı herhangi bir zor kullanmadım. Suçlamaları kabul etmiyorum” dedi.
Kızının ölümünü telefonda öğrendiğini belirten Ekrem K., “Kızımla yaklaşık 3 aydır görüşmüyordum. Eşim, kızımı aramış. Önce açmamış, üçüncü arayışında sanığın abisi telefonu açtı ve gelmemiz gerektiğini söyledi. Eve gittiğimizde kızımın öldüğünü öğrendik” dedi.
Mütalaada Beraat Talep Edildi
Hüsamettin Keklik'in eşi Duriye Çiğdem Keklik'i silahla kasten öldürdüğü iddiasıyla açılan davada savcılık, tüm delilleri inceledi.
Kriminal raporlar, adli tıp bulguları ve olay yeri inceleme tutanakları birlikte değerlendirildiğinde, sanığın suçu işlediğine dair kesin bir delil elde edilemediği ifade edildi. Mektubun maktul tarafından yazıldığına dair tespitlerin kriminal raporla kanıtlandığı kaydedildi. Savcı, mütalaasında sanığın beraatine karar verilmesini talep etti.
'Deneme Atışı Yaparak Denemiş'
Sanık avukatı Coşkun Demir, “Müvekkilim işten eve döndüğünde eşinin intihar ettiğini görmüş ve hemen 112'yi aramıştır. Kriminal inceleme raporunda, bu yazının maktul tarafından yazıldığı tespit edilmiştir. Maktulün, olayda kullandığı tüfeği deneme atışı yaparak nasıl kullanılacağını öğrenmiş olması da dikkat çekicidir” dedi.
Coşkun Demir, “Maktulün otopsisinde ölüm belirtilerinin, en az 6 saat önce vefat ettiğini göstermektedir. Buna göre, Çiğdem Keklik, gece saatlerinde intihar etmiştir. Bütün bu anlatımlarımız sonucunda olayın bir cinayet değil, intihar vakası olduğu açıktır” şeklinde konuştu.
Mahkeme heyeti, Hüsamettin Keklik'in 'Eşe karşı kasten öldürme' suçunu işlediğinin sabit olmaması ve yeterli delil bulunmaması nedeniyle beraatine ve tahliyesine karar verdi.
