Dünyada aşı oranlarının hızlıca düşmesi sebebiyle milyonlarca çocuğun büyük bir tehlikeyle karşı karşıya olduğu bildirildi.
Küresel çocuk aşılamalarında yaşanan duraksama ve gerileme sonucunda, milyonlarca çocuğun ölümcül hastalıklara maruz kaldığı açıklanan geniş kapsamlı aşı araştırmasının sonuçları arasında yer aldı.
Son 50 yıl içinde dünya genelindeki aşıların 154 milyon çocuğun hayatını kurtardığını gösteren araştırma, özellikle son yıllarda bu ilerlemenin durakladığını ya da azaldığını vurguluyor.
The Lancet dergisinde yayınlanan çalışmaya göre, 2010 yılından bu yana 204 ülkenin 100'ünde kızamık aşısı oranlarında düşüş yaşandı. Fransa, İtalya, Japonya, Birleşik Krallık ve ABD gibi 36 yüksek gelirli ülkenin 21’inde ise difteri, tetanos, boğmaca, çocuk felci ya da verem gibi hastalıklara karşı bir doz aşılama oranı azaldı.
COVID-19 ve Aşı Karşıtlığının Etkisi
Araştırmanın yöneticisi Dr. Jonathan Mosser, “Son 50 yıl içinde elde edilen olağanüstü çabalara rağmen, ilerleme evrensel olmadı. Çok sayıda çocuk hala yeterli ya da hiç aşılanmıyor” ifadelerini kullandı.
Covid-19 pandemisi, sağlık sistemlerinde büyük aksaklıklara yol açarken, aşı karşıtlığı ve yanlış bilgilerin yayılması da aşılamada önemli bir gerilemeye neden oldu. Bu durumun, kızamık, çocuk felci ve difteri gibi önlenebilir hastalıkların salgın riskini artırdığına dikkat çekiliyor.
Araştırmacılar, bu olumsuz eğilimin devam etmesi durumunda 2030 yılı için belirlenen küresel bağışıklama hedeflerine ulaşmanın mümkün olmayacağının altını çizdi. Papua Yeni Gine’de nüfusun yarısından azının aşılı olduğuna dikkat çekilirken, ülkede çocuk felci salgını yaşandığı bildirildi.
Afganistan ve Pakistan’da da çocuk felci vakalarında artış kaydedildiği haberi geldi.
Gelişmiş Ülkelerde Kızamık Alarmı
2024 yılında Avrupa'da kızamık vakalarında neredeyse 10 kat artış olduğu gözlemlenirken, ABD'de 2025 Mayıs ayı itibarıyla 30 eyalette 1000’in üzerinde vaka tespit edildi.
Çalışmanın başyazarı Dr. Emily Haeuser, aşı karşıtlığı ve yanlış bilginin yayılmasının en büyük yeni tehdit haline geldiğini belirterek, “Başarılı aşı programları, insanların inançlarını, kaygılarını ve beklentilerini anlamaya dayanır” dedi.
