

AKP Düzce Milletvekili Ayşe Keşir, TBMM Genel Kurulu’nda gündem dışı söz alarak ‘Türkiye’nin doğurganlık hızı’na dair değerlendirmelerde bulundu.
Keşir, Türkiye’nin düşen doğurganlık oranına dikkat çekerek, “İngiltere’nin üç çocuktan bir çocuğa düşmesi 112 yılı almış ancak Türkiye’nin üç çocuktan 1,5 çocuğa düşüşü sadece 32 yılda gerçekleşti” dedi.
AKP’Lİ VEKİL ÖRNEĞİ İNGİLTERE’DEN VERDİ, REFAH SEVİYESİNDEN SÖZ ETMEDİ
Ayşe Keşir, açıklamalarının devamında şunları kaydetti:
“Doğurganlık hızında iki temel eşik bulunmaktadır. İlk olarak, doğurganlık hızı 2,1 eşiğine düştüğünde nüfus stabil hale gelir ve hatta yaşlanmaya başlar. Diğer kritik eşik ise 1,9’dur. Eğer doğurganlık hızı 1,9’a düşerse geri dönüşü olmayan bir aşamaya girmiş oluyoruz. Bu rakamları paylaşmamın nedeni, Türkiye’nin doğurganlık hızının 2023 itibarıyla 1,51 olarak belirlendiğidir. Ayrıca, İngiltere örneğine dikkat çekmek istiyorum çünkü bu bazıları için çok önemli. İngiltere’nin üç çocuktan bir çocuğa düşmesi 112 yıl almış, ama Türkiye’nin üç çocuktan 1,5 çocuğa düşmesi ne yazık ki sadece 32 yılda olmuştur. Bu rakam son derece önemli.”
DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit ise Keşir’in yorumlarına itiraz ederek, “Eğer iktidar bu ülkede nüfus politikalarını desteklemek istiyorsa, öncelikle yoksulluğu ve ekonomik krizi ortadan kaldırmalıdır” dedi.
KADINLAR DA 3 ÇOCUK İSTİYORMUŞ!
Türkiye’deki kadınların istediklerinden daha az çocuk sahibi olduklarını vurgulayan Keşir, “40 yaş üstü kadınlara sorulduğunda; kaç çocuk sahibisiniz, imkanınız olsa kaç çocuk sahibi olmak isterdiniz diye. Kadınların yüzde 60’ı, istedikleri çocuktan daha az çocuğa sahip olduklarını belirtmektedir. Yani imkanları olsa kadınların yüzde 60’ı daha fazla çocuk doğurmak istiyor. Bu da bizim politikalarımızın temelini oluşturuyor” şeklinde konuştu.
“KADINLAR NİYE HİÇBİR GELECEĞİ OLMAYAN ÇOCUKLARI DOĞURSUNLAR?”
Keşir’e karşılık veren Gülistan Kılıç Koçyiğit ise “Bu ülkede doğurganlık hızının düştüğü tespiti doğru ama bunun arkasında sosyal ve ekonomik nedenler yatıyor. Kadınlar doğurmak istemiyor çünkü çocuklarına mama veya bez alacak durumda değiller. Yoksulluk, işsizlik her geçen gün artıyor. Eğer iktidar bu ülkede nüfus politikalarını desteklemek istiyorsa, öncelikle yoksulluğu ve ekonomik krizi çözmelidir. Sadece son 12 yılda 800 çocuk iş kazası sonucunda hayatını kaybetti. MESEM’lerde çocuklar ölüyor, biz burada niye kadınlar doğurmuyor diye tartışıyoruz? Kadınlar neden hiçbir geleceği olmayan çocukları doğursunlar?” ifadelerini kullandı.