

Birleşik Emekliler Sendikası, İstanbul Kartal Sahil Meydanı’nda bir eylem gerçekleştirdi. Eylem sırasında, “Yandaşa ballı kaymak, emekliye yok kaynak” ve “Yaşasak hayat ölsek mezar pahalı, bizler çalışma hayatından emekli olduk yaşamdan değil” yazılı pankartlar açan emekliler, yaşadıkları geçim zorluklarını ifade ederek taleplerini dile getirdi.
Emekliler, “17 milyon emekli adına iktidara sesleniyoruz. Emeklinin, ekonomik olarak yaşama tutunma imkanı kalmadı. Yarattığınız derin yoksulluktan dolayı emekliler yeterli beslenemiyor, barınamıyor ve ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerini alamıyor. ‘Sabredin’ deniliyor, fakat artık sabrımız da tükendi. Emekliler olarak kalıcı ve köklü çözümler istiyoruz” diyerek iktidara “Ya derhal geçim hakkı ya da derhal seçim hakkı” çağrısında bulundu.
“KRİZİ BIZ YARATMADIK, FATURASINI DA BIZ ÖDEMEK İSTEMİYORUZ”
AKP hükümeti döneminde yapılan emeklilere yönelik düzenlemelere eleştiriler getirilen basın açıklamasında şu ifadeler kullanıldı:
– “Bu düzenlemelerle emeklilerin pek çok hakkı gaspedildi, emekliler açlığa ve yoksulluğa mahkum edildi. Emekli maaşlarının bağlanma oranları yüzde 70’lerden yüzde 28’lere kadar geriledi, sağlıkta katkı payı uygulamaları lütfedildi. 2002 yılında en düşük emekli maaşının alım gücü 8 çeyrek altına eşdeğerken, bugün sadece 2 çeyrek altına denk gelmektedir.
– 2002 ve öncesinde emekli olduğumuzda aldığımız tazminatlarla bir daire satın alabiliyorken, şimdi bu tazminatlarımızla oturduğumuz evin bir yıllık kirasını bile ödeyemiyoruz. Günümüzde yoksulluk sınırı 85 bin lira, açlık sınırı 25 bin liraya yükseldi. Aldığımız emekli maaşları, hazine yardımı dahil, 14 bin 469 liradır. Ülke yönetme kabiliyeti olmayan iktidarın yarattığı krizin bedelini, biz emekliler ve emekçiler ödüyoruz. Krizi biz yaratmadık, faturasını da biz ödemek istemiyoruz.”
– “Oy deposu olarak gördükleri emeklilere her fırsatta, ‘Biz emeklilerimizi ve yaşlılarımızı seviyoruz’ diyorlar; ancak emeklilerin insanca yaşamaları için gerekli kaynaklar yok diyorlar. İktidara soruyoruz: Yandaşa bütçe var, 3-5 müteahhite var, seçip gönderdiklerimize var, ancak emekliye gelince ‘kaynak yok’ söylemi doğru değil. İktidarın önceliklerinde emeklinin ve insanın önceliği yok.”
– “23 yıllık iktidarınız süresince emeklileri, ‘sabredin, şükredin’ diyerek oyaladınız. Biz emeklilerin, 23 yıl daha bekleyecek ne sabrı ne de vakti var. Bu nedenle, iktidara ya derhal geçim hakkı ya da derhal seçim hakkı diyoruz. Seçtiklerimiz örgütlü zenginleşirken, emekliler örgütsüz bir şekilde yoksullaşıyor. Bir toplumun refahını anlamak için siyasetçilerin ve iktidarın itibarına değil, o toplumdaki yaşlıların yaşam standartlarına bakmalısınız.”
Açıklanan talepler ise şöyle sıralandı:
“Emekli aylığının, yani taban aylığının asgari ücretle eşitlenmesi; kök aylık belirlenmesinin ardından TÜİK’in verdiği sahte enflasyon verileri yerine gerçek oranında, yüzde 35 zam yapılması; dini bayramlarda verilen yardımların ikramiye olarak adlandırılması ve asgari ücret seviyesine yükseltilmesi; emeklilerin sağlık ve ilaçtaki katkı paylarının kaldırılması; emekli banka promosyonlarının Çalışma Bakanlığı tarafından bankalara çağrı yapılarak, açık artırma yöntemiyle belirlenmesi ve bu sayede promosyon oranlarının artırılması; emekli sendikalarının önündeki keyfi engellerin kaldırılması ve emeklilerin tüm sosyal, kültürel ve ekonomik haklarının emekli sendikaları aracılığıyla toplu sözleşme ile belirlenmesi.”