reklam
reklam
DOLAR39,5414% 0.16
EURO45,5238% 0.2
STERLIN53,2210% 0.31
FRANG48,4220% 0.14
ALTIN4.306,75% 0,13
BITCOIN104.547,52-1.105
reklam

Ümit Özdağ, Ankara’da: Düşman Hukukuyla Muhalefet Baskı Altına Alınıyor

Yayınlanma Tarihi : Google News
Ümit Özdağ, Ankara’da: Düşman Hukukuyla Muhalefet Baskı Altına Alınıyor
reklam

Selahattin Sönmez / NEFES

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, 19 Ocak’ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik “Son bin yılda gerçekleşen hiçbir Haçlı Seferi, Erdoğan’ın ve AKP’nin Türk milletine ve Türk devletine verdiği zararı vermemiştir” şeklindeki sözlerinin hemen ardından Ankara’da gözaltına alındı.

Özdağ, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne getirildikten sonra İstanbul Adliyesi’ne sevk edildi ve ‘halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme’ suçlamasıyla tutuklandı.

Hakkında 4.5 yıldan 7 yıl 10 aya kadar hapis cezası istenen Özdağ, bugün İstanbul 18. Asliye Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıktı.

2 yıl 4 ay 3 gün hapis cezasına çarptırılan Özdağ, tutukluluk süresi göz önüne alınarak serbest bırakıldı.

Silivri’deki Marmara Cezaevi’nde 148 gün süren tutukluluğun ardından serbest kalan Özdağ, karayoluyla İstanbul’dan Ankara’ya yola çıktı. Zafer Partisi Genel Merkezi’nde partilileri ve Ankaralılarla bir araya gelen Özdağ, Genel Başkan Vekili görevine getirilen Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şehirlioğlu’ndan görevini devraldı.

“Hukuk ve demokrasi adına çok olumsuz bir gelişmeyi tüm Türk halkının gözü önünde yaşadık” diyerek sözlerine başlayan Özdağ, “Ortada hiçbir suç yokken, düşman ceza hukuku uygulamalarıyla muhalefetin nasıl baskı altına alındığını görüyoruz ve bu süreç henüz bitmiş değil” ifadelerini kullandı.

Düşman Ceza Hukuku Uygulamalarıyla Muhalefet Baskı Altına Alınıyor

Özdağ, şunları belirtti:

“Hukuk ve demokrasi adına yaşanan bu olumsuz gelişmeyi tüm Türk halkının gözü önünde izledik. Ortada suç olmamasına rağmen, düşman ceza hukuku ile muhalefetin nasıl baskı altına alındığını yaşadık ve yaşamaya devam ediyoruz.

Oysa Türkiye’nin ihtiyacı olan şey, bölgede yaşanan karışıklıklar ve çevremizdeki coğrafyalardaki parçalanma tehlikesi varken, iç cephenin güçlendirilmesidir. Milli birlik ve beraberliğin sağlam bir zeminde olması gerekiyor. Bu da yalnızca bütün yurttaşların anayasal ve yasal haklarının güvence altına alınmasıyla mümkün olur. Herkes için eşit uygulanabilen bir hukukun varlığı şarttır.

İktidar mensupları ve destekçilerine ayrı bir hukuk; muhalefete ayrı bir hukuk uygularsanız, iç cepheyi sağlamlaştırmanız mümkün olamaz. Eğer iç cephe zayıflarsa, Türkiye’nin güç yapıları ciddi şekilde tehdit altına girer.

Bugüne dek yapılan bu hatalardan geri dönülmesi gerektiğine inanıyorum. Önümüzdeki günlerde bu konudaki görüşlerimi kamuoyuyla paylaşacak ve içinde bulunduğumuz yüksek tansiyonlu, gerilimli, baskıcı ve düşman ceza hukuku uygulamalarından nasıl uzaklaşmamız gerektiği konusunda partimizin görüşlerini büyük Türk milletiyle paylaşacağım.”

reklam

YORUM YAP