“Çöp Kraliçesi”ne 6 yıl hapis cezası

İsveçli girişimci Fariba Vancor, bir zamanlar Bella Nilsson olarak tanınan isim, ülkenin en büyük çevre suçu davasında 19 ayrı suçlamadan mahkum oldu. Think Pink adlı atık yönetim firmasının eski CEO’su Vancor, altı yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Vancor’un eski eşi Thomas Nilsson da 12 ayrı çevre suçundan üç yıl altı ay hapis cezasına mahkum edildi. Mahkeme, söz konusu suçların “insan ve çevre için büyük riskler taşıdığını” ifade etti.

Think Pink, belediyeler, inşaat sektöründeki şirketler ve bireylerden gelen inşaat atıklarını uygun bir şekilde yok etme vaadiyle faaliyet gösteriyordu. Ancak, firmanın bu atıkları işlemediği ve ülke genelinde 19 farklı yere yasadışı yollarla döktüğü belirlendi.

Yapılan incelemelerde, bırakılan atıkların içinde yüksek seviyelerde PCB bileşikleri, kurşun, cıva, arsenik ve diğer toksik kimyasalların bulunduğu ortaya çıktı. Bu maddelerin hava, toprak ve suya karışmasının insan, hayvan ve bitki yaşamı için ciddi tehdit oluşturduğu saptandı.

“Bir Tür Saadet Zinciri Gibi İşledi”

Södertörn Bölge Mahkemesi yargıçlarından Niklas Schüllerqvist, şirketin faaliyetlerini “bir tür saadet zinciri” olarak nitelendirdi. Şirketin atık yönetiminde sistematik ve büyük kapsamlı ihlaller yaptığına dikkat çeken Schüllerqvist, bu durumun çevreye doğrudan zarar verdiğini vurguladı.

Eylül ayında başlayıp süren davada yargılanan 11 kişiden 10’u suçlu bulundu. Fariba Vancor ve Thomas Nilsson da dahil beş kişi, iki ile altı yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırıldı. Diğer beş sanık ise daha kısa hapis cezası veya ertelenmiş cezalar aldı.

Tek beraat eden isim, Think Pink’in bir dönem CEO’luğunu yapmış televizyon kişiliği Leif-Ivan Karlsson oldu.

19 Milyon Sterlin Tazminat Kararı

Mahkeme, beş ana sanığın toplamda yaklaşık 250 milyon İsveç kronu (yaklaşık 1 milyar lira) tazminat ödemesine karar verdi. Bu miktar, başta Botkyrka Belediyesi ve Västerås kenti olmak üzere birçok kamu kuruluşuna ödenecek.

İsveç’in çevre ve iş güvenliği davalarına bakan ulusal birimi tarafından yürütülen dava, bu alandaki en büyük dava olarak tarihe geçti. Karar metni yaklaşık 700 sayfa iken, duruşmalarda 150 tanık ve uzman dinlendi.

Sanıklar, suçlamaları kabul etmedi. Fariba Vancor, savunmasında “yasalara uygun hareket ettiğini” ileri sürdü. Avukatı Jan Tibbling ise bu kararın “biraz beklenmedik” olduğunu belirterek temyiz seçeneğini değerlendireceklerini ifade etti.