Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Yasemin Ersoy, kene ile ilgili kritik bilgiler paylaştı.
Kenenin çıplak elle çıkarılmaması gerektiğini belirten Ersoy; üzerine kimyasal maddelerin dökülmemesi gerektiğine vurgu yaparak şunları söyledi:
– “Öncelikle, eğer kene bulunduğunda sağlık kuruluşuna yakın bir noktadaysak, keneyi orada çıkarmak en iyi seçenektir.
– Bu tür durumlarda en kısa sürede kenenin uzaklaştırılması gerekir. Keneyi çıplak elle çıkarmamak ve kimyasal madde uygulamamak önemlidir, zira bunlar kenenin kusturulmasına neden olabilir.
– Keneyi elle çıkardığımızda, keneyi kusturma riski olduğu için çıplak elle değil, uygun araçlarla çıkarmak en doğrusudur.
– Keneyi baş kısmından yakalamak için bir cımbız veya kene çıkarıcı penset kullanmalıyız; gerektiğinde ip ile etrafında dolandırarak kenenin uzaklaştırılması sağlanmalıdır.
– Kenenin ortasından tutulmaması çok önemlidir çünkü bu, kenenin kusturulmasına yol açabilir. Eğer kene hastalık etkeni taşıyorsa, bu bulaşın artmasına neden olabilir. Keneyi fark ettiğimiz anda çıkarılması gerekmektedir. Bu konuda yeterli deneyimimiz yoksa ve yakın bir sağlık kurumu varsa oraya gidilmelidir.
– Elimizdeki malzemeler uygun ise, kenenin doğru bir şekilde çıkarılması gerekir. Çevreye bulaş riskini önlemek için keneyi çıkardıktan sonra patlatmamalı ve keneyi alkol veya yüzde 10 çamaşır suyu içeren bir kabın içerisine atmalıyız.”
‘Kenenin Saptanması Çok Önemli’
Kenenin saptanmasının önemine dikkat çeken Prof. Dr. Ersoy, şöyle devam etti:
– “Önemli noktalardan biri, kenenin saptanmasıdır. Kırda bulunan kişiler, döndükten sonra vücut kontrollerini el ile yapmalıdır. Diz arkaları, koltuk altları ve saç derisi dikkatlice kontrol edilmelidir. Eğer ele takılan bir nesne varsa, bunun kene olup olmadığını araştırmak ve kene ise hemen çıkarmak gerekir.
– Sonraki süreçte, kene tutmuş bir kişi en az 10 gün süreyle ateş, bulantı, kusma, karın ağrısı, kanama ve ishal gibi belirtiler açısından dikkatli olmalıdır.
– Eğer bu belirtiler ortaya çıkarsa, derhal bir sağlık kuruluşuna başvurmalıdır. ‘Geçer’ demek, kritik bir dönemi kaçırmamıza sebep olabilir.”
‘Ölüm Oranı Yüzde 5’
Prof. Dr. Yasemin Ersoy, Türkiye’de keneden dolayı ölüm oranının yüzde 5 olduğunu belirtti ve devam etti:
– “Her kene, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) virüsünü taşımıyor. Ülkemizin her bölgesinde bu hastalık görülmektedir. Dolayısıyla sakin olmak önemlidir. Her kenenin enfekte olmadığını bilmemize rağmen, tutulan kene enfekte olma riski taşımaktadır. Bu kişilerin uygun şekilde takip edilmesi durumunda KKKA gelişimi olabilir.
– Gelişen vakalara ilişkin Türkiye verilerini incelediğimizde, bildirim sisteminin oldukça iyi çalıştığını görüyoruz. Ortalama ölüm oranı yüzde 5 civarındadır. Bu oran az değil ancak uygun tedavi ve takip ile sağlık sistemimiz bu oranı biraz daha düşürmek için çaba harcamaktadır.
– Panik yapmadan, hekimlerden yardım almak önemlidir. Eğer 10 gün içerisinde hiçbir sıkıntı yaşanmadıysa, kene tutma sürecini başarılı bir şekilde atlattığımızı söyleyebiliriz.”
