reklam
reklam
DOLAR39,5414% 0.16
EURO45,5238% 0.2
STERLIN53,2210% 0.31
FRANG48,4220% 0.14
ALTIN4.306,75% 0,13
BITCOIN104.547,52-1.105
reklam

Demirtaş, Erdoğan’ı Referans Alarak Önerilerini Sıraladı: İkinci Madde Dikkat Çekti

Yayınlanma Tarihi : Google News
Demirtaş, Erdoğan’ı Referans Alarak Önerilerini Sıraladı: İkinci Madde Dikkat Çekti
reklam

Kasım 2016’dan bu yana Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, yeni ‘çözüm süreci’ eksenli mesajında gündemde yer alan konuları değerlendirerek dikkat çekici açıklamalarda bulundu.

İsrail ile İran arasındaki çatışmalar hakkında “İran rejimi uzun yıllardır demokrasi ve insan haklarına tamamen kapalı kalmakla, öncelikle kendi yurttaşlarına büyük haksızlık yapıyor. Ancak hiçbir gerekçe, emperyal müdahaleye haklılık kazandırmaz” diyen Demirtaş, sözlerine şu şekilde devam etti:

– “İran’a yönelik askeri operasyonun durmasını ve müzakere masasına dönülmesini esas almamız gerekir. Ancak, görünen o ki, Orta Doğu’ya emperyal müdahaleler, kendilerince sonuç alıncaya kadar durmayacak.”

– “Bizim, bölgesel barışı ilkesel olarak savunma ve bunun için yoğun çaba harcamanın yanı sıra, içeride de birliği ve barışı sağlamakta daha hızlı ve cesur hareket etmemiz gerekir.”

Siyasetçi, ardından önerilerini dört madde halinde sıraladı.

İlk olarak Öcalan’ın terör örgütü PKK’ya yönelik çağrısı ve hemen ardından gelen ‘fesih’ kararı ile başlaması beklenen silahsızlanma sürecinin herhangi bir provokasyona yer vermeden tamamlanması için en yüksek çabanın gösterilmesi gerektiğini belirten Demirtaş, ikinci maddede ‘iç cephe’ çağrısında bulundu.

Bilindiği üzere ‘iç cephe’ söylemi, yakın dönemde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından dile getirilmişti. Sekiz ay önceki konuşmasında İsrail’in bir sonraki hedefinin Türkiye olacağı iddiasında bulunan Erdoğan, muhalefeti de kataraq “iç cephenin güçlendirilmesi” çağrısında bulunmuştu.

Bu söylem, MHP lideri Devlet Bahçeli’yi de harekete geçirdi. Siyasetçinin Ekim 2024’te DEM Parti milletvekilleriyle tokalaşmasıyla başlayan ‘yumuşama’ süreci, terör örgütünün 40 yılı aşan kanlı sürecin sonunda silah bıraktığını duyurmasına kadar uzandı.

Demirtaş, ikinci maddede ismini anmadan, aralarında ana muhalefetin cumhurbaşkanı adayı – İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da bulunduğu yerel yöneticilerin tutukluluğunu eleştirdi.

Erdoğan’ın söylemini hatırlatarak şunları kaydetti:

“2- İç cepheyi güçlendirme amacına da adalet duygusunun gelişmesine de hizmet etmediği açık olan siyasi görünümlü yargı tacizlerine kesinlikle son verilmelidir. Eğer ortada bir suç isnadı varsa, bunun tarafsızlığı ve bağımsızlığı sorgulanmayacak başsavcılar, savcılar ve yargıçlar eliyle yürütülmesi için gerekli adımlar atılmalıdır.”

Seçilmiş belediye başkanları ve bürokratların tutuksuz yargılanmaları iç hukukumuzun da gereğidir ve bu konuda artık somut mesafe kat edilmeli, tahliyeler sağlanmalı ve adil bir yargı süreciyle davalar en hızlı şekilde sonuçlandırılmalıdır. Orta Doğu’daki ateş devasa bir yangına dönüşürken, toplumu dışlayacak böylesi tutumlarda ısrar edilmemelidir.

3- Böyle bir dönemde hiç kimse küçük hesaplar yürüterek maceracı, riskli ve sonunda felaketle sonuçlanacak hamleleri aklından bile geçirmemelidir.

Unutulmamalıdır ki, emperyalizm, bin kazanmadan kimseye hiç bir şey vermez. Bizler Türkiye toplumu olarak bu dönemde bir ve beraber olacağız; olası risklere, saldırılara, provokasyonlara karşı gerektiğinde Edirne’den Hakkari’ye kadar 86 milyonluk bir halk ordusuna dönüşeceğiz; ortak vatanımızı canımız pahasına savunacağız.

Kendi iç sorunlarımızı da kendi aramızda, karşılıklı güven çerçevesinde ve “kardeşlik ruhuyla” çözeceğiz. Bunun dışındaki her arayış sadece felaket getirir. Bu konuda ezberci, öfkeli, intikamcı ve kindar hiçbir yaklaşıma prim vermeyecek, cesur ve samimi olacağız.

4- Orta Doğu yangınının kısa sürede sönmeyeceğini öngörerek kısa, orta ve uzun vadeli bir iç ve dış ortak politika hattının belirlenmesi ve her siyasi grubun bu hattı gönül rahatlığıyla savunabilmesi için Cumhurbaşkanı’nın davetiyle, TBMM’de tüm siyasi parti genel başkanlarıyla bir çalışma toplantısının en kısa zamanda yapılması yararlı olacaktır.

Belirttiğim noktaların hiçbiri, iç politikada nezakete dayalı demokratik muhalefetin ve iktidarın denetlenmesinin, eleştirilmesinin önünde engel değildir.

Birlik ve beraberlik, iktidar partisinin değil, Türkiye’nin etrafında olacaktır. Madem soyadımız Türkiye’dir, o halde herkesi soyadımız etrafında birleşmeye ve bunun için sorumluluk almaya davet ediyorum.

Bu kasırga bir gün elbette dinecek ve bizler bu toprakların kadim halkları olarak burada, bir arada, eşitçe ve özgürce yaşayacağız.”

reklam

YORUM YAP