reklam
reklam
DOLAR39,8282% 0
EURO46,9721% 0.2
STERLIN54,5226% 0.19
FRANG50,1488% 0.12
ALTIN4.264,26% 0,11
BITCOIN109.585,550.686
reklam

EŞİK’in İsrail-İran çatışmalarına yorumu: “Otoriter eril kafalar dünyanın sonunu hazırlıyor”

Yayınlanma Tarihi : Google News
EŞİK’in İsrail-İran çatışmalarına yorumu: “Otoriter eril kafalar dünyanın sonunu hazırlıyor”
reklam

Eşitlik İçin Kadın Platformu’ndan (EŞİK) yapılan açıklamada, İsrail ve İran arasındaki savaşa yönelik “Yerel, dinsel ve kültürel değerler soslu ataerkiyi de, insanların güvenliğini değil ulusal ve ulusalüstü şirketlerin güvenliğini kollayan; halkların refahını değil bir avuç zengini gözeten otoriter devletlerin çıkarlarını önceleyen emperyal ataerkiyi de reddediyoruz. Otoriter eril kafalar dünyanın sonunu hazırlıyor” ifadeleriyle vurgu yapıldı.

EŞİK, İsrail ve İran arasındaki savaşla ilgili yazılı bir basın açıklaması yayımladı.

Açıklamada, savaşın hakim olduğu bir dünya yerine eşitlik ve barışın hüküm sürdüğü bir dünya talep edildiği belirtilerek şu ifadelere yer verildi:

“Savaşların son bulduğu bir dünyada eşitlik ve barış içinde, özgürce yaşamak istiyoruz! ABD ve İsrail’in Ortadoğu’yu paramparça etme politikaları durmaksızın devam ediyor. İsrail, işgali altında bulunan Gazze’de bir buçuk yıldır tam bir soykırımı gerçekleştirmekte. Lübnan ve Suriye’de sivilleri hedef alan hava saldırılarına da devam ediyor ve 13 Haziran 2025 tarihinde de ABD desteğiyle İran’a yönelik büyük bir saldırı gerçekleştirdi.

İran’a saldıranlar ve bu saldırıyı destekleyenler, İslamcı rejimin kadın karşıtı politikalarını kendi işgalci amaçlarına meşruiyet kazandırmak için kullanıyor. Kadınları ve kadınların meselelerini araçsallaştırmayın. Yerel, dinsel ve kültürel değerler soslu ataerkiyi de, insanların güvenliğini değil ulusal ve uluslararası şirketlerin güvenliğini koruyan; halkların refahını değil bir avuç zengini gözeten otoriter devletlerin çıkarlarını önceleyen emperyal ataerkiyi de reddediyoruz. Otoriter eril kafalar dünyanın sonunu hazırlıyor.

Filistin, Ukrayna, Afganistan, Irak, Libya, Suriye, Yemen ve daha birçok bölgede çıkan savaşların; bu savaşlardan yararlanan hükümet ve şirketlerin; doğayı, toplumu, kadınları, LGBTİ+ bireyleri ve tüm ‘öteki’ olarak görülenleri kontrol altına almaya çalışan erkek egemen yapıların dünyada barış istemediğini görmekteyiz.

“ULUSLARARASI CEZA MAHKEMESİ’NE GERÇEK GÖREVİ HATIRLATIYORUZ”

Ataerkinin, kapitalist paylaşım savaşlarının, militarizmin ve yayılmacı politikaların hiçbir türünü kabul etmiyoruz. Bu nedenle; sadece savaşa karşı değil; silahlanmaya, milliyetçilik, ırkçılık, cinsiyetçilik ve militarizme karşı daha güçlü bir ses çıkarmalıyız. Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne gerçek görevini hatırlatıyoruz.

Türkiye’de savaş tehdidi, ekonomik kriz ve kadın kazanımlarına yönelik insan hakları ihlalleri altında yaşamak istemiyoruz. Şiddetsiz ve barışçıl bir ülkede yaşama arzusu içindeyiz. Siyasi iktidarı, komşu ülkelerin iç işlerine müdahale etmemeye ve Suriye’de, İran’da ve Türkiye’de etnisite, dini inanç, cinsiyet ve cinsel yönelim ayrımcılıklarına dayanan yönetim anlayışından vazgeçmeye çağırıyoruz. Ekonomik ve politik demokrasi ile mor-yeşil-kamucu bir ekonomi talep ediyoruz.

Ülkenin iç barışının bir an önce sağlanması, en acil sorunumuzdur. Soyut vaatlerin ötesinde, gerçek bir toplumsal barış için tüm siyasal ve toplumsal güçler ile birlikte şeffaf ve somut hedeflere dayanan etkili adımların atıldığı bir barış sürecinin oluşturulmasını talep etmekteyiz.

reklam

YORUM YAP