Kamuoyunda “yüksek karlı gizli fon” olarak bilinen dolandırıcılık davasında mahkeme, Fatih Terim’e yönelik eylemler nedeniyle uzlaştırma işlemlerinin sonuçlanmasının ardından dosyanın esas hakkındaki mütalaasını hazırlaması için savcılığa gönderilmesine karar verdi.
İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’nde gerçekleştirilen duruşmaya, tutuklu sanık Seçil Erzan, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bulunduğu cezaevinden katıldı.
“Fatih Terim ‘Seçil Bana Para Ver’ Demedi”
Duruşmada bazı tutuksuz sanıklar ve taraf avukatları da hazır bulundu.
Cumhuriyet savcısı, sanık Erzan’ın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini ve dosyanın mütalaasının hazırlanması için tarafına gönderilmesini talep etti.
Savunma yapan sanık Erzan, müşteki Fatih Terim’den 300, 400 ve 700 bin dolar para aldığını, ancak Terim’in kendisine hiçbir zaman “Seçil bana para ver” şeklinde bir ifade kullanmadığını belirtti.
“Bankayı Hortumlasam Ona Da Razıydılar”
Ağlayarak devam eden Erzan, sözlerine şöyle devam etti:
– Alacağı olmayanlar bile alacakları olduğunu iddia ediyor. Örneğin, Arda Turan’ın kesinlikle benden alacağı yoktur. Artık nefes alamıyorum. Hiçbir paranın 1 lirasına bile dokunmadım, kimseyi aldatmadım. Bu fonu kuran Merve, Tanın, Fırat Özdemir ve Semih Kaya’dır (müştekiler). ‘Seçil bize bankadan daha fazla para verir’ dediler ve sorgulamadılar.
– Ben bir dolandırıcı olsam annemi sokağa mı atardım? Eğer bankayı hortumlamış olsaydım ona da razıydılar. Tamam, şöyle yapalım. Benim banka müdürü olarak sorumluluğumu kabul edelim ve paraların ödenmesini sağlayalım. Hatalarımı, kusurlarımı kabul ediyorum ama dolandırıcılık ifadesini asla kabul etmiyorum. Kaçacak olsaydım, kaçardım ama kaçamam, bu insanların parası ödenmeli.
Duruşma Ekim Ayına Ertelendi
Erzan’ın avukatları, 26 aydır tutuklu olan müvekkillerinin annesinin hasta ve ölmek üzere olduğunu belirterek, Erzan hakkında “konutu terk etmemek” yönünde adli kontrol tedbiri uygulanarak tahliye edilmesini talep etti.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, Erzan’ın Fatih Terim’e yönelik eyleminin “güveni kötüye kullanmak” suçu kapsamında kalması ihtimaline binaen dosyanın uzlaştırma işlemleri için savcılığa gönderilmesine hükmetti.
Mahkeme heyeti, uzlaştırmaya ilişkin sonuç geldiğinde dosyanın esasa ilişkin mütalaasının hazırlaması için duruşma savcısına iletilmesine karar vererek duruşmayı 6 Ekim’e erteledi.
