reklam
reklam
DOLAR39,3753% 0.03
EURO45,5887% 0.11
STERLIN53,4980% 0.13
FRANG48,4500% 0.16
ALTIN4.286,67% 0,05
BITCOIN106.628,41-0.406
reklam

Taksirle Ölüme Neden Olma: Aile Tepkili, 48 Saatte Serbest Bırakıldı

Yayınlanma Tarihi : Google News
Taksirle Ölüme Neden Olma: Aile Tepkili, 48 Saatte Serbest Bırakıldı
reklam

Olay, Kaynarca Mahallesi Erol Kaya Caddesi Tuzla istikametinde 18 Mayıs Pazar günü meydana geldi. 34 KAB 356 plakalı aracın sürücüsü Ömer Faruk Ballı, yolun karşısına geçmeye çalışan Işıl Öykü Dinç’e çarptı. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Yapılan müdahalelere rağmen Dinç, olay yerinde hayatını kaybetti.

Ömer Faruk Ballı gözaltına alınarak emniyete götürüldü. Ballı, işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. İddianame, şüpheli hakkında ‘Taksirle ölüme neden olma’ suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapis istemiyle hazırlandı.

Şüpheli Ömer Faruk Ballı 19 Mayıs Pazartesi günü tutuklandı; 21 Mayıs’ta yurtdışına çıkış yasağı ve haftada 3 gün imza şartı içeren adli kontrol kararıyla tahliye edildi.

Sanık, ilk duruşmada 23 Eylül’de hakim karşısına çıkacak. Kazada hayatını kaybeden Işıl Öykü Dinç’in ailesi, kızlarının 15’inci doğum gününde duruşma tarihi verilmesine tepki göstererek “Adalet istiyoruz” dediler.

Olay yeri

‘Şoförü Gören Herkesten Yardım İstiyorum’

Işıl Öykü’nün annesi Özlem Dinç, yaşananları şu şekilde aktardı:

“18 Mayıs gecesi 05.30’da kızımı kaybettik. Kaza görüntüleri her şey mevcut ama burada birçok soru işareti var. İlk duyumlarımız kaza sırasında kadın sürücünün olduğu yönündeydi. Mahkemeden tutulan tutanağı karakoldan aldığımızda çarpan kişinin erkek olduğunu gördük. Avukatlarımız aracılığıyla dosyaya ulaşmak istedik, ancak MOBESE görüntülerine ulaşamadık. Son çare olarak medyadan yardım aldık ve öğrendik ki o günlerde oradaki kameralar çalışmıyormuş.”

“Benim kızım aracın çarpmasıyla 14-15 metre sürüklendi. Soruyorum, 50-60 kilometreyle giden bir araç, bir kızı 15-20 metre havada nasıl takla attırabilir? Her şeyi kabul edebilirim ama o görüntüleri görmek zorundayım. Benim kızım için adalet istiyorum. Bir insanın canının değeri 48 saat olmamalı. Dosyada birçok boşluk var, hâlâ bilirkişi raporumuz yok.”

‘Bu Bize Niye Reva Görülüyor’

Baba Yunus Dinç ise, acılarının yanı sıra yaşadıkları zorlu süreci şu şekilde dile getirdi:

“Kızımı kaybetmenin acısı malesef büyük. 27 gün içerisinde adliye, karakol, tutanak, avukat, dosya gibi işlemlerle uğraşarak zamanımızı geçirdik. Bu eksikliklerin bir an önce giderilmesini ve kaza anına ait görüntülerin dosyaya eklenmesini istiyoruz. Kaza günü yerde kamera vardı ama kayıt alınamadığı söyleniyor. Böyle bir şey nasıl olabilir? Bu belirsizliklerin ortadan kaldırılmasını talep ediyoruz.”

“Aracın içindeki tanığın ifadesi alınmamışken, kızımın yanındaki 14 yaşındaki çocuğun tanık olarak eklenmesi de kafamızda soru işareti oluşturuyor. Bu dosyadaki eksiklikler yüzünden ne olacağını bilmiyoruz. Dava sürecinde bile acımızı yaşamaya başladık. Yarın benim kızım için 1 ay doluyor; bu süre zarfında sadece koşturmaca içinde olduk. Bu şekilde niye muamele görüyoruz? Özellikle kızımın doğum gününde duruşma tarihi verilmesi bizleri üzüyor.”

reklam

YORUM YAP