

Antalyaspor’un Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, İspanyol AS gazetesine verdiği röportajda dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu.
Belözoğlu’nun açıklamalarından dikkat çeken kısımlar şöyle:
– Simeone sayesinde Atletico Madrid’de altı ay geçirdim. Bu süre zarfında futbolu daha net ve profesyonel bir şekilde gözlemleme fırsatı buldum. Onunla rakip olduğum için, koç olarak sahip olduğu özellikleri çok sevdim. Atletico’da gelişimime katkı sağlayan bir yapısı bulunuyordu. Takımıyla çalışma metodunu severek hatırlıyorum. Hafızamda sakladığım bir an olan Süper Kupa’yı kazandığımız maç sonrasında beni sahaya sürmesi. O maçta sadece yedi dakika oynamama rağmen elimden geleni yaptım. Sonrasında soyunma odasında kutlama yaptıktan sonra, maç sonrası hocalık yaparak o yedi dakikalık performansımı övmesi unutulmaz bir anıydı.
– İleri yaşta Atletico’ya daha önce gelmeyi çok isterdim. Burası dünyanın en büyük camialarından biri. Kısa sürmesine rağmen burada olmak büyük bir onurdu. Eğer Fenerbahçe olmasaydı, kariyerimi Atletico’da tamamlama ihtimalim yüksekti. Fenerbahçe’ye geri döndüğüm için kesinlikle pişmanlık hissetmiyorum; Fenerbahçe’nin yeri başka. Fenerbahçe olmasaydı Türk futboluna geri dönmezdim.
– Mourinho, muazzam bir teknik direktör ve uluslararası arenada oldukça önemli bir figür. O’na sahip olmak Türk futbolu için büyük bir değer. Ancak, bu sezon başarılı geçmedi. Beklentiler yüksekti ve Mourinho geldiğinde bu beklentiler daha da arttı çünkü o, dünyanın en iyi antrenörlerinden biri. Onun adına üzüntü duyuyorum ama gerçekten iyi bir yıl geçirmedi.
– Arda Güler’i genç milli takımda 45 dakika izleme fırsatım oldu ve şimdiden övgüler almaya başlamıştı. Daha sonrasında onu A takım kadrosuna dahil eden ve 16 yaşına gelmeden büyüklerle antrenmana çıkaran bendim. Bazı insanlar bunun çok erken olduğunu düşündü. Ama ben sadece onu daha önce oynatmadığım için pişmanım. Şampiyonluk için takım olarak mücadele ettiğimiz için maçlar zorlu geçti. Ama sadece bir pasla bile onun ne denli özel bir oyuncu olduğunu, mükemmel bir yeteneğe sahip olduğunu görebiliyordunuz. Onun gibi genç yaşta bu kadar yetenekli teknisyeni bulmak pek mümkün değil. Kendisi kendi kendine parlayabilen bir oyuncu.
– Arda’nın dünyanın en büyük takımlarında oynamasını bekliyordum ve daha da iyi olacağını düşünüyorum. Her yıl kendini geliştirme potansiyeline sahip. Bu yıl zaten güzel bir performans sergiledi fakat Xabi Alonso’nun gelişiyle çok daha farklı bir Arda göreceğiz. Kendini daha da geliştirecek ve bu sezon daha da ilerlemiş bir Arda izleme fırsatı bulacağız.