reklam
reklam
DOLAR39,5152% 0.64
EURO45,7099% 0.63
STERLIN53,6762% -0.71
FRANG48,6941% 0.61
ALTIN4.373,35% 1,04
BITCOIN105.186,13-0.187
reklam

6 Şubat depremlerinde yakınlarını kaybedenler: Geç gelen adalet, adalet değildir

Yayınlanma Tarihi : Google News
6 Şubat depremlerinde yakınlarını kaybedenler: Geç gelen adalet, adalet değildir
reklam

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin ardından geçen 28 ay boyunca yaşadıkları acıları aktarmak ve sorumluların yargılanmasını talep etmek üzere bir araya gelen depremzede aileler, Kızılay Konur Sokak’ta adalet çağrısını yine dile getirdi. Aileler adına konuşan Zeynel Nihadioğlu, bu buluşmanın sadece bir basın açıklaması değil, aynı zamanda bir direniş çağrısı olduğunu belirtti.

Nihadioğlu, deprem sonrası devletin sahada etkisiz kaldığını; AFAD, askeri ve emniyet güçlerinin bölgede yeterince yer almadığını, ilk 72 saatlik müdahale eksikliklerinin ise binlerce can kaybına yol açtığını vurguladı. Ayrıca, iletişimin kısıtlandığını, Kızılay’ın çadır satışı gibi uygulamalarla depremzedelere sırt çevirdiğini ifade etti.

Deprem sürecinde hâlâ ulaşılamayan yüzlerce kişinin akıbetinin belirsiz olduğunu dile getiren Nihadioğlu, devletin bu konuda sessiz kaldığını söyledi. Yardım isteyenlerin baskı altına alındığını, bazı vatandaşların işkenceye maruz kaldığını, Hatay’da Ahmet Güreşçi’nin karakolda işkence sonucu öldüğünü ve Tahsin Nihadioğlu’nun şüpheli bir şekilde hayatını kaybettiğini, deprem bölgelerinde hâlâ konteynerlerde yaşandığını belirtti. Ayrıca, halkın yaşam alanları içinde kurulan beton santralleri ve taş ocaklarıyla ikinci kez öldürüldüğünü vurguladı.

“SORUMLULAR YARGILANMALI”

Müteahhitlerden belediyelere, kamu görevlilerinden siyasi otoriteye kadar sorumluların dışarıda olduğuna dikkat çeken Nihadioğlu, açılan davaların sadece göstermelik olduğunu belirtti. Doğayı ve mülkiyet haklarını koruyan yurttaşların baskıya maruz kaldığını, gözaltı ve işkenceyle karşı karşıya kaldıklarını dile getirdi. Taleplerini şu şekilde sıraladı:

– “Depremin ilk anından itibaren yaşanan kurumsal ihmal, yetki suistimali ve halk düşmanı uygulamalar neticesinde on binlerce yurttaşımız hayatını kaybetmiştir. Arama kurtarma sürecindeki gecikmeler ve engellemeler, ihmal değil, liyakatsızlıkla ortaya çıkan kasıttır. Devletin kolluk kuvvetleri tarafından gerçekleştirilen işkenceler ve şüpheli ölümler derhal araştırılmalı, sorumlular yargılama önüne çıkarılmalıdır. Deprem sonrası yaşam koşulları insani düzeyin altındadır.

– Bu bir kader değil, bilinçli bir tercih ve ranta dayalı talan politikalarının sonuçlarıdır. Yurttaşların mülkiyet hakları gaspedilmekte, doğa sermayeye peşkeş çekilmektedir. Tüm bu sebeplerden dolayı direnen halk değil, bu düzen yargılanmalıdır.

– İstediğimiz tek şey bu katliamda ve sonrasındaki süreçte sorumluluğu bulunan tüm kişi ve kurumların adil bir şekilde hızlı bir şekilde yargılanarak hakettikleri cezayı almalarıdır. Bütün çabamız benzer kıyımların tekrar yaşanmaması için caydırıcı cezalandırma sisteminin bir an önce hayata geçirilmesindedir. Unutmak yok, affetmek yok, helalleşmek yok.”

GÖZYAŞLARI İÇİNDE “ADALET İSTİYORUZ” DİYE HAYKIRDI

Adana Hasan Alpargün Apartmanı’nda kardeşini ve babasını kaybeden Gizem Çetin, geçtiğimiz aylarda istinaf mahkemesinin, binanın müteahhidi ve teknik uygulama sorumlusuna verilen cezanın “hukuka aykırı” olduğuna dair bozmasına tepki gösterdi.

Çetin, gözyaşları içinde yaptığı açıklamada “Tekrar olası kasttan ceza verilmesini istiyoruz. Adaletin yalnızca müteahhitler için değil, tüm sorumlular açısından eksiksiz ve gecikmeksizin sağlanması için mücadelemizi sürdüreceğiz. 859 gündür ailemiz artık yok. Ne kadar zaman geçerse geçsin, bu tarifsiz kayıpların hayatımız boyunca bizimle kalacağını biliyoruz. Adalet istiyoruz. Ben kardeşimi enkazda dört gün sonra buldum. Babamı bir mezarlık morgunda, birçok ölünün arasında buldum. Savaş alanı gibiydi her yer. Tek istediğimiz adalet. Bir gecede ailenizi kaybedebilirsiniz, çünkü biz bir gecede kaybettik” şeklinde konuştu.

“GEÇ GELEN ADALET, ADALET DEĞİLDİR”

Malatya Trend Garden Rezidans’ta kardeşini kaybeden Hatice Açıkalın, 9 Mayıs’taki karar duruşmasında dört sanığa verilen hapis cezalarına rağmen tutuklama yapılmamasına ve diğer sanıkların beraat etmesine tepki gösterdi.

Açıkalın, “Hapis cezası verilen sanıklar tutuklanmadı. Malatya’da genel olarak bu tutum gözlemleniyor. Sanıklar rahatça dolaşıyor, bu durum kabul edilemez. Kamu görevlileriyle ilgili yargılamalar ise hâlâ başlamadı. Adalet istiyoruz. Geç gelen adalet, adalet değildir. Bizim canlarımız 28 aydır toprak altında; sorumlular ise hiçbir şey olmamış gibi yaşamlarına devam ediyor. Sanmayın ki bu sadece bizim başımıza geldi. Bu ülkede hepimizin başına gelebilir çünkü biz bir deprem ülkesiyiz. Ama deprem dirençli kentlerimiz yok” ifadelerini kullandı.

“KAMU GÖREVLİLERİ DE HESAP VERSİN”

Hatay Özyurt Apartmanı’nda annesini kaybeden Kübra Özyurt, affetmediklerini, unutmadıklarını ve helalleşmediklerini belirterek, “Buradayız çünkü adaleti birlikte arıyoruz. Katillerin, sorumluların, göz yumanların yargılanmasını istiyoruz. Sadece müteahhitler değil, kamu görevlileri de hesap versin istiyoruz. Depremzedeye işkence eden, baskı yapanlar cezasız kalmasın diyoruz” dedi.

reklam

YORUM YAP