

“Bir çocuğun disipline karşı tepkisi, eleştiriyi algılama şekli veya başarıdan motivasyonu mizaç özellikleri ile doğrudan ilişkilidir. Mizaç odaklı bir anlayış, çocuğu olduğu gibi anlamaya ve onun gelişimini desteklemeye yardımcı olur.”
“Mizaç bilgisi, öğretmenlerin işini kolaylaştırırken öğrencilerin de kendilerini daha iyi tanımalarını ve güçlü yönlerini keşfetmelerini sağlar. Sınıfımdaki aslanın aslanlığını, ceylanın ceylanlığını, kelebeğin kelebekliğini bilmem önemlidir; bu bilgi, aslana et, ceylana ot verme konusunda bana rehberlik eder.”
PDR Uzmanı Mehmet Yaşar ile mizaç bilgisinin eğitimde nasıl kullanılabileceğini konuşma fırsatı bulduk.
Eğitimde bireysel farklılıkları dikkate alma konusuna sıkça değinilir. Ancak genelleyici ve indirgeyici yaklaşımlar hâlâ yaygın olarak kullanılmaktadır. Hatta ebeveyn tutumlarında bile bireysel farklılıklara pek yer verilmediğini görmekteyiz. Belki de bu farklılıkları nasıl tespit edeceğimizi bilemiyoruz. Uzun yıllardır öğretmenlere ve velilere yaptığınız eğitimlerde mizaç bilgisinin bu sorunlara nasıl yardımcı olacağını anlatıyorsunuz. Bu bağlamda öncelikle mizaç nedir? Çocuğun kişilik gelişimindeki rolü nedir?
Mizaç, bireyin doğuştan sahip olduğu ve hayatı algılama, tepki verme, öğrenme ve iletişim kurma biçimini belirleyen en temel psikolojik yapı taşlarından biridir. Bir çocuğun mizacı çevresel etkenlerle şekillenebilir, ancak özü itibarıyla değişmez; hayat boyunca belirli eğilimler ve motivasyonlarla kendini gösterir. Mizaç, kişiliğin temel unsurlarından biridir ve zamanla deneyimler, aile ortamı ve sosyal çevre ile etkileşim içinde kişiliğin gelişim sürecine yön verir.
Çocukların kişilik gelişiminde mizaç, öğrenme biçimleri, duygusal tepkileri, motivasyon kaynakları ve sosyal ilişkileri gibi birçok alanda belirleyici bir rol oynar. Örneğin, bazı çocuklar yeniliklere açık ve dışa dönükken, bazıları daha temkinli ve içe dönük olabilir. Bir çocuğun disipline nasıl tepki vereceği, eleştiriyi nasıl algılayacağı veya başarıdan nasıl motive olacağı mizaç özellikleri ile doğrudan ilişkilidir.
Bu nedenle eğitimde ve ebeveyn tutumlarında bireysel farklılıkları dikkate almanın etkili yollarından biri mizaç bilgisidir. Mizaç odaklı bir yaklaşım, çocuğu olduğu gibi anlamayı ve gelişimini en sağlıklı şekilde desteklemeyi sağlar. Böylece, genelleyici yaklaşımlar yerine çocuğun doğasına uygun öğrenme ortamları, iletişim yöntemleri ve ebeveyn tutumları geliştirilebilir. Çocuğun neyi neden yaptığı daha iyi anlaşılabilir.
O zaman mizaç bilgisine sahip eğitimciler genelleyici ve indirgeyici yaklaşımlardan ziyade çocuğun bireysel farklılıklarını keşfedebilir, gelişimine ve eğitimine nokta atış yaklaşımlar geliştirebilir, diyebilir miyiz?
Kesinlikle! Mizaç bilgisi, eğitimde bireysel farklılıkları anlamanın ve buna uygun stratejiler geliştirmenin en etkili yollarından biridir. Geleneksel eğitim sistemleri çoğunlukla tüm öğrencilere aynı yöntemlerle yaklaşarak, onların öğrenme stillerini, motivasyon kaynaklarını ve duygusal ihtiyaçlarını göz ardı edebilmektedir. Oysa her çocuğun dünyayı algılaması, tepki verme şekli ve öğrenme süreci birbirinden farklıdır.
Mizaç bilgisi, öğrencinin doğuştan gelen öğrenme eğilimlerini, stres altında nasıl tepki verdiğini ve en iyi hangi koşullarda gelişebileceğini anlamamıza yardımcı olur. Örneğin, bazı çocuklar yapı ve kurallarla daha iyi öğrenirken, bazıları özgür alanlar ve keşfetme fırsatlarıyla daha başarılı olabilir. Bir öğretmen, sınıfındaki öğrencilerin mizacını tanıdığında, onlara uygun öğrenme ortamları yaratabilir, iletişim tarzını uyarlayabilir ve motivasyonlarını artırabilir.
Bu bilgiyi kullanarak eğitimde daha esnek, kapsayıcı ve öğrenci odaklı bir yaklaşım benimsemek mümkün olacaktır. Böylece, “herkese uyması beklenen tek bir eğitim modeli” yerine, öğrencinin doğasına uygun bir öğrenme deneyimi sunulabilir. Öğrenmenin önündeki psikolojik engelleri fark etmek daha kolay hale gelir. Sonuç olarak, mizaç bilgisi öğretmenlerin işini kolaylaştırdığı gibi, öğrencilerin kendilerini daha iyi tanıyıp güçlü yönlerini keşfetmelerine de yardımcı olur.
Dediniz ki, “Bir öğretmen mizaç bilgisi ışığında sınıfta daha kapsayıcı ve öğrenci odaklı yaklaşım sergileyebilir,” bunun nasıl mümkün olduğunu açıklayabilir misiniz?
Daha önce de vurguladığımız üzere her birey doğuştan sahip olduğu mizaç eğilimleri ile dünyaya geliyor ve bu eğilimler kişinin duygularını, düşüncelerini ve eylemlerini şekillendiriyor. Yani varoluşsal eğilimlerimiz ve psikolojik arayışlarımız, davranışlarımızdan, düşüncelerimizden ve duygularımızdan kendini gösterebiliyor. Bu süreç, kişilik oluşumunu yaratıyor. Diyebiliriz ki mizaç eğilimlerimizin görünür hâlde oluşmuş şekli kişiliğimizdir.
Kişiliğimiz görünür hale geldiğinde, kendimizi tanımlamak ve anlamak için çaba harcıyoruz; kişiliğimizin ihtiyaçlarını dış dünyadan karşılamaya çalışıyoruz. Ayrıca dış dünyadan gelen geri bildirimlerin bu ihtiyaçları ne ölçüde karşıladığına dikkat ediyoruz. Eğer geri bildirimler ihtiyaçlarımıza uygun geliyorsa, o halde işler iyi gidiyor demektir. Bunu bir metaforla anlatacak olursak: Diyelim ki Kişilik Ormanı’nın bir üyesiyim ve aslanım, o zaman temel ihtiyacım et. Eğer ceylansam ot, kelebeksem çiçek olurdu. Bu ekosistemde ihtiyaç duyduğum gıdayı bulduysam, açlık hissim karşılanmış olur, sağa sola saldırma eğilimim azalır. Şimdi bu durumu sınıf ekosistemine taşıyalım; sınıfımızda aslan, ceylan, kelebek ve başka birçok farklı üyemiz olsun. Biz en kıymetli gıda olan eti hepsinin önüne koymayız, değil mi? Aslana et, ceylana ot verir ve onların ihtiyaç ve beklentilerini karşılarız. Eğer bunu yapmazsak, her birey temel ihtiyaçlarını kendisi sağlamak isteyebilir ve sınıf ortamı bir kaos hâline gelebilir, çünkü hiçbirinin karnı doymadı. İşte bu nedenle sınıfımdaki aslanın aslanlığını, ceylanın ceylanlığını, kelebeğin kelebekliğini bilmem önemlidir; bu bilgiyle aslana et, ceylana ot vermem gerektiğini anlamalıyım.”
Peki sınıf ortamında bu kadar farklı bireyler varken, eğitimci için her bir çocuğun bireysel farklılığını tespit etmeyi kolaylaştıracak bir yol var mıdır?
Birçok deneyimli öğretmen, sınıfındaki öğrencilerin eğilimleri ve onları diğerlerinden ayıran özellikleri gözlemleyip tespit ediyordur. Mesleki deneyimle birlikte mizaç bilgisi, eğitimcilere bu noktada bir rehberlik sağlayabilir. Böylece daha nokta atış yapabiliriz. Bunun için Enneagram mizaç bilgisinden faydalanabiliriz. Enneagram, her bireyin 9 farklı mizaç tipinden birine doğuştan sahip olduğunu ve bu mizaç tipinin bireyin kişiliğini oluşturduğunu söyler; böylelikle bireyi diğerlerinden ayıran özellikler de ortaya çıkar. Adeta üç ana renkten sonsuz renk tonlarının oluşması gibi, 9 farklı mizaç tipi üzerinden her birimizin kendine has yönleri belirginleştirilir.
Bu 9 yapıyı bilmek, her bir öğrencinin motivasyon kaynaklarını öngörme kolaylığı sağlar. Bu öngörü sayesinde bireyin neyi neden yaptığına dair bir tahmin geliştirebilir, eğitim süreçlerine eşlik edip onları destekleyebiliriz.
Peki bu 9 mizaç tipinden kısaca bahsedebilir misiniz?
Elbette! Kısaca 9 farklı mizaç tipinin her birinin temel motivasyonlarını paylaşayım.
Mizaç 1 özelliğine sahip bireyler, genellikle yaptıkları her işi mükemmel ve hatasız yapma çabasında olan kişilerdir. Yanlış bir iş yapmaktan kaçınmaları nedeniyle, kurallara ve sistemlere bağlı kalmaya eğilimlidirler.
Mizaç 2 özelliğini taşıyan bireyler, başkalarına yardım etmeye, onların ihtiyaçlarını gözetmeye ve sevilmeyi hak etmeye odaklanırken görülür. Onlar başkalarının sevgisini kaybetmekten kaçınırlar. Bu nedenle, fedakar, ilgili ve destekleyici olmaya yatkındırlar.
Mizaç 3 bireyleri, başarılı ve etkili olma çabasında olan kişilerdir. Onlar başarısız olmaktan sakınırlar. Bu nedenle, hedeflerine ulaşmak için yoğun çalışmaya, sürekli kendilerini geliştirmeye ve dışarıdan takdir görmeye yönelirler.
Mizaç 4 bireyleri, kendilerini özel ve farklı hissettirecek anlam arayışları içindedir. Sıradan olmaktan kaçınırlar. Bu nedenle, derin duygular yaşamaya, kendilerini özgün bir biçimde ifade etmeye ve iç dünyalarına yönelmeye eğilimlidirler.
Mizaç 5 bireyleri, bilgiyi derinlemesine anlama ve dünyayı analiz etme çabasında olurlar. Onlar yetersiz hissedilmekten kaçınırlar. Bu nedenle, gözlem yapmaya, zihinsel olarak donanımlı olmaya ve bağımsızlıklarını korumaya eğilimlidirler.
Mizaç 6 bireyleri, genellikle güvenilir ve sadık bir tutum sergiler ve riskleri görebilmeye çalışırlar. Tehlikeye düşmekten kaçınırlar. Bu nedenle, kendilerini güvende hissedecekleri ilişkiler kurmaya ve çevresindekilerle güçlü bağlar kurmaya eğilimlidirler.
Mizaç 7 bireyleri, hayattan keyif almaya, yeni deneyimler yaşamaya ve eğlenceli anlar yaratmaya odaklanırken görülür. Sıkıcı ve kısıtlı hissetmekten kaçınır, bu nedenle özgür olmaya ve çeşitlilik ile olumlu yönlere odaklanmaya eğilimlidirler.
Mizaç 8 bireyleri, güçlü, kararlı ve kontrolü elinde tutmaya çalışan kişilerdir. Zayıf ve savunmasız olmaktan kaçınırlar. Bu nedenle, bağımsız hareket etmeye, cesur adımlar atmaya ve çevrelerini korumaya eğilimlidirler; lider ve korkusuz bir yapı gösterirler.
Mizaç 9 bireyleri, huzurlu ve uyumlu bir yapıda olup çevreleriyle iyi ilişkiler içinde olmaya çalışırlar. Çatışmalardan kaçınırlar. Bu nedenle, dengede kalmaya, çevrelerine uyum sağlamaya ve herkesin iyi hissetmesini sağlamaya eğilimlidirler.
Değerli hocalarım, paylaştığınız bilgiler için teşekkür ediyorum. Türkiye Hepimizin, Eğitim Hepimizin…