reklam
reklam
DOLAR39,5851% -0.32
EURO45,6681% -0.99
STERLIN53,6762% -0.71
FRANG48,8102% -0.46
ALTIN4.328,32% 1,03
BITCOIN105.424,01-0.217
reklam

Masrafını Tek Tek Hesapladı, Sitem Etti: 100 TL Kalıyor

Yayınlanma Tarihi : Google News
Masrafını Tek Tek Hesapladı, Sitem Etti: 100 TL Kalıyor
reklam

Türkiye’nin tarım açısından önemli bölgelerinden biri olan Yozgat’ta, yeni sezon hasat dönemi için geri sayım başladı. Yozgat, yaklaşık 6 milyon 130 bin dekarlık alanda tarımsal üretim gerçekleştiriyor.

Ancak, iklim değişikliği nedeniyle yaşanan kuraklık ve doğal afetler, üretim miktarını olumsuz etkiliyor. Açıklanan taban fiyatlar, çiftçilerin emeklerini yeterince karşılayamamaktadır.

Pek çok çiftçi tarım alanındaki umutlarını yitirirken, bazıları ise belki durumun düzeleceği umuduyla, zararına da olsa toprakla uğraşmaya devam ediyor.

Geçen yıl ektiği buğdayın dekara olan maliyetini detaylandıran çiftçi Muharrem Demirer, her dekardan en az 500 lira zarar ettiklerini ifade etti.

‘250 Kilo Buğday Kotası’

Dekardan 250 kilo buğday hasat ettiklerini belirten Tayyip köyü çiftçilerinden Muharrem Demirer, sözlerine şöyle devam etti:

“Tarım ve çiftçilikle ilgileniyorum. Çiftçi olarak derdimi yetkililere anlatmakta zorlanıyorum, ilgili kurumlar da bizimle yeterince ilgilenmiyor. Yozgat koşullarında, bir dönüm toprağın işlenmesi için ortalama 3 litre mazot yakarız. Kesek kırmak için 1 litre, ikinci kesekte 1 litre daha, 4 litrenin yanı sıra tırmık için bir litre daha gider, toplamda 5 litreye ulaşırız.

Bir litre mazot mibzere giderken, 6 litre daha harcıyoruz. Ayrıca ilaç ve gübre aracı için ortalama 8 litre mazot da ekleniyor.

Bir dönüme 25 torba gübre kullanıyoruz ve her bir torba gübre bin lira. Geçen yıl 20 liraya tohum aldık fakat bu yıl 8 liraya buğday sattık. Toplamda 500 lira tohum, ilaç, gübre, malzemeler ve işçilikle birlikte masraflarımız 2 bin 800 lira gibi bir rakama ulaşıyor.

Yozgat şartlarında devletin belirlediği 250 kilo buğday kotalarımız var. Ortalama 250 kilo buğday satışı, 2 milyar lira yapıyor, ancak masraflarımız 2 bin 800 lira. Her dekarda ciddi bir zarar söz konusu. Mazot fiyatı bu yıl 50 liraya çıktı, geçen yıl 8 liraya, bu yıl ise 13 lira satış fiyatı belirlendi. Bu durumdan dolayı her dönümden 500 lira zarar ediyorum. Devletin verdiği desteği de hesaba kattığımızda, içinden çıkamıyoruz.”

‘Bizi Tüccarın Elinde Bırakıyorlar’

Açıklanan taban fiyatlar ve alım sorunları dolayısıyla çiftçilerin tüccarlara mahkum edildiğini ileri süren Demirer, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Devletin sağladığı gübre ve mazot desteği oldukça yetersiz ve buğdaylarımızı zamanında satamıyoruz. Bu durum bizi tüccarlara mahkum ediyor. Randevu sistemi nedeniyle tarlamızı biçtiriyoruz ancak kamyon beklemek zorundayız, ürünlerimizi taşımakta güçlük çekiyoruz.

Randevu sistemi, süreçleri oldukça zorlaştırdı. Tüccarlar, harmandan ürünlerimizi bedava alıp gidiyor. Yetkililere sesimi duyurmak istiyorum; tarım ve hayvancılık yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.

Devlet yöneticilerinin köylülerle birebir iletişim kurması ve Ziraat Odası mühendisleri ile tarımda uygulamalı hesaplamalar yapması gerekiyor. Hayvancılıkta ise TKKDK’ya projeler sunulurken, Tarım İl Müdürlüğü’nden destek alınıyor.

Yatırım yapmak için dışarıdan gelen bir kişi, yalnızca 10 dönüm arazisiyle Ziraat Bankası’ndan hatırla-beyan ile destek alıyor. Ancak, köylü çiftçilere destek verilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Bir çiftçiye 30 bin lira gibi bir destek değil, var olan 10 dönüm arazisi olanlara uygun destekler verilmesi gerektiğini vurguluyorum. Bu şekilde köylülerin kalkınması sağlanabilir ve göçün önüne geçilebilir. Şehirde insanlar açlık nedeniyle zor durumda kalıyor, köylerde ise işler durma aşamasına geliyor. Dosya konusu olan iki üniversite mezunu çocuğum işsiz ve ne yapacağımızı bilmiyoruz.”

reklam

YORUM YAP