

Yüreğir ilçesinde bazı vatandaşlar, Kurban Bayramı’nda kestikleri kurbanlıkların deri ve karın gibi atıklarını, tarımsal sulama amacıyla kullanılan kanallara bıraktı.
Ceyhan Nehri’ne kadar ulaşan bu sulama kanalları, kurban atıklarıyla dolarken, su içinde halk sağlığını tehdit eden manzaralar ortaya çıktı.
Akarcalı Mahallesi’nde bulunan Devlet Su İşleri’ne (DSİ) ait YS2 sulama kanalındaki hayvan atıkları nedeniyle mahalle halkı, bayramı kötü kokular içinde geçirdi.
Temizlik Yapılmasına Rağmen Atıklar Gelmeye Devam Ediyor
Akarcalı Mahalle Muhtarı Şükrü Dişkaya, DSİ’ye ait YS2 sulama kanalının kent merkezinden 24 kilometre uzaklıktaki mahallelerine kadar uzandığını belirterek, atıkları kimin bıraktığının bilinmediğini ve ekiplerin bilgilendirilmesi sonrası bölgede temizlik çalışmasının yapıldığını ifade etti.
Ancak bayramın 2. ve 3. günlerinde de bu atıkların su ile birlikte gelmeye devam ettiğini kaydeden Dişkaya, “Hayvanların derileri, iç organları, baş ve ayak kısımlarını dahi suya atmışlar. Rezil bir görüntüydü. Temizlenip toprak altına gömüldü. Şu an temizlenmiş olmasına rağmen atıklar gelmeye devam ediyor. Koku da sürüyor. Dinimiz temizliği emrediyor. Kurban kestikten sonra böyle bir şey yapılamaz. Ne bizlerin ne de diğer insanların sağlığını tehdit edemezler.” dedi.
‘Birtakım Hastalıkların Yayılmasına Neden Oluyor’
Çukurova Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ertan Kara, konuya ilişkin şu açıklamalarda bulundu:
“Hayvan atıklarının içerisinde bazı mikroorganizmalar, parazitler ve bakteriler bulunmaktadır. Bu tür görüntüler, bazı hastalıkların daha yaygın hale gelmesine sebep olabiliyor. Özellikle köpeklerin bu atıkları parçalaması, ‘kist hidatik’ adı verilen, halk arasında köpek hastalığı olarak bilinen rahatsızlıkların ortaya çıkmasına neden olabiliyor.
Ayrıca, geçmişte hayvan derileri toplanarak sanayiye kazandırılıyordu fakat artık bu yapılmıyor. O derilerin içinde yer alan kenelerin insanlara geçişi riski bulunuyor. Hayvanların iç organlarında bulunan bakterilerin toprağa ve suya sızması da çeşitli hastalıklara yol açabiliyor.
Tarım işçileri, gerekli önlemleri almadan çıplak ayakla tarımsal sulama yaptıklarında bazı parazitler insanlara geçebilmektedir. Örneğin ‘kist hidatik’, yıllarca belirti vermeden sinsice ilerlemektedir. Genellikle karaciğere yerleşmekte, nadiren de akciğere ulaşarak kitle oluşturabilmektedir. Zamanla karaciğer fonksiyonlarını etkileyebilmekte ve bazen kistler patlayarak iç organlara zarar verebilmektedir.”
‘Tarım İşçileri Çizme Giymeden Sulama Yapmamalı’
Yaşanan kirliliğin ardından atılması gereken adımlar üzerine Kara, şu tavsiyelerde bulundu:
“Sulama kanalları temizlenmeli ve atıklar, çevre ile yer altı sularını kirletmeyecek şekilde toprak alanlara gömülmelidir. Tarımsal sulama yapanların çıplak ayakla gezmemesi, çizme giymesi son derece önemli.
Geleneksel olarak bölgemizde bu suyla çul-çaput yıkayanlar mevcut. Bu suları, yıkama veya herhangi bir sebep nedeniyle kullanmaktan kaçınmak gerekir. Her yıl kurban kesiyoruz ancak bu süreçte atacağımız hayvan parçalarını, sağlam ve kalın siyah poşetlere 3’te 1’ine kadar doldurup belediye yetkililerinin alacağı belirli noktalara bırakmalıyız.
Özel kesim alanları mevcut fakat sırada beklemek istemeyenler de oluyor. Evde kesim yapanların da bu tedbirlere dikkat etmesi gerekmektedir. Böyle yaparak önce kendi sağlığımızı korumuş oluruz.”