reklam
reklam
DOLAR39,2210% -0.06
EURO44,8454% 0.29
STERLIN53,2676% 0.32
FRANG47,8682% 0.23
ALTIN4.190,71% 0,33
BITCOIN105.525,780.065
reklam

Kenan Evren’in Yargılandığı 12 Eylül Davasında Önemli Gelişmeler

Yayınlanma Tarihi : Google News
Kenan Evren’in Yargılandığı 12 Eylül Davasında Önemli Gelişmeler
reklam

Mağdurlar, “12 Eylül darbesi nedeniyle Türkiye’de birçok insanlığa karşı suç işlenmiştir. Bu başvuru bu çerçevede de dikkate alınmalıdır” diyerek, sanıkların rütbelerinin geri alınmaması ve mal varlıklarına el konulmamasını eleştiriyor. AİHM başvurusunda, “Ölümleri sonucunda hapis cezasının düşmesi durumu söz konusu olsa da, maddi menfaat olarak değerlendirilebilecek rütbelerinin geri alınması için hüküm verilmeliydi” ifadesi yer aldı.

12 Eylül askeri darbesiyle ilgili olarak dönemin Genelkurmay Başkanı ve 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Ali Tahsin Şahinkaya’nın yargılandığı davada, Evren ve Şahinkaya’ya yönelik kamu davasının ölüm nedeniyle “ortadan kaldırılmasına” karar verilmiş, ayrıca sanıkların mal varlıklarına el konulması ve rütbelerinin geri alınmasına yer olmadığına hükmedilerek dava düşmüştü.

Bunun üzerine mağdurlar, Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) 2022’de başvuruda bulunmuştu. AYM, adil yargılanma hakkı ile suçta ve cezada kanunilik ilkesinin ihlal edildiğine ilişkin iddiaları kabul edilemez bulmuştu.

MAĞDURLAR AİHM’E BAŞVURDU

12 Eylül darbesi sonrası sivil polislerce evinden gözaltına alınan ve işkence sonucu hayatını kaybeden TÖB-DER genel merkez yöneticisi Abdullah Gülbudak’ın kızı Senem Gülbudak, yine 12 Eylül darbesinin ardından TÖB-DER davası nedeni ile tutuklanan ve cezaevi şartları yüzünden tüberküloza yakalanarak hayatını kaybeden Hayri Erdoğan’ın oğlu Utku Erdoğan ile 12 Eylül döneminde işkence sonucu 34 yaşında vefat eden Mustafa Hayrullahoğlu’nun eşi Aynur Hayrullahoğlu, avukatları Arif Ali Cangı aracılığı ile AİHM’e başvurdular.

‘RÜTBELERİN GERI ALINMASI GEREKİYORDU’

Başvurularında, Türkiye’nin siyasi ve hukuk tarihi açısından en önemli davalarından biri olarak ele alınan 12 Eylül darbe davasının düşme kararı ile kapatılamayacağı vurgulanarak, “Darbeci sanıkların ölmeden önce kurulan hüküm, yalnızca hürriyeti bağlayıcı cezayı değil, aynı zamanda maddi menfaatlere ilişkin hükümleri de kapsıyordu. Ölümlerinin ardından hapis cezasının düşmesi, maddi menfaat niteliğinde olan rütbelerinin geri alınması için bir hüküm kurulması gerektiği açıktır. Darbe suçundan ömür boyu hapis cezasına çarptırılan Kenan Evren ve Ali Tahsin Şahinkaya’nın rütbelerinin geri alınmaması, hukuksal ve vicdani bir gerekçe taşımaz. Bu nedenle davaya katılan mağdurlar adalet arayışlarına devam etmektedir” denildi.

“12 Eylül darbesi sırasında binlerce insanın yanı sıra, başvuru sahiplerinin yakınlarının da birçok hakkının ihlal edildiği belirtilen başvuruda, ‘İnsanın, insanlık onuruna uygun bir yaşam sürdürebilmesi ve kişiliğini koruyup geliştirebilmesi için haklarının korunduğu bir demokratik hukuk düzeninin sağlanması şarttır. Hakları ihlal edilen başvurucuların adalet arayışının cezasızlıkla sonuçlanması, manevi değerlerinin korunma ve geliştirilmeleri hakkının ihlali anlamına gelmektedir. 12 Eylül darbesinin cezasız kalması, başvuru sahiplerinin adil yargılanma ve etkili başvuru haklarının ağır şekilde ihlal edilmesine yol açmıştır’ ifadelerine yer verildi.

‘İNSANLIĞA KARŞI SUÇLAR İŞLENDİ’

Başvuruda Venedik Komisyonu’nun raporuna atıf yapılırken, “Geçmişte işlenen insanlık suçlarının soruşturulması, o sırada uluslararası hukuka göre insanlığa karşı işlenen suçlar olarak kabul ediliyorsa, ‘kanunilik’ ilkesi ile çelişmemektedir. Latin Amerika’daki faşist rejimlerin halklarına karşı uyguladıkları sistematik öldürmeler, işkenceler ve kayıplardan sorumlu tutulmalarının, uluslararası hukukun kabul ettiği bu önemli kuralların uygulanmasıyla mümkün olduğu gösterilmektedir. Darbenin kendisi bir insanlığa karşı suç oluşturur. Bunun yanı sıra 12 Eylül darbesi sonucunda Türkiye’de birçok insanlığa karşı suç işlenmiştir. Başvurunun bu açıdan ele alınmasını talep ediyoruz” denildi.

DAVANIN GEÇMİŞİ

12 Eylül davasında sanıklar Kenan Evren ve eski Hava Kuvvetleri Komutanı Tahsin Şahinkaya, 765 sayılı TCK’nın “Devlet kuvvetleri aleyhine cürümler” başlıklı 146. maddesi gereğince önce “ağırlaştırılmış müebbet hapis” cezasına çarptırılmış, daha sonra cezalarında indirim yapılmış ve bu cezalar “müebbet hapis cezası” olarak değiştirilmiştir.

Kararın temyiz edilmesi üzerine süreç devam ederken, Kenan Evren 9 Mayıs 2015’te, Ali Tahsin Şahinkaya ise 9 Temmuz 2015’te yaşamını yitirmiştir. Yargıtay ve yerel mahkeme süreçlerinin ardından, sanıkların ölümleri sebebiyle davanın düşürülmesine, sanıkların mal varlıklarına el konulmasına ve TSK’den çıkarılmalarına dair rütbelerinin geri alınmasına yer olmadığına karar verilmiştir.

reklam

YORUM YAP