Gizli Belgeler Ortaya Çıktı: ABD Karşıtı Büyük İttifakta ‘Casusluk’ Krizi

Rusya ve Çin, kamuoyunda “sarsılmaz dostluk” mesajları paylaşırken, Rus iç istihbarat teşkilatı FSB’nin ifşa olan gizli belgeleri, Moskova’nın Pekin’i “ciddi bir güvenlik tehdidi” olarak değerlendirdiğini gözler önüne seriyor.

New York Times gazetesinin sekiz sayfalık gizli belgeye dayanarak verdiği habere göre, Rus istihbaratı Çin’in casusluk faaliyetleri konusunda ciddi endişeler taşıyor.

FSB’ye bağlı özel birimin belgelerdeki uyarısına göre, Pekin, Rus askeri teknolojisine erişim sağlamak ve Ukrayna’daki savaş deneyiminden yararlanmak amacıyla artan istihbarat faaliyetleri yürütüyor.

ÇİN’E KARŞI YENİ PROGRAM BAŞLATILDI

Belgelere göre, Ukrayna işgalinin başladığı günün üç gün öncesinde FSB, “Entente-4” adıyla anılan yeni bir karşı istihbarat programı başlattı. Bu programın amacı, Çin’in casusluk faaliyetlerine karşı Rus çıkarlarını korumak.

FSB’ye göre, Çinli casuslar Ukrayna’daki savaşın gelişimini dikkatle izliyor; özellikle Batı silah sistemleri, insansız hava araçları ve savaş taktikleri hakkında bilgi toplamaya çalışıyorlar.

Bunun yanı sıra, Çin istihbarat servislerinin üniversiteler, maden şirketleri ve kültürel programlar aracılığıyla Rusya’nın savunma ve teknoloji altyapısına erişim sağlamaya çabaladığı kaydediliyor.

‘TOPRAKLARDA HAK İDDİA EDEBİLİRLER’ ENDİŞESİ

Belgelerde, Çinli akademisyenlerin Rus topraklarında “eski Çin halklarına” ait izler arayarak ileride bu durumun topraklarda hak iddialarına zemin hazırlayabileceği kaygısı dile getiriliyor. Özellikle Çin’in 2023 yılında yayımladığı bir haritada, Rus şehirlerine eski Çin isimlerinin verilmesi bu endişeyi artırıyor.

Ayrıca, Çin’in Orta Asya ve Kuzey Kutbu’ndaki nüfuz artırma çabaları da FSB’nin dikkatinde. Özellikle Arktik bölgesindeki Çinli şirketlerin ve akademik kurumların faaliyetleri, istihbarat toplama eylemleri olarak değerlendiriliyor.

Uzmanlar, belgelerin Kremlin içerisindeki farklı görüşleri yansıttığını ifade ediyor. Bazı yetkililer Çin ile yakınlaşmayı savunurken, istihbarat çevrelerinde derin bir kuşku mevcut. Ancak, Rusya lideri Vladimir Putin’in, bu risklere rağmen Çin ile stratejik iş birliğini sürdürme kararlılığında olduğu anlaşılıyor.