Muğla’nın Menteşe ilçesine bağlı Bayır Mahallesi ile Yatağan ilçesine bağlı Deştin Mahallesi sınırında bulunan Tekağaç Sırtı mevkii, uzun yıllardır kurulmak istenen entegre çimento fabrikası nedeniyle çevre ve insan sağlığı açısından tehdit altındaydı. Ancak bölge halkı ve yaşam savunucuları, bu projeye karşı kararlılıkla mücadele etti.
Daha önce iki ayrı ÇED (Çevresel Etki Değerlendirme) raporu mahkeme kararlarıyla iptal ettirilmişti. Mücadele, bu kez fabrikanın imar planlarının iptaline odaklandı.
İMAR PLANLARI TEK TEK İPTAL EDİLDİ
13 Şubat 2025: Muğla Büyükşehir Belediye Meclisi, Başkan Ahmet Aras yönetiminde, fabrikanın dayanağı olan 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı’nı iptal etti.
3 Haziran 2025: Menteşe Belediye Meclisi, Başkan Gonca Köksal Aras başkanlığında, Menteşe ilçe sınırları içinde kalan 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı’nı iptal ederek bölge halkına adeta bayram hediyesi verdi.
5 Haziran 2025: Yatağan Belediye Meclisi, Başkan Mesut Günay başkanlığında, Yatağan sınırları içindeki planı da iptal etti. Böylece entegre çimento fabrikasına dair tüm imar planları resmi olarak yürürlükten kaldırıldı.
KARAR SONRASI AÇIKLAMA
Karar sonrası belediye önünde yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Başta Ahmet Aras olmak üzere Gonca Köksal Aras ve Mesut Günay başkanlarımıza plan iptali için el kaldırarak onay veren bütün meclis üyelerine çok teşekkür ederiz.
Son günlerde medyada Muğla’nın Belediye başkanlarına yönelik asılsız, karalama haberleri yapılıyor. Belediye Başkanlarımız sadece Deştin Köyüne değil Muğla’nın halkı, doğası adına karar vermişlerdir.”
Bu süreçte, sadece doğal yaşam alanları değil; tarım arazileri, su kaynakları ve halk sağlığı da korunmuş oldu. Köylüler, yıllardır sürdürdükleri direnişin başarıyla sonuçlanmasından duydukları memnuniyeti dile getirerek şu mesajı verdi:
“İnsan ve doğa haklarını koruma bilinciyle, yaşanabilir bir gelecek için mücadele ettik. Bu mücadelede yanımızda olan tüm yerel yöneticilere yürekten teşekkür ederiz.”
Çimento fabrikası projesine karşı alınan iptal kararları, Türkiye’de yerel yönetimlerin doğaya ve topluma karşı duyduğu sorumluluğun somut bir göstergesi oldu. Öte yandan bu son iptal kararı Dünya Çevre Günü’nde alınmış oldu.
