

CHP kurultayına dair süregelen davalar ve her hafta gerçekleşen gözaltı ve tutuklama operasyonları, muhalif kitlelerin gündeminde bir numaralı mesele olmaya devam ediyor.
Bir yandan bu operasyonlara karşı mücadele eden CHP, diğer yandan yürüyen kurultay tartışmalarıyla karşı karşıya. İktidar medyası, konuyu sabah akşam tartışmaya devam ediyor.
İptali istenen Kasım 2023 kurultayını düzenleyen Zeynel Emre ile, CHP İstanbul milletvekili ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun yakın ekibinde yer alan bir isim olarak hem operasyonları hem de kurultay davasını konuştuk.
Emre, yaşanan olayların Türkiye’nin otokrasiye doğru giden sürecinde önemli bir viraj olduğunu düşünüyor. Erdoğan’ın, muhalefetin parçalanmasının kendi yararına olacağını düşündüğünü belirten Emre, “Şüphesiz Erdoğan, buranın karışmasını, partisinin bölünmesini istiyor. Bizim bunu tersine çevirmemiz gerekir.” dedi.
— Ekrem İmamoğlu’nu yeni ziyaret ettiniz. Morali nasıl ve bu dalga dalga operasyonları nasıl değerlendirdi?
Her pazar, iki milletvekili arkadaşımızla İmamoğlu’na ziyaret gerçekleştiriyoruz. O da oldukça moralli ve motive. Bu operasyonların temel motivasyonunun, onun cumhurbaşkanı adaylığı konusundaki başarısı olduğunu biliyor. Kendisi, özellikle kadın tutuklular için duyduğu üzüntüyü daha ön planda tutuyor.
“Operasyonların Sebebi İktidarın El Değiştirme İhtimalinin Artması”
— Bu operasyonlar, 18 Mart’taki diploma iptalini milat kabul edersek, aslında Ekrem İmamoğlu’nun 2028’de Erdoğan’a karşı çıkmasını engellemeye yönelik bir hamle olarak değerlendirilebilir. Ancak, şimdi artık bu durumun, otokrasi oluşturma çabalarının son engellerini temizlemek için geniş bir strateji olduğu söyleniyor. Bu yorumlara katılıyor musunuz?
Eski diktatörlükler artık otokrasi olarak adlandırılıyor. Bu tür rejimlerin temel özelliği, seçimlerin yapılmasıdır. Ancak muhalefet küçük parçalara ayrıldığı için seçim şansı kalmamaktadır. Türkiye’ye dayatılmaya çalışılan durum da bu. Özgür Özel gibi güçlü bir adayın hedef alındığı bir süreçte, asıl amaç Türkiye’de muhalefetin zayıflatılmasıdır.
“İktidar Seçimle Değişmesin İstiyor”
— Dolayısıyla, seçimlerin iktidar değiştirmeyeceği bir sistem hedefleniyor mu? Adaylık ihtimalinin güçlenen bireylerin hedef alınması, bunun göstergesi değil mi?
Tayyip Erdoğan liderliğindeki ekip, iktidarın seçimle el değiştirmemesi için çalışıyor. Ancak bu çabaya karşı çıkan Cumhuriyet Halk Partisi ve onun adayı, bu durumu tersine çevirmek için çaba sarf ediyor.
“Kurultay Davasında İptal Kararı Çıkmaz”
— CHP’nin kurultayına ilişkin iptal davası önemli bir durum olarak değerlendirilmekte. 30 Haziran’da bir karar bekliyoruz. Bu kurultayın iptali ile ilgili çıkan iddialar hakkında ne düşünüyorsunuz?
Kurultayın iptaline dair bir karar çıkma olasılığını görmüyorum. Türkiye siyasi tarihinde, geçmişte birçok partinin kurultayı iptal edilmemiştir. Bu durum, CHP için de geçerlidir. Ancak bu davanın gündem yaratmak için kullanıldığını düşünüyorum.
“Kurtuluş İçin Hukukun İşleyişini Koruyun”
— Dava, ‘mutlak butlan’ talebiyle açıldı. Bu hukuki terimlerin kullanımı kamuoyuna yankı buluyor. Nasıl yorumlarsınız?
Mahkeme, davanın amaçlandığı gibi bir sonuç vermesinin mümkün olmadığını ortaya koymuş. Siyasi partilerin işleyişinde, seçim kurullarının denetimi altında gerçekleştirilen işlemler vardır ve itiraz süreleri geçmiş durumda.
“Kurtuluş için Dayanışma ve Birliktelik Önemli”
— Ancak, kurultay konusundaki tartışmalar hâlâ sürüyor. Bunun partiyi bölebileceğini düşünmüyor musunuz?
Kurultay tartışmaları parti içi birlikteliği zayıflatabilir. CHP, geçmişte olduğu gibi bu durumlarla yüzleşip, halkın beklentilerine uygun hareket etmelidir. İç dayanışmayı artırmalı ve geçmişteki kırgınlıkları aşmalıdır.
“Erdoğan’ın İstediğinin Tersi Yolda Adım Atmalıyız”
— Erdoğan’ın, CHP’nin başında Kılıçdaroğlu’nu görmek istediğine dair iddialar var. Bu durumda CHP’nin nasıl davranması gerektiğini düşünüyorsunuz?
Erdoğan, çatışma ve bölünmelerle CHP’yi zayıflatmak istiyor. Bizim ona karşı durup, birleştirici bir yaklaşım geliştirmemiz gerekmekte. Geçmişe süreklenmeden, geleceği inşa etmeliyiz.
Erdoğan’ın hedefleri, bizlerin birleşik bir hareketle ona karşı durmasını arzulamaktadır. Biz de, bu tür bir siyasi düzendeki her türlü engelleme çabasına karşı, toplumsal birliktelik ve dayanışmanın önemini unutmamalıyız.