reklam
reklam
DOLAR39,1517% 0
EURO44,7281% 0.34
STERLIN53,1860% 0.37
FRANG47,5373% 0.03
ALTIN4.220,65% -0,03
BITCOIN105.269,56-0.092
reklam

DEVA Partisi’nden Anayasa Üzerine Tepkiler: “Bir Kişinin Cumhurbaşkanı Olması İçin Değiştirilmemeli”

Yayınlanma Tarihi : Google News
DEVA Partisi’nden Anayasa Üzerine Tepkiler: “Bir Kişinin Cumhurbaşkanı Olması İçin Değiştirilmemeli”
reklam

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Yusuf Türkmen, Elazığ’da gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.

Tükmen, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Toplumsal gösteri ve yürüyüş hakkı, anayasal bir haktır. Herkesin şiddet içermeden toplumsal gösteri ve yürüyüş haklarını kullanabilmesi anayasada kabul edilmiştir. Ancak bunun sınırlanması, ülkenin hak etmediği zoraki bir sistemin işareti gibi görünüyor. Bu, antidemokratik bir zihniyetin göstergesi. Özellikle gençlerin gözaltına alınması, gençlerin kendi ifade özgürlüklerini ve toplumsal gösteri hakkını kullanamadığı bir ortamda yaşamak istemedikleri tümüyle açıktır. Bu nedenle herkes, önceden izin almadan, toplumsal gösteri ve yürüyüş haklarını kullanabilmelidir. Tek istisna şiddet içermemesi olmalıdır. Gözaltına alınmaların hukuksuz olduğunu düşünüyoruz.”

”İktidar Sürecin Neresinde?”

Bu durumu “1 Ekim süreci” olarak adlandırıyoruz. Çünkü bu süreç, MHP lideri Bahçeli’nin DEM heyeti ile el sıkışmasıyla başlamıştır. Sonrasında Bahçeli, meclis kürsüsünde Abdullah Öcalan’ı DEM Parti grup toplantısında konuşmaya davet etti. PKK’nın silah bırakmasını da bu sürecin bir parçası olarak değerlendiriyoruz. Eğer bu ülkede sorunlar bu süreçle çözüme kavuşacak, kan dökülmeyecek, gençlerimiz hayata tutunabilecekse, yüzde 5 ihtimal dahi olsa bu sürece destek veririz. Ancak ihtiyatlı ve tedbirli olarak yaklaşmamız gerektiğini unutmamalıyız. Destek vermek istiyoruz ama iktidarın bu sürecin neresinde olduğu merak konusu.”

“Cumhurbaşkanı Sürecin Sahiplenilmesinde Yeterli Değil”

Cumhurbaşkanı, bu süreci tam olarak sahiplenmiş değil. Son zamanlarda sahiplenmeye başladığı söylenebilir. Fakat gördüğümüz kadarıyla, eğer süreç başarılı olursa ben bu sürece destek verdim der ve sonuçlarından faydalanır. Aksi takdirde kenarda duracaktır. Ne yazık ki iktidar, meclisi bu konuda bilgilendirmemiştir. Meclisin aktif olmadığı böyle bir süreçten nasıl başarılı sonuçlar çıkacağına dair şüphelerimiz var. Meclisin sürece dahil edilip, geniş halk kitlelerinin bilgilendirilmesi şart. Aksi takdirde sorun çözülmeden yarım kalabilir.”

”Cezaevlerinde Vardiyalı Sistemle İnsana Uygulama”

İnfaz kanun teklifine dair de açıklamalarda bulunan Yusuf Türkmen, “Bugüne dek yapılan düzenlemelerin çoğu, MHP lideri Bahçeli’nin suçlu odaklı değişiklik teklifleriyle olmuştur.” dedi. Türkmen, cezaevlerindeki nüfusun kapasitenin çok üstünde olduğunu belirtirken, “Tutuklular vardiyalı olarak yataklarda uyumak zorunda kalıyorlar.” şeklinde konuştu.

“Geçmişte birçok af paketi çıktı. En son hatırlayacağımız Rahşan Affı’dır. İnfaz değişiklikleri genelde MHP tarafından, suçlu odaklı değişikliklerle yapıldı. Örneğin Alaaddin Çakıcı’nın salıverilmesi gibi. Cezaevlerindeki insan sayısı 410 bin civarında ve bu, ciddi bir aşımı ifade ediyor. Cezaevlerinde, vardiyalı sistem uygulaması var. Bu durum, infaz paketi değişikliklerinin yeterli olmadığını göstermektedir. Ülkemizde derin bir hukuk ve adalet sorunu var.”

“Mevcut Anayasa bu ihtiyacı karşılayamıyor ve sadece bir kişinin yeniden cumhurbaşkanı olması için değiştirilecek bir metin olamaz. Bu duruma dikkat etmek gerekir. Ayrıca, ülkede hukuksuzluk had safhada. Tarafsız ve bağımsız bir yargının olmadığını etrafımızda görüyoruz. Yargı, gücün elinde bir sopa olarak kullanılıyor. Bu durum beni bir hukukçu olarak derinden üzüyor.”

reklam

YORUM YAP