

Muş’un Bilek köyünde, hayvan otlatan Mehmet Atik Özmen tarafından 110 bin ahlat ağacı arasında surları bulunan bir kale kalıntısı keşfedildi. Köylüler, Özmen’in bilgisi doğrultusunda alana giderek burada 2 metre genişliğinde bir sur buldular ve durumu köyün büyüklerine aktardılar.
Bölgedeki yaşlılar, eski dönemlerde burada bir yapının bulunduğunu ifade ederek, kalıntıları incelediklerinde yaklaşık 4-5 adet havalandırma bacası gördüler. İçeriye attıkları taşların dibe ulaşması ise yaklaşık iki dakikayı buldu.
Armutlardan Şarap Yapıyorlarmış
Bilek köyü sakinlerinden Şabeddin Çiçek, “Bu yapının Göbeklitepe ile kıyaslanacak bir yerde olduğunu düşünüyoruz. Çünkü burada yaklaşık 110 bin ahlat ağacı mevcut. Geçmişte bu ağaçlardan elde edilen armutların şarap yapımında kullanıldığını öğreniyoruz. Bu kalenin de şarap imalatında kullanıldığını tahmin ediyoruz” şeklinde konuştu.
Defineciler Tahrip Etti
Özmen, hayvan otlatırken keşfettiği bu kaleyi anlatırken, “Hayvanlarımı otlatıyordum ve bir yapının olduğunu fark ettim. Yapının üst kısmında bir delik vardı. O delikten taş atıp, kulağımı dayadığımda taşın dibe ulaşmasının yaklaşık iki dakikasını duyabiliyordum. Ancak, daha sonra definecilerin buraya gelmesiyle yapının tahrip olduğunu gördüm. O delikler de zamanla kayboldu. Devletimizin burayı araştırıp koruma altına almasını umuyoruz” dedi.
Ayrıca, bölgenin turizme kazandırılmasını talep eden Özmen, “Bu durum, hem köyümüz hem de bölgemiz için büyük bir kazanç sağlayacaktır. Kalecik Kalesi, Mercimek Kalesi ve 360 odalı Çengili Manastırı gibi önemli tarihi yapılar da aynı hatta yer alıyor” şeklinde ekledi.
110 Bin Ahlat Ağacı
Bölgede bulunan 110 bin ahlat ağacı, köylüler tarafından dikkat çekici olarak nitelendiriliyor. Bu ağaçların bilinçli olarak dikildiği ve geçmişte burada şarap imalatı yapıldığı ifade ediliyor. Kalıntının sağ tarafında tarihi Çengili Kilisesi, sol tarafında ise Karakale ile Mercimek Kale Höyüğü yer alıyor. Bu durum, keşfedilen kaleyi tarihi ve arkeolojik açıdan ilgi çekici hale getiriyor.