reklam
reklam
DOLAR40,4126% 0.04
EURO47,0485% -0.09
STERLIN54,2672% 0.07
FRANG50,4088% 0.01
ALTIN4.358,93% 0,20
BITCOIN118.366,530.317
reklam

Mersin Körfezi’nde Alg Patlaması: Yosunlar Su Yerine Akıyor

Yayınlanma Tarihi : Google News
Mersin Körfezi’nde Alg Patlaması: Yosunlar Su Yerine Akıyor
reklam

Adnan Menderes Bulvarı sahilindeki Marina çevresinde yaklaşık 300 metre boyunca görülen yoğun organik birikintiler üzerine Prof. Dr. Deniz Ayas sahilde inceleme yaptı.

Yapılan inceleme sonrasında açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Ayas, bu alanda karşılaşılan biyolojik çeşitliliğin deniz ekosisteminde çevresel stres ve besin yüklemesi sonucu oluşan karmaşık bir biyokütle yapısı olduğunu ifade etti. Bu yapının, jelimsi koloniler oluşturan fitoplanktonlar ve yoğunlaşmış makroalg lifleri gibi bileşenler içerdiğini belirtti.

“EKOSİSTEMDE STRES GÖSTERGESİ”

Prof. Ayas, bu biyokütlelerin oluşumunun, deniz ortamında aşırı miktarda bulunan besin elementleri, artan deniz suyu sıcaklığı ve zayıflayan akıntı sistemleri ile ilgili olabileceğini belirtti. Ayas şöyle konuştu:

“Burada gözlemlediğimiz yapılar, hem makroalg parçaları hem de fitoplankton ve jelimsi koloni oluşturan türlerin kalıntılarını içeriyor. Akdeniz’in doğu kıyılarında artış gösteren bazı organizmalar uygun koşulda hızla çoğalarak kıyıya vuruyor. Bu türlerin kıyıya vuruşu, deniz suyundaki aşırı üretim ve azot-fosfor yükünün fazla olmasından kaynaklanan ekosistem stresinin bir göstergesidir. Sıcaklık artışıyla bu türlerin sayısının artması, biyokütlelerin açığa çıkmasına neden olmaktadır.”

Mersin Körfezi’nde bu tür biyokütlelerin sık görülmesi, ekosistemdeki aşırı üretim ve oksijen seviyesinin düşmesi gibi ciddi sorunlara işaret ediyor.

“HALK SAĞLIĞI İÇİN RİSK TAŞIYOR”

Mikroskobik incelemelerle potansiyel toksik türlerin bulunabileceğine dikkat çeken Ayas, bu durumun halk sağlığı açısından risk oluşturabileceğini belirtti. Ayas, “Bugün sahilde gördüğümüz yapı sadece birikim değil, deniz ekosisteminin açık bir uyarısıdır. Bu olaylar artık sürekli hale geldi ve sahil boyunca gözle görülür biyokütleler her geçen yıl artıyor. Bu durum, körfezdeki su kalitesinin düştüğünü ve sıcaklık arttıkça bu oluşumların yoğunlaştığını göstermekte.” dedi.

Ayas, kıyı sularındaki kirliliğin ve besin yükünün artışını gösteren bu durumun olduğu gibi deniz ekosistemine zarar verdiğini ve bunun gözle görülür hale geldiğini vurguladı. “Mersin Körfezi’ndeki bu mikroskobik yapılar, artan besin yükü ve durgun su koşullarının tetiklediği zararlı alg patlamalarının net bir sonucudur.” şeklinde konuştu.

“EKOSİSTEM SAĞLIĞI TEHLİKE ALTINDA”

Prof. Ayas, kıyıdan gelen atık suların yeterince arıtılmadan denize boşaltılmasının, deniz ortamında besleyici elementlerin seviyesini tehlikeli boyutlara artırdığına vurgu yaparak şunları ifade etti:

“Bu besin yüklemesi, deniz kolonunda aşırı fitoplankton üretimini tetikleyerek alg patlamalarına yol açmaktadır. Ayrıca, deniz suyu sıcaklıklarının artması ve sirkülasyonun yavaşlaması bu durumu daha da kötüleştirmekte. Tüm bu etkiler, ekosistemin dengesi için ciddi tehdit oluşturarak zararlı alg patlamalarına ve müsilaj olaylarına zemin hazırlamaktadır. Mersin Körfezi’nin mevcut durumu ekosistem sağlığı açısından sürdürülebilir değildir.”

Besin yükü, sıcaklık ve durgunluk gibi etkenlerin bir araya geldiği durumların kaçınılmaz olduğunu belirten Ayas, bu sorunların sadece deniz değil, kıyıda yaşayan insanlar ve bölgenin turizmi için de risk teşkil ettiğini sözlerine ekledi. “Çevresel izleme çalışmalarının güçlendirilmesi, atık su yönetiminin gözden geçirilmesi ve Mersin Körfezi için entegre bir ekosistem restorasyon planı hayata geçirilmelidir.” dedi.

reklam

YORUM YAP