reklam
reklam
DOLAR39,1011% 0.04
EURO44,4609% 0.52
STERLIN53,0381% 0.6
FRANG47,6494% 1.01
ALTIN4.204,13% 1,96
BITCOIN106.946,57-1.704
reklam

Tuncer Bakırhan’dan Saray Danışmanına ‘Siyasi Tutsak’ Yanıtı: “Neymiş? Siyasi Tutsak Demeyecekmişiz”

Yayınlanma Tarihi : Google News
Tuncer Bakırhan’dan Saray Danışmanına ‘Siyasi Tutsak’ Yanıtı: “Neymiş? Siyasi Tutsak Demeyecekmişiz”
reklam

Hükümet ile Demokrasi ve Emek Partisi (DEM Parti) arasında devam eden tartışmalarda Saray ile DEM Parti arasında bir ‘dil‘ krizi baş göstermiş durumda. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, sosyal medya hesabı üzerinden yeni süreçle ilgili bir paylaşımda bulunarak, kullanılacak dil hakkında ‘uyarıda‘ bulunmuştu.

Mehmet Uçum’un yazdığı, Feti Yıldız tarafından paylaşılan: İmralı Süreci’nde ‘dil’ uyarısı

Cumhurbaşkanı başdanışmanı Uçum, önceki gün yaptığı sosyal medya paylaşımında “TERÖRSÜZ TÜRKİYE YOLUNDA DİLİ DÜZELTMEK!” başlıklı yazısında DEM Parti’nin, partinin tutuklu liderleri Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ için kullandığı ‘siyasi rehine’ ifadesinin doğru olmadığını ve Türkiye’de ‘siyasi tutsak’ olmadığını belirtmişti.

Bakırhan’dan Sert Yanıt Geldi!

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin Diyarbakır’da düzenlediği ‘Demokratik Yerel Yönetimler Konferansı’na katıldı.

İki gün sürecek konferansa Bakırhan ile beraber Ahmet Türk, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanları Ayşe Serra Bucak Küçük ve Doğan Hatun, DEM Partili belediye eş başkanları ve çok sayıda davetli katıldı.

Bakırhan, konferansta yaptığı konuşmada Uçum’a sert yanıtlar verdi. Bakırhan’dan gelen yanıt şu şekilde oldu:

“Allah aşkına, akşam çocuklarınız, aileleriniz ve arkadaşlarınız televizyon kanallarını izlediğinde bu ülkede gerçekten 100 yıllık bir mesele çözülüyor mu? Bu ülkede barış konuşuluyor. Son 50 yıllık çatışma ve şiddet ortamı sona eriyor diyebilecek tek bir kişi var mı? Kul var mı? Dile dikkat edilmesi gerekiyor. Demokratik toplum, ancak demokratik bir dil aracılığıyla inşa edilebilir. Barış süreci, dille şekillendirilir. İktidarın medyasında kullanılan dil ve söylemler gerçekten rahatsız edici. Eminim siz de rahatsız oluyorsunuz. Hatta size oy veren, o onurlu, vazgeçmeyen, kayyuma rağmen mücadele eden halkımız da rahatsız. Bu dil toplumsal barışı dinamitliyor. Dolayısıyla, iktidarı ve ona yakın medya kuruluşlarını dil konusunda bir samimiyete davet ediyorum. İzliyorsunuz, karakteri küçük bazı insanlar yüzeysel ve rahatsız edici bir dil kullanıyor. Biz bu dili reddediyoruz. Bu tür karakterlerle Türkiye’nin 100 yıllık toplumsal barışı tartışılır mı? Neymiş, siyasi tutsak demeyecekmişiz. Ne diyeceğiz? Eşya adıyla mı hitap edeceğiz? Danışmana danışman diyoruz. Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’a da siyasi tutsak diyoruz. Sanki hukuk varmış gibi davrandıklarını sanıyorlar. Siyasi tutsak demeyecekmişiz. Bir taraftan haklı aslında, peki, siyasi rehine mi diyelim o zaman? Bu dilden bir an önce vazgeçilmelidir.”

reklam

YORUM YAP