reklam
reklam
DOLAR39,1011% 0.04
EURO44,4609% 0.52
STERLIN53,0381% 0.6
FRANG47,6494% 1.01
ALTIN4.204,13% 1,96
BITCOIN106.946,57-1.704
reklam

DEM’den Saray Danışmanına Sert Tepki: ‘Karakteri Küçük…’

Yayınlanma Tarihi : Google News
DEM’den Saray Danışmanına Sert Tepki: ‘Karakteri Küçük…’
reklam

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin Diyarbakır’da düzenlediği ‘Demokratik Yerel Yönetimler Konferansı’na katıldı.

İki gün sürecek olan konferansa Bakırhan’ın yanı sıra Ahmet Türk, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanları Ayşe Serra Bucak Küçük ve Doğan Hatun, DEM Partili belediye eş başkanları ile birçok davetli katıldı.

‘Seçilmiş Arkadaşlarımızın Serbest Bırakılması Gerekiyor’

Atanan kayyumların geri çekilmesi gerektiğini vurgulayan Bakırhan, “Siyasi tutsak belediye eş başkanlarımızın, seçilmiş arkadaşlarımızın derhal serbest bırakılması gerekiyor. Yerel yönetimler, devletin demokratikleşmesi için bir ayna, bir köprü ve bir yol haritasıdır. Bu zamanda bunu yapma yerine hala milyonlarca insanın hayatını merkeziyetçi bir anlayışla yönetmeyi düşünmek, böyle bir kanun üzerinde çalışmak çağ dışıdır. Süregelen bu durum, halkların umutla beklediği süreci sabote etmektir. Biz yerel demokrasi derken merkeziyetçi bir anlayışın halklara tekrar giydirilmesini asla kabul etmeyiz. Merkezi sağlam tutmak isteyenlerin kaygılarını anlıyoruz. Ama eğer merkezin bu ülkenin güvenliği ve geleceği gerçekten düşünülüyorsa, bunun tek güvencesi yerel demokrasinin güçlendirilmesidir” dedi.

Mehmet Uçum’a Tepki

Bakırhan, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum’un “Türkiye’de siyasi tutsak yoktur” açıklamasını eleştirerek, “Allah aşkına akşam çocuklarınız, aileleriniz de arkadaşlarınız da televizyon kanallarını izlerken bu ülkede 100 yıllık bir mesele çözülüyor diyebilir misiniz? Bu ülkede barış tartışılıyor ve son 50 yıllık çatışma ortamı sona eriyor diyebilecek tek bir kişi var mı? Dile dikkat edilmesi gerekiyor. Demokratik toplum ancak demokrasi dilinde inşa edilebilir. Barış süreci dille şekillendirilir. İktidarın medyasında kullanılan dil oldukça rahatsız edici. Eminim siz de ve destekleyen halkımız da bu dilden rahatsızdır. Bu dil toplumsal barışı dinamitliyor. Dolayısıyla iktidarı ve ona yakın medya kuruluşlarını dil konusunda samimi olmağa çağırıyorum. Bu karakteri küçük bazı kişiler yüzeysel ve rahatsız edici bir dil kullanıyor. Biz bu dili reddediyoruz. Türkiye’nin 100 yıllık toplumsal barışını bu küçük karakterli insanlar ile tartışabilir miyiz? Siyasi tutsak demeyeceksek ne diyeceğiz? Eşya adıyla mı çağıracağız? Danışmana danışman diyoruz, Selahattin Demirtaş’a Figen Yüksekdağ’a da siyasi tutsak diyoruz. Sanki hukuk var gibi, sanki insanlar düşünceleri ve inançları yüzünden içeride değilmiş gibi. Siyasi tutsak demeyeceksek, siyasi rehine mi diyelim? Bu dilden bir an önce vazgeçilmelidir.” şeklinde konuştu.

‘Yeni Bir Döneme Girdik’

Bakırhan, “Yeni bir döneme girdik, bu dönem eskisi gibi olmayacak. Yeni dönemde yeni bir dile ihtiyacımız var. Danışmanların kullandığı dil ne? Bu karakteri küçük ama büyük laflar eden bazı basın mensuplarının dili değil, daha kapsayıcı bir dil. Mevcut duruma uygun bir dil kullanacağız. Bu sürecin gerektirdiği yeni bir bakış açısı yaratmalıyız. Büyük barış için, büyük bir çaba göstermeliyiz. Bu süreci başlatan Sayın Öcalan için, kardeşlik hukuku için, gece demeden, gündüz demeden büyük bir çaba ve yoğunlaşma içerisinde olmalıyız. Sizler şu anda öncü rolü oynuyorsunuz. Her biriniz bizden daha iyi biliyorsunuz. Öncünün rolü nedir? Çok anlatmayacağım ama bu öncülüğe uygun bir duruş, pratik ve dil içerisinde olmanızı rica ediyorum. Zaten bunu yapacağınıza, yapmaya başladığınıza da inanıyorum. Çözüm sürecinin geleceği yerel yönetimlerin cesaretine, bilgisine ve iradesine bağlıdır” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

reklam

YORUM YAP