

2008 yılında Türkiye’den ayrılarak Rubin Kazan formasını giymeye başlayan Gökdeniz Karadeniz, 10 yıl süresince hem kulübe hem de yerel halkına eşsiz başarılar sundu. Rubin formasıyla iki kez Rusya Premier Ligi şampiyonluğu (2008, 2009), bir kez Rusya Kupası (2012) ve iki kez Rusya Süper Kupası (2010, 2012) kazanan Karadeniz, sahadaki liderlik vasfı, disiplini ve karakteriyle Rus futbolseverlerin kalbinde taht kurdu.
Tören esnasında duygusal anlar yaşayan Gökdeniz Karadeniz, “Beni bu onura layık gören herkese teşekkür ederim. Gurur duyuyorum. İnşallah Rubin daha da büyük başarılara imza atar. Bu başarılar sadece bir kişiye değil, takım olarak hepimize ait” şeklindeki sözleriyle hem kulübüne hem de taraftarlara şükranını ifade etti.
Gökdeniz, Rusya’da yalnızca bir futbolcu olarak değil, aynı zamanda Türkiye ile Tataristan arasında bir kültür elçisi olarak da tanındı. Tatar halkıyla kurduğu samimi ilişkiler, Türkçe konuşan topluluklarla bağlantısı, şehirde yaptırdığı camii ve örnek sporcu duruşu onun Rusya’da yaşayan Türkler için bir gurur kaynağı olmasını sağladı.
Rubin Kazan’ın maçlarını oynadığı Ak Bars Arena’da daha önce teknik direktör Kurban Berdyev ve efsane oyuncu Viktor Kolotov’un isimleri Güney tribünündeki özel bölümlere verilmişti. Böylece Gökdeniz Karadeniz, Rubin tarihinin en büyük figürleri arasında resmi olarak yerini almış oldu.
Rus futbol tarihinde kendi adını bir tribüne yazdıran az sayıdaki yabancı futbolculardan biri olan Gökdeniz Karadeniz, aynı zamanda Türk futbolunun yurt dışında en başarılı temsilcilerinden biri olduğunu bir kez daha kanıtladı ve Türkiye-Rusya futbol dostluğuna unutulmaz bir katkıda bulundu.