reklam
reklam
DOLAR39,1011% 0.04
EURO44,4609% 0.52
STERLIN53,0381% 0.6
FRANG47,6494% 1.01
ALTIN4.204,13% 1,96
BITCOIN106.925,98-2.112
reklam

Erdoğan-Öcalan İttifakı

Yayınlanma Tarihi : Google News
Erdoğan-Öcalan İttifakı
reklam

“Neçedir ağlarsın ey kaşı keman

Bu duman başımızdan kalkmaz mı dersin

Selman’ın cârına, erişen Haydar

Bir kere yüzümüze bakmaz mı dersin”

Şah İsmail Hatayi

Abdullah Öcalan’ın İdris-i Bitlisi ile Yavuz Selim ittifakını öven; “Bu ittifakı Erdoğan-Öcalan olarak güncelleyelim” çağrısının, AKP cephesinde nasıl bir yankı bulduğu elbette şaşırtıcı değil.

Alevi düşmanlığını besleyen bu mirası benimseyen Abdullah Öcalan, geçmişte “AKP-HDP olarak İdris-i Bitlisi-Yavuz ittifakı” çağrısını yapmıştı, bu durum bugün daha iyi anlaşılmakta.

Öcalan’ın çağrısını, AKP’nin önde gelen isimlerinden TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Şırnak’ta belirgin bir dille gündeme taşıdı.

Öcalan 21 Mart 2013 tarihli Nevruz Bayramı mesajında, “Bugün kadim Anadolu’yu Türkiye olarak yaşayan Türk halkı bilmeli ki Kürtlerle bin yıla yakın İslam bayrağı altındaki ortak yaşamları kardeşlik ve dayanışma hukukuna dayanmaktadır.” demişti.

Öcalan’ın ‘İslam bayrağı’ vurgusuyla Alevileri yok sayma şeklindeki ifadesi, bu amaca hizmet eder nitelikteydi.

Şimdi PKK ve DEM içindeki Alevi ile sosyalist unsurlara soruyorum:

Alevileri dışlayarak Erdoğan gibi biriyle ya da onun zihniyetiyle ittifak yaparsanız, bu topraklarda Alevi’nin var olma imkanı kalır mı?

Özür dilerim ama bu çağrının, bir “Alevi soykırımı” hazırlığı olduğunun farkında olmalısınız.

Şah İsmail Hatayi ile girdiği savaş sonrasında Yavuz Selim’in Aleviler’i hedef alan fetvasıyla gerçekleştirdiği katliamı, İdris-i Bitlisi şu şekilde aktarır:

“Rumeli ve Anadolu’da kadın, çocuk ve kadınların ceninlerinden başka o cemaatten (Alevilerden) hiç kimse hayatta kalmadı.”

İdris-i Bitlisi’nin bu ifadeleri, Alevilerin tarihi belleğinde hâlâ canlılığını korumaktadır.

Bu tarihi gerçeklere göz ardı edemeyiz. Eğer bu topraklarda ‘Toplumsal Barış’ sağlanacaksa, 20-25 milyon Alevi’nin talepleri göz önünde bulundurulmalıdır. Bin yıldır Anadolu’da inancının değerlerini yaşatan Alevilerin, Cumhuriyetimizin asli unsuru olduğu unutulmamalıdır.

Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu İnanç Kurulu Başkanı Sayın Ecevit Emre, Meclis Başkanı Kurtulmuş’un Alevi toplumunu rahatsız eden açıklamalarına tepkisini şöyle ifade etti:

“AKP’li Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un yaptığı açıklamalar, tarihsel gerçekler ve toplumsal hafıza açısından ciddi endişeler yaratmaktadır. Bu ifadeler, Anadolu’nun tarih boyunca yaşadığı acıları, katliamları ve halkların ortak mücadelesini göz ardı eden, ayrıştırıcı ve kutuplaştırıcı bir dil içermektedir.”

“Öncelikle belirtmek isteriz ki, Anadolu’da yaşanan trajedilerin sorumlusu, kanlı ve acı dolu tarihi baştan aşağı zulümle inleten Şah İsmail değil, Yavuz Sultan Selim ve Osmanlı iktidarının kendisidir. Bu tarihsel gerçek, Alevi toplumunun kolektif hafızasında derin izler bırakmıştır.”

“Özellikle Yavuz Sultan Selim’in Şah İsmail ile yaptığı Çaldıran Savaşı öncesinde, İdris-i Bitlisi tarafından önerilen ve ‘Kızılbaş Katliamı’ temelinde şekillenen ‘Ehl-i Sünnet ittifakı’, insanlık tarihinin karanlık sayfalarına yeni acılar eklemiş, binlerce Kızılbaş’ın katledilmesine ya da dağlara sığınmasına yol açmıştır. Bu olaylar, tarih boyunca unutulmaya çalışılan acı gerçeklerdir ve bu gerçeklerin kabul edilmesi, toplumsal uzlaşma ve barış için hayati önem taşımaktadır.”

“Son olarak, Suriye’de süregelen çatışmalar ve Alevi toplumu üzerindeki tehditler, bizi derin bir endişe ve sorumluluk duygusuyla hareket etmeye zorlamaktadır. Bu nedenle;

– Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı’nın derhal soruşturma başlatmasını,

– Kendisi hakkında gerekli disiplin işlemlerinin yapılmasını ve kamu görevinden istifa etmesini talep ediyoruz.”

Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığının temelini oluşturan eşit yurttaşlık, laiklik ve demokrasi ilkeleri, tüm etnik ve inanç topluluklarının eşit haklara sahip olmasının mihenk taşlarıdır.

Alevi toplumu, geçmişteki zulme ve katliamlara karşı direniş göstererek Cumhuriyet’in kuruluşuna tam destek vermiştir. Aleviler, Cumhuriyet’in kazanımlarını savunmuş ve çağdaş laik yaşamı benimsemiş bir toplumdur. Ancak Osmanlı döneminde olduğu gibi Cumhuriyet döneminde de Dersim, Koçgiri, Maraş, Çorum, Malatya, Sivas, Madımak ve Gazi Mahallesi gibi acı olaylarda Alevi toplumuna büyük bedeller ödetilmiştir.

Artık Alevilerin daha fazla bedel ödemeye ne tahammülleri ne de niyetleri kalmıştır.

Bu böyle biline!

reklam

YORUM YAP