İstanbul’da sahte kimlikle yakalanan terör örgütü PKK üyesi Yakup Akkan, 15 Aralık 2015 tarihinde Diyarbakır Silvan’da Çukur-Hendek operasyonundan dönen zırhlı araca uzaktan kumandalı bombayla saldırı düzenlediği ve yine Silvan’da askeri araca uzaktan kumandalı bombalı saldırının faili olduğu tespit edildi.
Harekat Şube Müdürü Ahmet Kabukçu, polisler Mustafa Nohut ile Nuri Yazanel’i şehit edip 21 askeri yaralayan Akkan, Diyarbakır Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı 2 ayrı terör saldırısından 4 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 353 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
“ERDOĞAN VE BAHÇELİ’NİN BAŞLATTIĞI SÜREÇTEN MEMNUNUM, BERAATIMI TALEP EDİYORUM”
Yargıtay 3. Ceza Dairesi kararı esastan bozunca yeniden yargılanan Akkan, Sözcü’den Özgür Cebe’nin haberine göre; Süleyman Şah Türbesi’nin taşınmasında TSK’ya yardım ettiğini öne sürerek “Emniyet Müdürü ile 2 polisin öldüğü bombayı hazırladım, ancak ben yerleştirmedim. Parmak izlerim de bombada pil bloğu üzerindedir. Sayın Cumhurbaşkanı ve Bahçeli’nin başlattığı süreç barış yolunda yapılmıştır. Oluşan barış ikliminden duyduğum memnuniyeti belirtmek istiyorum.” dedi.
Yakup Akkan, beraat talebinde bulunarak savunmasını tamamladı. Mahkeme daha önce verilen 4 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 353 yıl hapis cezasını iptal etti. Terör örgütü üyeliğinden 15 yıl hapis cezası alan Akkan’ın cezası onanırsa, 9 yıldır devam eden tutukluluğunun ardından tahliye olabileceği bildirildi.
ÖZGÜR ÖZEL “BERAAT EDEN PKK’LI” SORUSUNA YANIT VERDİ
Ahmet Özer’in duruşmasından sonra Ekrem İmamoğlu ile bir araya gelen CHP Lideri Özgür Özel, Silivri’de yaptığı açıklamada, “Cumhurbaşkanı ve Bahçeli’nin başlattığı süreç barış yolunda yapılmıştır. Oluşan barış ikliminden duyduğum memnuniyeti belirtmek istiyorum” ifadelerini kullanarak, beraat isteyen Yakup Akkan’ın cezasının kaldırılmasına yönelik sorulan soruyu yanıtladı.
Özgür Özel, Erdoğan’ın pankreas ameliyatını 3 bin yıl önce yapıldığı gibi gerçekleştirmeye çalıştığını belirtti ve “Bombada parmak izi bulunan teröristin böyle bir şekilde serbest kalması son derece vahim bir durumdur. Bu konunun Sayın Bahçeli tarafından en yakından takip edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Cenazeye katılamadık, ama ‘O ailenin gözünün içine bakamayacağımız işler yapmayalım’ diyerek, Hadi Devlet Bey şimdi gitsin o aileye bir şey söylesin. Bir süreci bu şekilde yönettiğiniz takdirde zor durumda kalırsınız. Bu mu yani yapacağınız?” açıklamasında bulundu.
“HADİ DEVLET BEY GİTSİN O AİLEYE BİR ŞEY SÖYLESİN”
Özel, verdiği yanıtın devamında şu ifadeleri kullandı:
Bir yandan belediye başkanları yolsuzluk soruşturmalarıyla böyle bir muamele ile karşı karşıyayken, diğer yandan bombada parmak izi bulunan teröristin böyle serbest kalması çok vahim bir durum. Bu konuyu en yakından takip etmesi gereken kişi Sayın Bahçeli olmalıdır. Aileye taziyelerini iletmiş. “O ailenin gözünün içine bakamayacağımız işler yapmayalım” diyorum.
Öğrendiğime göre, Devlet Bey’in cenazeye katıldığını ve 300 yıl ceza almış birisinin cezasının bozulduğunu duyuyorum. Eğer bu kadar önemli bir süreci yönetiyorlarsa, yıllardır söylediğimiz gibi mecliste bir komisyon kuralım, oturalım ve tüm boyutlarıyla konuşalım.
Söz konusu olan birçok kategori var; suç işleyenler, işlemeyenler, örgüt üyeleri ve üye gibi sayılanlar… Bunların hepsinin enine boyuna konuşulması gerekmekte. Ardından da sağlıklı adımlar atılmalıdır.
Biz terörsüz bir Türkiye istiyoruz. Biz terörsüz, demokratik bir Türkiye’nin en önemli yolunun demokratikleşme olduğunun bilincindeyiz. Bunun için katkıda bulunmaya da hazırız; ancak şehitlerin kemiklerini sızlatacak ya da gazilerin yüzüne bakamayacağımız bir süreç olmamalıdır.
O yüzden Devlet Bey’in şimdi o aileye bir şey söylemesini ümit ediyorum. Bir süreci böyle yönetirseniz zor durumda kalırsınız.
Bunları itmek, bunu kakarak, kendi planlarını yaparak değil; demokratikleşerek, sorunları çözerek atılmalıdır. Her adım doğru planlanmalı ve kimsenin yarasına basılmamalıdır. Yoksa bu şekilde olamaz. Bu mu sizin yapacağınız? Eğer böyle yaparsanız sonuç böyle olur. Haftada bir gün pankreas ameliyatı yapıldığı haberlerini görmekteyiz.
