30 Ekim 2024’te gözaltına alınan Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, ilk kez yargı önüne çıktı. Uzunluğu 57 sayfayı bulan savunmasında, kendisine yönelik “terör örgütü üyeliği” suçlamalarını kesin bir dille reddetti ve bu durumu “siyasi bir tuzak” olarak tanımladı.
Savunmasına şöyle başladı:
“Her insanın bir hikayesi vardır… Benim hikayem, kim olduğumu ve nasıl biri olduğumu anlatıyor.” Van’ın Muradiye ilçesinde yer alan bir köyde başlayan hayat serüveninden bahseden Özer, akademik başarılarını ve halka hizmete adanmış bir yaşamın kendisine kazandırdıklarını vurguladı: “İlkokulu, inşaat halindeki okulun kumlarını defter yaparak okudum… Cumhuriyetin olanaklarıyla profesörlük unvanını kazandım.”
Ayrıca, başkanlık görevine seçilmesiyle birlikte karşılaştığı dava sürecinin, belirli kişilerin rahatsızlığına neden olduğunu belirtti.
“Esenyurt Belediye Başkanı seçildiğim için buradayım. Seçilmeseydim tutuklanmayacak ve buraya gelmeyecektim.”
Özer, seçim zaferinin bazı çevrelerde rahatsızlık yarattığını ifade etti:
“Her iki kişiden birinin oyunu alarak seçildim. Yedi ayda yedi yıllık hizmet ortaya koydum ve bu hizmet, aleyhime yürütülen karalama kampanyasını çürüttü.”
Kürt kimliğine dair maruz kaldığı ayrımcılıklara vurgu yapan Özer, şöyle söyledi:
“Ben bir Kürdüm ama bu ülkenin onurlu ve barışsever bir yurttaşıyım. Felsefe ve sosyoloji profesörüyüm… Sadece Kürt olduğum için buradayım.”
Kürt sorununun çözüm yollarını da üç başlık altında toplayarak ifade eden Özer, şöyle dedi:
“Bastırma, ayrılma ve demokrasi içinde bir arada yaşama… Ben her zaman sonuncusunu savundum.”
Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki çözüm süreciyle ilgili konuşmalarına da dikkat çeken Özer, HTS kayıtları ve gizli tanık beyanları arasındaki çelişkileri sorguladı:
“64 yaşına kadar terörist değildim, belediye başkanı olunca mı terörist oldum?”
Lehine hiçbir delilin iddianamede yer almadığını belirten Özer, yargı sürecinin adil işlemediğini vurguladı:
“Soruşturma, kanıtlar değil algılar üzerinden yürütüldü. Savcı, görevini kötüye kullandı. Lehte delillere yer verilmedi.”
Özer, Remzi Kartal ile yaptığı telefon görüşmesi, Kardeş Kültürler Festivali ve bazı finansal hareketlerin “hukuk garabeti” olduğunu söyledi.
Savunmanın sonunda ise, tüm insanları barış içinde bir arada yaşamaya davet eden bir mesaj verdi:
“Ben bu ülkenin barış içinde bir arada yaşamasını savunan bir akademisyenim. Eğer bugün hapisteysem, çözüm sürecine katkıda bulunamadığım için üzgünüm.”
“Geç gelen adalet, adalet değildir. Benim özgürlüğüm kadar, bu ülkenin adaletine olan güveni de bu karara bağlıdır.” diyerek beraatini talep eden Özer’in 57 sayfalık savunması şöyle devam etti:
ESENYURT BELEDİYE BAŞKANI
PROF. DR. AHMET ÖZER’İN
SAVUNMASI
Sayın Başkan, Saygıdeğer Üyeler,
Herkesin bir hikayesi vardır.
Bazı hikayeler acı, hüzün ve keder taşırken, bazıları huzur, sevgi ve mutlulukla doludur. Ancak netice itibarıyla bu hikayeler bir noktada kesişir ve insanları birbirine bağlar. Benim işim, aynı coğrafyanın insanlarının etkileşimlerini incelemektir.
Akademik hayatım boyunca yazdığım eserler, kaleme aldığım makaleler ve dile getirdiğim görüşler, birlikte yaşamanın onurunu vurgulamaktadır. Ancak şu an buradayken, terör örgütünün bir üyesi olmakla suçlanıyorum ve bu ithamları kabul etmiyor, sahiplerine iadeyi melden ediyor.
Ülkemin acı hikayeleriyle büyüdüm, barış ve huzurun ancak üretimde mümkün olduğuna inanıyorum. Bu durumda kendimi barış için çalışmaya adanmış bir bilim insanı olarak görüyorum.
Kendim adına değil, halkım adına özgürlük mücadelesi veriyorum. Van’dan buraya kadar uzanan hikayemi dinlemenizi rica ediyorum.
Sayın Başkan, Değerli Heyet Üyeleri,
Ben Van’ın Muradiye ilçe sınırlarında sahip olduğum köyde dünyaya geldim. İlkokul eğitimimi, henüz tamamlanmamış bir okulda, kumlarla defter yaparak sürdürdüm. Eğitime olan tutkum, beni liseye kadar taşıdı; bu süreçte ben, sadece ben değil, köyümdeki birçok arkadaşım da okuma hayalleriyle doluydu.
Okuma aşkı beni öğretmenlik mesleğine ve sonrasında akademik kariyerime taşıdı. Sınavları geçerek Hacettepe Üniversitesi Felsefe bölümünü kazandım ve bu bölümü birincilikle bitirdim. Akademik kariyerimde kaydettiğim ilerleme, Türkiye’nin yakın tarihi girişimleri arasında yer almıştır.
Bugüne kadar, hayatım boyunca herhangi bir soruşturma ya da kovuşturmaya tabi tutulmadım. Tekrar tekrar vurgulamak gerekirse, Esenyurt Belediye Başkanı olduğum için buradayım. Eğer bu görevi üstlenmemiş olsaydım, bugün karşınızda böyle bir durumda yer almazdım.
Hukukun üstünlüğüne, adaletin yerini bulmasına olan inancım tamdır. Geçici bir sıkıntıdan geçiyorum, ancak tüm bunlar Türkiye’nin adalet sisteminin ne kadar önemli bir yer kapladığını tekrar kanıtlıyor.
Bu süreç, sadece benim için değil, geleceğimiz için de kritik bir zaman dilimi. Günün birinde özgürlüğüme kavuştuğuma, birlikte yaşadığımız bu toprakların barış içinde gelişebileceğine inanıyorum.
Özgürlüğümü talep ediyor ve gerekçeli kararınıza inanıyorum. Adaletin yerini bulmasını bekliyorum. Bu davanın tüm ayrıntılarıyla aydınlanmasını ve nihayetinde aklanarak çıkmamı umut ediyorum. Teşekkür ederim.
