İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik “suç işlemek amacıyla örgüt kurma, yönetme ve kurulan örgüte üye olma”, “ihaleye fesat karıştırma”, “rüşvet”, “nitelikli dolandırıcılık” suçlarından yürütülen soruşturma kapsamında; Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince gözaltına alınan İSKİ Genel Müdürü Şafak Başa’nın Emniyet ifadesi gün yüzüne çıktı.
ANKA’da yer alan habere göre, Başa’ya Muhittin Erusta isimli şahsın rüşvet suçlamasıyla ilgili ifadelerindeki iddialar soruldu.
Erusta, şikayetinde “28.03.2025 tarihinde vermiş olduğum ifademde belirttiğim konu hakkında yapılan resmi yazışmalarla ilgili bilgi, belge, kira kontratı ve fotoğrafları sayın savcılığınıza sunuyorum. Begüm Çelikdelen ile yaptığım bir görüşmede rüşvet vermediğimiz için Ekrem İmamoğlu’nun kendisine ‘bu yazıyı kesinlikle Tampa Madencilik’e vermeyecesiniz’ diye talimat verdiğini bizzat söyledi. Benden rüşvet isteyen Ekrem İmamoğlu, Adem Şanlısoy, Fatih Keleş, Begüm Çelikdelen ve Şafak Başa isimli şahıslardan davacı ve şikayetçiyim” dedi.
Başa, ifadesinde şunları belirtti:
– “Muhittin Erusta isimli şahsın Savcılık Makamınca müşteki sıfatıyla vermiş olduğu ifade tamamen asılsızdır. Kendisini tanımıyorum. İSKİ, yasa gereği su havzalarıyla ilgili görüş veren bir kuruluştur. Bu süreç Çevre Koruma kontrol dairesi başkanlığı aracılığıyla yürütülür.
– Bu daireye bağlı planlama şube müdürlüğümüz gelen talebi değerlendirir. İlgili birimlere sorar. Genel Müdür yardımcısı imzasıyla ilgili kamu kuruluşuna gönderilir. İddia edilen olayda idari süreç devam ederken, arkadaşlarım kamuya olumlu görüş alamayacaklarını ifade ettiler.
‘TEHDİTLE GÖRÜŞ ALMAK İSTEDİĞİNİ BİLİYORUM’
– Bu firmanın temsilcisi veya ortağı olduğunu iddia eden kişi, İSKİ yetkililerini tehdit ettiler. WhatsApp üzerinden sözlü taciz varan mesajlar gönderdi. İdris Özceleğ olarak bildiğim şahsın, İSKİ çalışanlarına baskı yaparak tehditle görüş almak istediğini biliyorum.
– Daha sonra iş arkadaşlarımı toplayıp dosyayı tekrar kontrol ettim ve yanlış karar vermemek adına dosyayı incelememizi söyledim. MAPEG ile yaptıkları yazışmaların olumsuz görüş verdiğini ve ruhsatlarının bulunmadığını bu sebepten olumlu görüş verilemeyeceğini söylediler.
– Biz de su havzası mevzuatı gereği ilgili birimlerce yazışarak İSKİ olarak olumlu görüş vermedik. Olumsuz görüşümüzü birçok kez tekrarladık.
‘KORUMA TALEBİNDE BULUNDUM’
– Bir bayram günü Fatih ilçesinde çelenk koyma töreninde yanıma İdris isimli şahıs geldi. Benimle konuşmak istedi. Kendisine, dinlemek adına İSKİ’ye davet ediyorum. Tüm dosyalarını toplayıp, eğer bir hata yaptıysak hukuk işlerinden görüş alırız dedim.
– Kendisiyle özel kalem müdürlüğünde konuşarak, kendisine verdiği tüm dosyaları dikkatlice inceleyip hukuk işlerine göndereceğimi söyledim.
– Onlar da 13/05/2024 tarihinde olumsuz dönüş yaptı. İdris isimli şahıs çok sık kuruma gelerek tacizde bulunduğu için güvenlik birimlerimizce 28/05/2024 tarihinde tutanak tutulmuştur. Bu olayla ilgili koruma talebinde bulundum. İlgili evraklarım valilik kanalıyla emniyete iletilmiştir.
‘SAVCILIĞA ŞİKAYETLE TEHDİT ETTİ’
– Çağrı üzerine tarafıma koruma tahsisi yapıldı. Sayın başkanımız gözaltına alındıktan sonra İdris isimli şahısın İSKİ’ye gelerek benimle konuşmak istediğini söylediler. Ben de konuyu bildiğim için kendisiyle görüşmek istemedim.
– Çalışma arkadaşlarıma, “Eğer ruhsat işimi halletmezseniz Şafak Bey’i ve arkadaşlarını savcılığa şikayet edeceğim” diyerek tehdit etmiştir. Bu olaydan sonra medyadan şahsımla ilgili iddialarını öğrendim.”
“Bu işlemlerle ilgili bu tür olaylarla karşılaşıyorum ama hiçbir şekilde hukuka aykırı karar ya da görüş verdiğim olmamıştır.”
İdris Özcelep, Pendik Kurnaköy’de yürüttüğü rehabilite projesinde İSKİ Su Havzaları Koruma Daire Başkanlığı’ndan gerekli onayı alamadığını, bu süreçte İSKİ Genel Müdürü Şafak Başa’nın kendisine “Fatih Keleş’e gidip, ‘Ne veriyorsan ver, işini ancak o çözer’ dediğini iddia ederek, bu durumu rüşvet talebi olarak değerlendirerek;” rüşvet istemek, görevi kötüye kullanmak ve mağduriyet yaratmak suçlamalarıyla Ekrem İmamoğlu, Murat Ongun, Fatih Keleş ve diğer bazı yetkililerle beraber Şafak Başa’dan şikayetçi olmuştur.
Başa ise İdris Özcelep’in suçlamalarına şu ifadelerle yanıt verdi:
– “Şahsın beyanında geçen bütün iddiaları reddediyorum. Yukarıda da belirttiğim üzere şahsın beyanındaki iddialar tamamen iftiradır. Bütün idari işlemler yargı denetimine tabidir.
‘GÖREVİM SU HAVZALARINI KORUMAK’
– Eğer bir haksızlık olduysa dava açabilirdi. Kendisi bu hakkı elde edemeyeceğini bildiği için bu şekilde iftira atmıştır. Bu konuyla ilgili tüm belgeler savcılık makamında mevcuttur. Kendisi almak istediği olumlu görüşü alamadığı için iftiraya başvurmuştur.
– Bununla ilgili tüm yasal haklarımı kullanarak suç duyurusunda bulunacağım. İSKİ genel müdürü olarak kanundan gelen en önemli görevim su havzalarını korumaktır. Su havzalarıyla kaçak, imar mevzuatına aykırı durumlardan beri mücadele etme konusundaki gayretlerim devam edecektir.
‘HAYATIMDA BÖYLE BİR İFTİRAYLA KARŞILAŞMADIM’
– İSKİ tarihinin en fazla kaçak yapılaşma ile ilgil mücadele eden genel müdürü olabilirim. Bu nedenle bu tür olaylarla karşılaşıyorum fakat hiçbir şekilde hukuka aykırı karar ya da görüş verdiğim olmamıştır. 32 yıllık meslek hayatım ve 6 yıllık İSKİ müdürlüğü kariyerimde böyle bir iftirayla karşılaşmadım.”
