reklam
reklam
DOLAR38,8429% -0.08
EURO44,1442% 0.07
STERLIN52,3293% 0.2
FRANG47,0811% -0.06
ALTIN4.155,28% 0,30
BITCOIN110.484,632.555
reklam

1 Yaşındaki Çocuğun Üzerine Çaydanlık Devrildi

Yayınlanma Tarihi : Google News
1 Yaşındaki Çocuğun Üzerine Çaydanlık Devrildi
reklam

İstanbul Güngören’de yaşayan 54 yaşındaki Adile Baydere, 5 Mayıs Pazartesi günü saat 16.30 sıralarında mutfakta yemek yaparken kaynar çaydanlığın demliği, 1 yaşındaki torunu Defne Mila’nın üzerine döküldü.

Küçük çocuk acıyla çığlık atarken, babaannesi hemen mutfak lavabosunun içine oturttu. Torununu yaklaşık 10 dakika boyunca çeşme suyu altında beklettiğini belirten Baydere, hemen torununun anne babasını arayarak, gelen ambulansla Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’ne götürüldüğünü ifade etti.

Defne Mila, Avrupa’nın en büyük merkezlerinden biri olarak gösterilen Yanık Tedavi Merkezi’nde tedavi altına alındı. Üç günlük yoğun bakım sürecinin ardından servise alınan küçük çocuğun tedavisi, serviste devam ederken Yanık Tedavi Merkezi Sorumlusu, Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Turan hastasının durumu hakkında bilgi verdi ve yanık durumunda yapılması gerekenler hakkında açıklamalarda bulundu.

Babaannenin kaynar su dökülen çocuğu çeşme suyu altında bekletmesinin önemli bir ilk yardım müdahalesi olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Turan, küçük çocukların bulunduğu ortamlarda daha dikkatli olunması gerektiğinin altını çizdi.

’10 DAKİKA SUYA MARUZ BIRAKTIM’

Babaanne Adile Baydere, olay sırasında kendisinde de yanıklar oluştuğunu ancak eve gittiğinde bunları fark ettiğini belirterek, ailelere daha dikkatli olmaları çağrısında bulundu. Torununun başına gelen durumu anlatan Baydere, “Defne Mila torunum, 5’inci ayın 5’inde mutfakta yemek yaparken başımıza bir kaza geldi. Defne Mila’nın üstüne çaydanlık devrildi, o anda panik oldum ama duyduğum şeyleri unutmamalıyım. Onu aldım ve olduğu gibi lavabonun altına tuttum. 10 dakika suya maruz bıraktım, sonra çıkarttım.” dedi.

Baydere, “Hiç beklemedik, ambulans hemen geldi ve bizi Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’ne getirdi. Sonra hocalarımız elimizden geleni yaptı, 3 gün yoğun bakımda yattı. O anda tek aklımda kalan şey; onu suyun altına tutmak gerektiğiydi. Çünkü bunu daha önceden öğrenmiştim, çalıştığım yerde yangınla ilgili ufak eğitimler almıştık. Çok dikkat edilmesi gerekiyor, özellikle çocuklar söz konusu olduğunda ama ev kazaları başımıza geliyor, panik yapmamak gerek. Benim ayağım, karnım yanmış ama bunların farkında değildim. O gece annesi ve babası geldi, saat 24.00’te eve gittik; eve döndüğümüzde karnımdaki yanığı fark ettim.” ifadelerini kullandı.

‘YÜZDE 15 CİVARI YANIK VARDI’

Küçük çocukların bulunduğu ortamlarda kazalara yol açabilecek durumlara karşı azami dikkat gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Mustafa Turan, “Çocuklar özellikle 1 yaş döneminde yürümeye ve çevreyi anlamaya başlarlar. Bu dönemde sıcak ve soğuk suyu, elektriği tam olarak algılayamadıkları için çok hareketli olurlar. Sıcak su maruziyeti söz konusu olduğunda, çocuklar hiperaktif olabiliyor. Hastamızın yüzde 15 civarında, 2’nci derece yanıkları vardı ve geldiği andan itibaren yakın takibe aldık. Yoğun bakımda da bir süreçten geçti.” dedi.

‘ÇEŞME SUYU SICAKLIĞI’ ÖNERİSİ

Daha sonra toparlanmaya başlayan küçük kızın tedavisinde ailenin yaklaşımının son derece önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Turan, “Halkımız yavaş yavaş ilk yardım tedavilerini öğreniyor. Mutlaka bir çeşme suyu sıcaklığıyla yanık alanın tutulması, olayın ilerlemesini, daha da derinleşmesini ve kalıcı deri kayıplarını önleyici bir müdahale oluyor. Ev kazaları hayatımızın bir gerçeği, bu konuda dikkatli olunmalı. Açıkta elektrik tellerinin bırakılmaması, sıcak çay ve kahve gibi maddelerin çocukların ulaşamayacağı pozisyonlarda bulundurulması gerekiyor.” diyerek önerilerde bulundu.

‘İZ SORUNUNU ÇÖZÜYORUZ’

Yanık durumlarındaki ilk yardım süreçlerini anlatan Prof. Dr. Turan, yanık oluşan bölgenin 10-15 dakika boyunca çeşme suyunda bekletilmesi ve sonrasında kıyafetlerin çıkarılması gerektiğini vurgulayarak, “Yanıklar olduğunda mutlaka oradaki enerjinin, ısının alınması gerekiyor. Sonrasında da en yakın sağlık kuruluşuna ulaşmak önemlidir. Türkiye’de yanık vakaları için organize bir sistem mevcut. Yanık oranına göre merkezlere, ünitelere dağıtılması ve tedavi algoritması belirlenmiş durumda. İz kalma sorunları, derin yanıklar, iyileşmeyen ve enfekte olmuş yanıklar ile gerçekleşiyor. Son yıllarda yapılan tedaviler ile yüzde 90-95 oranında iz sorununu çözüyoruz. Halkımız için güzel bir an bir anda kötü bir duruma dönüşebiliyor. Babaanne orada kendisini feda ederek, bu zor dönemi atlatmaları için maksimum çaba gösteriyor, bu yüzden kendilerine teşekkür ediyoruz.” şeklinde konuştu.

reklam

YORUM YAP