

CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınarak tutuklanması üzerine, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in davetiyle düzenlenen “demokrasi mitingleri” serisinin bugünkü durağı İzmir oldu. “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” sloganıyla gerçekleştirilen mitinge katılım oldukça yoğundu.
Yüzbinler, saatler öncesinden İzmir’deki Gündoğdu Meydanı’nda bir araya geldi. İzmir’in çeşitli ilçelerinden gelen yurttaşlar, teknelerle meydana ulaşarak Türk bayrakları açtı ve milli marşlar söyledi. Kalabalık, Ekrem İmamoğlu’nun “Yolumuz uzun, heyecanımız yüksek, gençliğimiz var. Biz, adalete susamış, demokrasiye inancı tam, Türk gençliğiyiz ve asla vazgeçmeyeceğiz” sözlerini haykırarak coşku dolu sloganlar attı.
Mitingde, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, DEVA Partisi’nden istifa eden İzmir Milletvekili Seda Kaya Ösen’e rozet takarak bir sürpriz gerçekleştirdi. 2023 Genel Seçimlerinde DEVA Partisi’nden CHP listelerine geçen Ösen, 22 Nisan’da partiden ayrılmıştı. Miting alanında “Sizlere sürprizimiz 13. Milletvekilimiz Seda Kaya Ösen” anonsu yapıldı.
Özgür Özel’in konuşmasından bazı önemli noktalar:
“Canım İzmir, hep sevdim, ilk mermiyi atan canım İzmir. Denizin mavi, yüreklerin kırmızı-beyaz olduğu İzmir, merhaba… Bugün, çocuk yaşta geldiğim, büyüdüğüm, okuduğum kentteyiz. Bu meydanda milyonlarca insan bir arada. Bugün, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı. 106 yıl önce, Anadolu’nun karanlık günlerinde, Mustafa Kemal, İstiklal Mücadelesini Samsun’dan başlattı. Biz de 19 Mart darbesiyle mücadelemizi Samsun’dan başlatıyoruz. O gün de küresel güçlerin himayesinde bir sorun görmüyorlardı, bugün de öyle. Mustafa Kemal’ın o gün İngiliz sarayına savaş açtığı gibi, biz de bugün emperyalizme memur olmuş azınlık hükümetine karşı demokrasi bayrağını Gündoğdu’dan açıyoruz.”
“Cumhuriyet Halk Partisi, Sevri’yi yırtanların, Lozan’ı yapanların partisidir. Lozan, bu milletin hiçbir güce boyun eğmeyeceğinin ispatıdır. Milli Mücadelede Türkler, Kürtler, Aleviler, yani bu ülkenin tüm renkleri vardı. Bugün de Türkiye’nin tüm demokratlarıyla bir aradayız.”
“Ekrem İmamoğlu, Selahattin Demirtaş, Ümit Özdağ’ın da hakkını savunabilen, onlara özgürlük isteme cesaretini gösteren demokratlar bu topraklarda vardır. Benzer şekilde yükselen bir ses varsa, otokratlar korkar, diktatörler korkar. Burada olan herkese selam olsun, sosyal demokratlar, liberal demokratlar, muhafazakar demokratlar ve Kürt demokratlara selam olsun.”
“Bu ülkeyi sandık olmadan yönetmek isteyenlere karşı demokrasiyi kurup sandıkta yarışmak için bir aradayız. 19 Mayıs’ta başlayan mücadele bir halk hareketidir. 19 Mart darbesine karşı direniş de bir halk hareketidir. Bu topraklar, celladına dua edenlerin değil, zalime diz çökmeyen özgür bir milletin topraklarıdır. Ey Erdoğan, Gündoğdu Meydanı’nı görüyor musun? Biz korkuyu evde bıraktık. Çünkü bu Cumhuriyet’i korkmayanlar kurdu, korkmayanlar koruyor.”
“İzmir, CHP’nin değil, Cumhuriyetin kalesidir. Şehirleri birilerinin kalesi olarak görenlere, kale siyaseti, kavgadan medet umma siyaseti bitmiştir. Tüm kalelerimiz bu milletin ve Cumhuriyetin istikbaline feda olsun. Artık desteği olmayan bir iktidar var. Milletin gözünden düşmüş ve yorgun bir iktidar ile karşı karşıyayız. Milletin rızasını alamayanlar, ülkeyi vesayetle yönetmeye çalışıyorlar.”
“İstanbul işgal edildiğinde ilk eylemler, Dârülfünûn’da İstanbul Üniversitesinin öğrencileriyle başladı. Meşrutiyet’i ilan edenler Jön Türklerdi. Kurtuluş Savaşını verenler, 38 yaşında Samsun’a çıkan ve boynunda idam fermanıyla yola çıkanlardı. Emperyalizme karşı duran genç Denizler ve arkadaşlarıydı. O mücadele devam ediyor. Bugün, CHP vatan ve millet mücadelesini sürdüren gençlerin partisidir. 106 yıl önce başlayan mücadelenin meşalesini CHP taşımıştır ve bugün de taşımaktadır.”
“Bugün gençler, ağır sorunlarla yüzleşiyor. Barınma, eğitim, hayat pahalılığı ve ifade özgürlüğü sorunları var. 10 gencimizden 7’si yurt dışında hayat kurmak istiyor. Dünyanın gelişmiş ülkelerinin bu ülkede hesap yapması beka sorunu değildir. Ama gençlerin ‘fırsatı bulursam dönmem’ demesi esas beka sorunudur. Gençlerimize bu güzel memlekette hayal kurdurmalıyız.”
“Bugün ne eğitimde ne istihdamda görünen gençlerin oranı %25. Onuncu Yıl Marşı’nda on yılda 15 milyon genç yaratmakla övünülürdü. Bu iktidar, 3.5 milyon genci eve kapadı. İktidar olduğumuzda gençlerle birlikte yöneteceğiz. Yükseköğretim Kurulu’nu kapatacağız. Liseyi bitiren herkes çok iyi İngilizce bilecek. Kayyumculuğu sonlandıracak, kamuya mülakatı kaldıracağız. Bursları artıracağız. Gençlerin Avrupa standartlarında internet teknolojilerine ulaşmasını sağlayacağız. Vize sorununu kaldıracağız. Yasaksız, vizesiz Türkiye’yi iktidarımızın ilk yıllarında hayata geçireceğiz. Bugün 19 Mayıs. 19 Mart darbesinin 60. günü.”
“19 Mart, Erdoğan’ın seçim kaybettiğinin itirafıdır. Bu ülkeyi senden daha iyi yönetiriz diyen rakibiyle baş edemeyince onu hapse atmıştır. Demokrasiyi tramvay olarak görenler, yenilgiyi ilk kez tattıklarında inmeyi tercih ederler. İki tür darbe vardır; sivil ve askeri. Türkiye’de yaşanan darbenin merkezi Beştepe’dir, silahı yargıdır. Darbeciler bu sefer cübbeyle gelmiştir. İmamoğlu’nun diplomasını iptal ettiler, tutukladılar. 60 gündür hiçbir şey ispat edemediler. Ergenekon ve Balyoz kumpaslarında olduğu gibi, bu millete yine kumpas kurdular. Erdoğan, kurmaca videolarla milleti kandırmaya çalışıyor. Biz onun gibi yapmayalım.”
“Biz doğruları izletelim, bu Erdoğan’a inanacak bir taraf var mı yok mu görsün. 19 Mart darbesinden 60 gün sonra ortaya belgeler çıktığında birbirlerinin yüzüne bakamayacaklar diyen Erdoğan’a sesleniyorum. Burada 2 milyonun üzerinde İzmirlinin gözünün içine baka baka söylüyorum; Ekrem Başkan suçsuzdur. Kaybedeceğin için yarışmaktan korkuyorsun. Ey Erdoğan, ahtapot diyorsun, suç örgütü diyorsun ama kul hakkına girmekten çekinmiyorsun.”
“O zaman sana meydan okuyorum; gel bu yargılamayı TRT’den canlı yayınlayalım. Kim masum, bu aziz millet görsün. TRT bu meydanı görmez. Burada TRT’nin emekçilerini selamlıyorum ama TRT’yi Erdoğan’a kul eden yöneticilere sesleniyorum; gün gelecek devran dönecek. Erdoğan bir savcıya çok güveniyordu ama boşa düştü. Oysa biz birbirimize güveniyoruz.”
“Bak Erdoğan, burada milyonlar kefalet koyuyor, oysa senin güvenebileceğin iki kişi yok. Herkes senden sonrasını konuşuyor. Buradan sana sesleniyorum; darbeden dön. Çok güveniyorsan, yargılamaların TRT’den yapılmasını sağla, artık köşene çekil. Kumpasçılar gidiyor, vatanın namuslu evlatları iktidara yürüyor. İktidar, Silivri’yi toplama kampına dönüştürdü. O hapishanelere rakiplerin atıldığı kuyular olarak bakanlar bilsin ki, biz o kuyulardan Yusuflar gibi çıkacağız. O kuyuları demir duvarı nasıl erittiysek öyle aşacağız. Gazi Mustafa Kemal Atatürk vatanı nasıl savunduysa, öyle çıkacağız.”
“19 Mart darbesiyle bu milletin ekonomisine neler oldu? Dün akşam yeni doğan bir bebeğin, ölüm döşeğindeki hastanın cebinden 27’şer bin lira çalındı. O parayla tüm emeklilerimize en düşük emekli maaşını 30 bin yapabilirdik. Ekrem Başkan korkusuyla yakılan rezervle 1 milyon öğretmeni işe alabilirdik. Sosyal yardıma ihtiyacı olan 5 milyon haneye ayda 40 bin lira destek verebilirdik.”