reklam
reklam
DOLAR38,8491% -0.02
EURO43,7162% 0.74
STERLIN51,9546% 0.63
FRANG46,5537% 0.32
ALTIN4.038,67% 0,94
BITCOIN104.723,950.319
reklam

Dağ Başını Duman Alınca…

Yayınlanma Tarihi : Google News
Dağ Başını Duman Alınca…
reklam

Soru şu:
“İtirafçı olanları partiden atmaya çalışanların gerekçesi ne olabilir? ‘Hırsızlık ve yolsuzlukları nasıl deşifre edersin’ mi?”
Danışmanlık yaparken “İmamoğlu’nun Kasası” olarak anılan Ertan Yıldız, ilk ifadesi eleştirilince duyumlarla “itirafçı” oldu. CHP, onun partiden ihracı için harekete geçti.
İşte bu soru, bu olaydan sonra gündeme geldi. Bu soruyu soran ise Reis medyasının sıkı çalışkan isimlerinden, ama ön saflarda pek yer bulamayan Fuat Uğur’du.
Siyasi bir partinin, hatta altın gününde bir araya gelen kadınların bile sıkışınca iftira atanı dışlaması kadar doğal bir durum olamaz. Ancak Fuat’ın aklına bu durum gelmemiş. Tek seçeneği göstermiş: Deşifre ettiği için atıldılar!!

Ben de bir soru sorayım.
15 Temmuz’un önceden haberini vermesiyle dikkatleri üzerine çeken Fuat Uğur, son yazısında önemli bir açıklama yaptı:
“Çağlayan Adliyesi’nde açılmayı bekleyen devasa bir dosya var.”
Yazıda, devasa dosyanın Süleymancılar’a ve kripto FETÖ’cülere kadar uzandığını anlıyorsunuz. Ancak asıl işaret ise “heybeden CHP’nin çıkacağı” yönünde. İmamoğlu dosyasından bir şey çıkmayınca her taşın altı inceleniyor, bunu biliyoruz.
Birinci KUMPAS DEVRİNDE nelerin ortaya çıktığını da hatırlıyoruz.
Fuat, sanki somut bir bilgiden söz ediyor, Çağlayan Adliyesi’ndeki dosyadan!
Dosyayı açmak için ne ya da KİM bekleniyor, tahmin etmek zor değil.
Benim merak ettiğim ise Fuat’ın bu bilgilerden nasıl haberdar olduğu!
A) Bir gece rüyasında mı gördü?
B) Dosya yanlışlıkla çöpe atıldığı için Fuat, tesadüfen oradan geçerken görüp ‘gazetecilik güdüleriyle’ almış ve okumuş olabilir mi?
C) Dosyanın içeriği, bizzat hazırlayan tarafından iletilmiş olabilir miydi?

İmamoğlu cumhurbaşkanı adayı olduğu için en çok onun ve ekibinin başına gelenleri konuşuyoruz. Oysa uzun yıllardır, başta Gezi davası olmak üzere pek çok olaya tanıklık ettik.
Ancak hep aynı şey söylendi: İddialar, Erdoğan’ın talimatına dayanıyordu. FETÖ dönemindeki gibi sahtelikle vakit kaybettikleri söylenmiyordu!
Meğerse durum öyle değilmiş!
Foyası ilk dakikada ortaya çıktı. Şöyle:
“Yeni Şafak’ta yayınlanan habere göre, CHP Kurultayı’nda delegelerin oylarını değiştirmeleri için iPhone 16 Pro Max telefonlar verildi. İtirafçı Ahmet Çiçek’in ifadesine dayanan bu haberdeki ‘rüşvet telefonları’ o tarihte piyasada yoktu. Kurultay 4-5 Kasım 2023’te yapıldı, telefon ise 20 Eylül 2024’te piyasaya sürülecek.”

*. *. *
BİRİNCİ KUMPAS DEVRİ olarak adlandırdığım Ergenekon sürecinde benzerlerini anlatmaya sayfalar, saatler yetmez.
Ancak en komik olayı anlatmadan geçemeyeceğim.
Bugün rahatsız etmemek adına kimliğini gizli tutacağım bir subay, Ergenekon iddiasıyla gözaltına alınmıştı. Evinde arama yapıldı. Ve polisler, elleriyle koymuş gibi buzdolabının üzerinde bir CD buldu.
Burada büyük bir AMAAAAA koymanın tam zamanı.
Zira, olacak şey değildi ama olmuştu: basılıp aranan ev, gözaltındaki kişiyle aynı adı taşıyordu. Yani istenen delil yanlış adreste bulunmuştu.
Hadi bir AMAAAAA daha!
O dönemde, o zamanki gibi kullanışlı medya “naif, kandırılmaya müsait iktidarın” emrindeydi. Konuyu yok saydılar.

O günlerde Kanal D Haber yöneticisiydim.
Zekeriya Öz imzalı sahte belgeler, dosyalar peş peşe geldi. Bir gün önüme yine böyle bir dosya kondu. Verilmesin diye çok çaba sarf ettim ama elimden bir şey gelmedi. Haber yapılmasına karar verildi. O zaman en azından dikkatli birileri fark eder umuduyla bir mizansen hazırladım. Muhabir, haberi Beşiktaş’ta özel bir mahkemenin önünde anlatacaktı. Zira kendisi, sahte belgeyi Savcı Zekeriya Öz’den aldığını açıkça söylemişti.

İBB KUMPASI DEVRİNDE kimler neler yapıyor, kimler kimlere sahte bilgi veriyor bilemem elbet. Ama Fuat dosyayı rüyasında görmüşse şaşırmam!

*. *. *

Bu ve benzeri haberlere bakanlar hep aynı şeyi söylüyor: Erdoğan ve ekibi, iktidarda kalmak için her şeyi yapar. Her yolu dener. Ve gitmez!
Oysa felsefenin atası Herakleitos, 2.500 yıl önce ne demişti:
“Aynı ırmakta asla iki kere yıkanamazsınız.”
Herakleitos’un ismini bilmeyenler, ya da hatırlamayanlar bile bu sözü duymuşlardır.
Peki O’na göre değişen nedir?
Irmak mı?
Hayır! Irmak değişmediği gibi ortadan da kalkmamıştır.
Sonraki çağların felsefecileri, onun sözlerini şöyle tercüme etmiştir:
“Aynı ırmaklara girenler üzerinden başka başka sular akar.”

Bu, hep böyle olmuştur.
Bugün de aynı şekildedir!!
Ne Erdoğan, 20 yıl önceki Erdoğan’dır, ne de bölgenin dengeleri aynıdır.
Ne de bugünün gençliği masallarla uyutulabilecek kadar saftır!
Bakın TÜİK’in açıkladığı verilere göre, Türkiye’de bugün 5 milyon “EV GENCİ” var. Yani 5 milyon genç ne okuyor ne de çalışabiliyor.
Bu arada Saray, üç çocuk doğuran bir kadına, diplomasına, liyakatine bakmadan kamu iş sözü veriyor.
Gerilim filmlerindekine benzer bir durum. Her kapıyı açtığınızda karşınıza ölümcül bir silah doğrultulmuş durumda buluyorsunuz.
Peki kimlerin elinde bu silahlar?
İçişleri Bakanı Yerlikaya, göreve geldiği tarihte 2024 sonuna kadar 819 organize suç çetesinin çökertildiğini açıklamıştı. O zamandan beri sayı bini geçmiştir herhalde, değil mi?
Cezaevlerindeki sıralamada da şunu görebiliyorsunuz: Uyuşturucu suçundan hapiste olanlar açık ara birinci sırada.
Şimdi içerdekiler, sayıları 60’a yaklaşan üniversiteli gençler, ev gençleri adına, gelecekten umutlarını kesenler adına, özgürlük için, demokrasi talepleriyle sokağa çıktılar.

Bugün 19 Mayıs.
Mustafa Kemal’in Atatürk olma, ülkeyi kurtarma ve Cumhuriyet yaratma mücadelesinin ilk adımı.
Türkiye’nin dört bir yanında gençler, bugünü “19 MAYIS RUHUNA UYGUN BİÇİMDE” kutluyor.
ODTÜ’lü gençler mesela, duyurularında şunları belirtiyor:
“Atatürk’ün Cumhuriyet’i emanet ettiği gençlik; artık hiç olmadığı kadar farkında, hiç olmadığı kadar öfkeli, hiç olmadığı kadar atik. Beklemeye de hiç tahammülü yok. Dağ başını duman aldı.”

Evet, dağ başını duman alınca durup beklenmiyor.
Irmak aynı ırmak değil çünkü. Üzerimizden akan sular da aynı sular değil. Fuat Uğur’larla korkutup “işte akıllı vatansever CHP’liler diye Barış Yarkadaş’ı övenler,” haberiniz olsun; aynı ırmakta yüzmüyorsunuz.

reklam

YORUM YAP