AB’den Türkiye için dikkat çeken ekonomi tahminleri

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, ABD ile yaşanan ticari gerilimler sonrasında Avro Bölgesi’nin 2023 yılı ekonomik büyüme tahminini yüzde 1,3’ten yüzde 0,9’a, 2024 yılı için tahminini ise yüzde 1,6’dan yüzde 1,4’e düşürdü.

AB Komisyonunun “Avrupa Ekonomik Tahminleri 2025 İlkbahar” raporu yayımlandı.

Bu raporda Türkiye ekonomisinin 2025 yılında yüzde 2,8, 2026 yılında ise yüzde 3,5 büyümesi bekleniyor.

“Küresel ekonomik belirsizlik ortamında ılımlı büyüme” başlıklı raporda, AB ekonomisinin 2025 yılına tahmin edilenden daha güçlü bir zemin ile başladığı belirtilerek, 2023 yılında büyümenin ılımlı bir şekilde süreceği ve artan küresel politika belirsizliği ile ticari gerginliklere rağmen 2026 yılında büyümenin bir miktar hızlanabileceği ifade ediliyor.

Türkiye için öne çıkan tahminler şöyle:

– Liranın reel olarak değer kazanması ve dış talebin zayıf seyretmesi nedeniyle ihracat büyümesinin düşük kalması bekleniyor. İthalat artışının ihracata yaklaşması ve net ihracatın büyümeye katkısının 2025-2026 döneminde sıfıra yakın olması bekleniyor. Enerji fiyatlarındaki düşüş sayesinde cari açığın düşük seyredeceği öngörülmektedir.

– Enflasyonda aşağı yönlü bir eğilim sürmesine rağmen, gıda fiyatlarında yaşanan don olayları nedeniyle 2025 yılı için riskler mevcut. Enflasyonun önümüzdeki iki yıl boyunca çift haneli seviyelerde kalması bekleniyor.

– 2025 yılının başında risk ortamının kötüleştiği gözlemleniyor. Ancak Türkiye, önceki yıllara göre daha sağlam bir politika çerçevesi ve tamponlarla bu risklere karşı daha hazırlıklı durumda. İç siyasi çalkantıların tetiklediği finansal dalgalanmaların büyüme üzerinde baskı oluşturması bekleniyor.

– Siyasi ve finansal piyasalardaki dalgalanmaların ekonomik büyümeyi olumsuz yönde etkilemesi bekleniyor. Ancak, 2026 yılında bir toparlanma öngörülüyor.

– Raporda Türkiye ekonomisinin 2025 yılında yüzde 2,8, 2026 yılında ise yüzde 3,5 büyümesi öngörülüyor. Önceki raporda ise bu oranlar sırasıyla 3,2 ve 4 olarak belirlenmişti.

AVRUPA TAHMİNLERİ

Raporda, AB ekonomisinin 2025 yılı için yüzde 1,1, 2026 yılı için ise yüzde 1,5 büyümesi tahmin ediliyor. Avro Bölgesi ekonomisinin ise 2025 yılında yüzde 0,9, 2026 yılında yüzde 1,4 büyüyeceği öngörülüyor.

AB Komisyonunun bir önceki “sonbahar” raporunda ise AB’nin 2025’te yüzde 1,5, 2026’da yüzde 1,8, Avro Bölgesi’nin ise 2025’te yüzde 1,3, 2026’da yüzde 1,6 büyümesi beklenmişti.

Son rapor ile birlikte AB’nin 2025 ve 2026 büyüme tahminleri aşağı yönlü olarak revize edildi. Avro Bölgesi’nin büyüme tahminleri ise 2025 için yüzde 0,4, 2026 için de yüzde 0,2 oranında düşürüldü.

Raporda, “Bu tahminde, büyüme görünümünde önemli ölçüde aşağıya doğru bir revizyon yapıldı. Bu durum, zayıflayan küresel ticaret görünümü ve ticaret politikasına yönelik yüksek belirsizliklerden kaynaklanıyor.” denildi.

Bu yıl Avusturya’nın yüzde 0,3 küçüleceği, Almanya’nın büyümeyeceği, Fransa’nın yüzde 0,6, İtalya’nın yüzde 0,7 ve İspanya’nın ise yüzde 2,6 oranında büyüyeceği tahmin ediliyor. Gelecek yıl ise Almanya’nın yüzde 1,1, Fransa’nın yüzde 1,3, İtalya’nın yüzde 0,9 ve İspanya’nın yüzde 2 oranında büyümesi öngörülüyor.

Raporda, enflasyonun bu yıl AB’de yüzde 2,3, Avro Bölgesi’nde ise yüzde 2,1 olmasının beklendiği, 2026 yılında enflasyon oranının AB’de yüzde 1,9, Avro Bölgesi’nde ise yüzde 1,7 seviyesine inmesi tahmin ediliyor.

Dünyanın ABD ticaret politikasındaki korumacı değişime büyük ölçüde hazırlıksız yakalandığına dikkat çekilen raporda, 2 Nisan’da açıklanan gümrük tarifeleri artışlarının küresel ekonomide şok dalgalarına yol açacağı ifade ediliyor.

Raporda, finansal piyasaların sert tepkisinin ardından bu tarifelerin askıya alındığı hatırlatılarak, ABD ticaret politikasının belirsizlik oluşturarak küresel görünüm üzerinde ağır bir yük oluşturduğu belirtildi.

ABD ve Çin arasında 12 Mayıs’ta tarifelerin kısmen geri çekilmesi konusunda sağlanan anlaşmanın olumlu bir gelişme olduğuna vurgu yapan raporda, “Ancak tarifeler yüksek seviyelerde kalmaya devam ediyor ve bu durum kaçınılmaz olarak ABD-Çin ticaret akışlarının kademeli olarak azalmasına yol açacak. Dünyanın en açık ekonomisi olan AB, bu gerginliği hissediyor. Küresel pazarlardaki zayıf ekonomik genişleme kaçınılmaz olarak ihracat büyümesini yavaşlatacak.” deniliyor.

Raporda, ekonomik görünümdeki risklerin aşağı yönlü olduğuna dikkat çekilerek, “Küresel ticaretin daha fazla parçalanması büyümeyi azaltabilir ve enflasyonist baskıları yeniden artırabilir.” değerlendirmesi yapıldı.