

Fas, son dönemlerde otomotiv sektörünün önemli bir merkezi haline gelmeyi başardı. Bu durum, çok sayıda köklü markanın burada fabrikalar açmayı tercih etmesine yol açtı. Afrika’nın bu ülkesinin otomotiv üretiminde hızlı bir büyüme göstermesinin arkasında ise bazı stratejik avantajlar bulunuyor.
Bu avantajlar arasında Avrupa’ya olan yakınlık, nispeten düşük iş gücü maliyetleri, daha uygun enerji fiyatları ve emisyonlarla ilgili daha esnek düzenlemeler yer alıyor.
Stellantis’in Kenitra’daki Fabrikasında İlk Benzinli Motor Üretimi
Stellantis grubunun dünya genelindeki en büyük beş fabrikasından biri olan Kenitra’daki tesis, ülkedeki fabrikasında ilk benzinli motorun üretim sürecini tamamladığını duyurarak, bu durumu Fas’ın sanayileşme sürecinde önemli bir “milat” olarak tanımladı.
300 Milyon Avroluk Yatırım
Üç yıl önce Stellantis’in o dönemdeki CEO’su Carlos Tavares, 300 milyon dolarlık bir yatırım planladıklarını duyurmuştu. Kenitra’daki tesisin Avrupa fabrikalarının teknoloji ve bilgi birikimini mümkün olduğunca yakın düzeye getirmeyi hedeflediği görülüyor.
Bu süre zarfında fabrika, üretim oranlarını artırmaya devam ederken, Peugeot 208’in benzinli versiyonlarının yanı sıra elektrikli mikro otomobiller olan Citroën Ami, Fiat Topolino ve Opel Rocks-e’nin de üretimini gerçekleştiriyor.
Stellantis’in Fas’ta ilk motorunu üretmesinin, 300 milyon dolarlık yatırımın ardından fabrikanın Avrupa otomotiv pazarındaki etkisini daha da artırması bekleniyor. İtalyan markanın yöneticileri, yıllık yaklaşık 500 bin avroluk üretim kapasitesine sahip olduklarını bildirmekte.