İstanbul’da kamuoyunu derinden etkileyen bir istismar dosyasında önemli bir gelişme kaydedildi. Kuran’a Hizmet Vakfı’nın yöneticisi hakkında, sadece 4 yaşındaki öz kızına yönelik cinsel istismar suçlamasıyla açılan davanın ilk duruşması gerçekleştirildi. Ağır suçlamaların gündeme geldiği duruşma, gizlilik kararı nedeniyle basın ve izleyicilere kapalı bir şekilde yapıldı. İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava, 13 Ocak 2026 tarihine ertelendi.
Anneye de Cinsel İstismar ve Zorla Evlilik İddiası
Davada yalnızca küçük kız çocuğu değil, aynı zamanda annesi de istismar mağduru olarak yer aldı. İddialara göre, kadın hem cinsel istismara maruz kaldı hem de zorla evlendirildi. Bu gelişmeler, davanın ciddiyetini ve toplumda yarattığı tepkiyi daha da artırdı.
Çocuk ve Kadın Hakları Derneğinden Açıklama: “Hukuksuzluk Var”
Davanın gönüllü takipçilerinden olan Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği, mahkemenin süreç yönetimine ilişkin eleştirilerde bulundu. Dernek avukatlarından Serenay Yaman, duruşma öncesinde küçük mağdurun adli görüşme odasında (AGO) dinlenmesi için hazırlık yaptıklarını, ancak mahkemenin bu talebi dikkate almadığını ifade etti. Yaman, “Mahkeme kaleminden aldığımız bilgiye göre, heyet başkanı cinsel istismar dosyalarında mağduru doğrudan duruşma salonunda dinlemeyi tercih ediyor. Biz çocuğun ruhsal olarak tekrar yaralanmaması için AGO’da dinlenmesini talep ettik. Ancak heyet başkanıyla görüşmemiz güvenlik görevlisi tarafından engellendi” şeklinde konuştu.
BM Sözleşmesi ve Çocuk Koruma Yasasına Aykırı mı?
Yaman, yürütülen yargı sürecinin Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi ve Türkiye’de yürürlükte olan Çocuk Koruma Kanunu’na aykırı şekilde geliştiğini savundu. “Devlet, her çocuğun güvenliğini sağlamakla ve haklarını korumakla yükümlüdür. Bir çocuğun detaylı ve içten beyanları göz ardı edilemez” diyen Yaman, mahkemenin tutumunu Hâkimler ve Savcılar Kurulu’na (HSK) şikayet ettiklerini de belirtti.
