İzmir’in Bornova ilçesindeki Hasan Tahsin Özel Eğitim ve Mesleki Eğitim Merkezi‘nin Özel Eğitim Öğretmeni Hülya Aksu öncülüğünde yürütülen proje sayesinde atıl durumda olan konteyner, çocuklara farklı hayata kapılar açıyor.
Konteynerin dış cephesi resimlerle süslenirken, iç kısmı bağış yoluyla temin edilen eşyalarla donatıldı. Öğrenciler, tarım atölyesinde yetiştirdikleri sukulent ve kaktüslerle konteynerin çevresini renklendiriyor.
“BİRAZ DAHA DESTEĞE İHTİYACIMIZ VAR”
Kurulan alanın çocuklar için hem açık hem de kapalı alan olarak kullanıldığını belirten Hülya Aksu, düşüncelerini şöyle ifade etti:
“Çocuklar bu alanı çok sevdi, burada arkadaşlıklarını pekiştirip daha sosyal bir ortamda bir araya geliyorlar. Bazısı yapboz yapıyor, bazısı kitap okuyarak zaman geçiriyor. Kitap okuma alışkanlığı geliştirmeye başladılar. Alıp geri getirdikleri kitaplar sayesinde sorumluluk bilinci oluşuyor. Ancak buradaki her öğrencimizin farklı ihtiyaçları var. Bu nedenle biraz daha desteğe ihtiyacımız var.”
“ÖĞRENCİLERİN ÇOK MUTLULUK DUYDUKLARI BİR ŞEY OLDU”
Projeye katkı sunan resim öğretmeni Nazlı Devrim Nazlı, malzemelerle nasıl katkı sağlayabileceğini belirterek süreci şöyle açıkladı:
“Öğrencilerimizle birlikte resimler çizerek bu projeye katkıda bulunabileceğimizi düşündüm. Elimizdeki malzemeleri kullandık. Çocukların anlayabileceği hikaye kahramanlarını basit bir şekilde çizmeye çalıştık. Onların mutlulukla ‘Bunu ben yaptım’ diye gelmeleri bizi çok mutlu ediyor. Ortaya çıkan eserler sayesinde burada keyifli vakit geçirebiliyorlar.”
“BİTKİLER SANKİ ÖZEL ÖĞRENCİLERE GÖRE TASARLANMIŞ”
Tarım atölyesi projesi kapsamında üretilen bitkiler, okul aile birliği aracılığıyla ve ‘Öğrenci Dükkanı’ adında bir satış alanında satışa sunuluyor ve elde edilen gelir öğrencilerin harçlığına katkıda bulunuyor.
Tarım Teknolojisi Öğretmeni Adem Erhan, üç öğrencisinin İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün yürüttüğü Erasmus akreditasyonu çerçevesinde Macaristan’ın Budapeşte şehrinde gerçekleştirilen bir meslek projesinde iki hafta staj yaptıklarını belirtti.
2010 yılından bu yana yaklaşık 200 çeşit kaktüs yetiştirdiklerini vurgulayan Erhan, şu ifadeleri kullandı:
“Bu, öğrenciler için çok farklı bir deneyimdi. Hem yurtdışına çıkma fırsatı buldular hem de mesleki anlamda tecrübe edindiler. Orada bitkilerin yaprak çeliği yöntemiyle üretimi ve bakımı üzerine eğitim aldılar. İki hafta boyunca serada çalıştılar. Okulumuzda kaktüs ve sukulent yetiştiriyoruz, çünkü bu tür bitkiler hatalara karşı toleransı yüksek, bakımları da kolay. Öğrencilerimiz hata yapabiliyorlar ve bu bitkiler de sanki özel öğrencilere uygun bir şekilde tasarlanmış.”
“BİRAZ DESTEK İSTİYORUZ”
Okulun 12’nci sınıf öğrencisi 19 yaşındaki Eda Kurtuluş, şu sözleri paylaştı:
“Kitap okuma alanında Hülya Hocama yardım ediyorum, hayvanları besliyoruz. Öğle aralarında gelip kitap okuyup oyun oynuyorum. Arkadaşlarımla burada keyifli zaman geçiriyorum. Anime kitaplarını okumayı seviyorum ama burada kısıtlı, bu nedenle biraz destek istiyoruz.”
“DEĞİŞİK OYUNLAR OYNUYORUZ”
11’inci sınıf öğrencisi 17 yaşındaki Zeliş Önder ise şöyle konuştu:
“Bu oyun evini yaparken kitapları birlikte dizdik, öğretmenimizle buradaki resimleri çizdik. Burada vakit geçirmeyi çok seviyorum. Yapbozlar yapıyoruz, değişik oyunlar oynuyoruz.”
“BEBEK BİTKİ YETİŞTİRMEYİ ÖĞRENDİK”
Macaristan’daki projeye katılan 11’inci sınıf öğrencisi 19 yaşındaki Kevser Aydın, şu ifadelerini iletti:
“Bitkileri ekmesini ve bebek bitki yetiştirmeyi öğrendik.”
“ANNEME HEDİYE ALIYORUM”
Aynı sınıftaki 18 yaşındaki Aylin Zeliha Yoldaş, şunları söyledi:
“Macaristan’da bitkileri suladık ve nasıl bakacağımızı öğrendik. Buradan kazandığım paraları toplayıp anneme hediye alıyorum.”
“MUTLU OLDUM, HEYECANLANDIM”
11’inci sınıf öğrencisi 18 yaşındaki Mehmet Ali Bodur, deneyimlerini şöyle aktardı:
“Başka bir ülkeye gittiğim için çok mutlu oldum, heyecanlandım. Orada bitkileri tanıdık ve staj yaptık. Burada yetiştirdiğimiz bitkileri satıp para kazanıyoruz. Okulumu bitirdikten sonra Adem Hocam gibi biri olmak istiyorum.”
