

Ankara’da yaşayan Fadile ve Mustafa Yolaldı çiftinin 5,5 yaşındaki ikinci çocukları Fatma Nur, kalbi göğüs boşluğunda ‘yatay’ konumda doğdu.
‘Topsy-Turvy sendromu’ olarak bilinen ve dünya genelinde oldukça nadir rastlanan bu durumun yanı sıra, Fatma Nur’un akciğerlerini besleyen ana damarı ile kanın vücutta dağılmasını sağlayan aort damarı arasında nadir görülen başka bir anomali sebebiyle bir delik bulundu.
Fatma Nur, yalnızca 30 günlükken Ankara’daki bir merkezde geçirdiği kritik bir operasyonla yaşamına başladı ve damarlar arasındaki delik kapatıldı.
1 yaşına ulaştığında, kalbin normal dışı pozisyonu sebebiyle solunum zorlukları yaşamaya başladı. Çünkü neredeyse 90 derece ters pozisyonda olan kalbi, akciğerlerini besleyen ana damara baskı yapıyordu.
Küçük kızın hayatı, sonraki 4 yıl boyunca hastanelerde geçti. Nihayetinde sol akciğeri iflas etti. Bu durum, Fatma Nur’un sağ akciğeri ve dolayısıyla yaşamını tehlikeye soktu, kalbine baskı yapan damarın pozisyonunu değiştirmek için bir operasyona ihtiyaç duyuluyordu. Ancak Türkiye’de bu tür bir operasyon daha önce hiç uygulanmamıştı.
‘SOL AKCİĞER TAMAMEN DEVRE DIŞIYDI’
Fatma Nur’un yaşama umudu, Prof. Dr. Kalangos ve Opr. Dr. Yılmaz Zorman’ın liderliğindeki geniş bir ekibin bu yıl mart ayında gerçekleştirdiği operasyonla sağlandı.
İKİNCİ VAKA OLARAK LİTERATÜRE GİRECEK
Küçük kız, bu sendromla doğup ameliyat sonrasında hayatta kalan ikinci vaka olarak dünya tıp literatürüne girecek.
Prof. Dr. Kalangos şu açıklamalarda bulundu:
– “Topsy-Turvy, kötü bir sendrom. Normalde eğik olması gereken kalp, göğüs boşluğunda tamamen yatay duruyor.
– Akciğeri besleyen iki büyük damar, kalbin arkasında ve altında sıkışmış durumda. Ayrıca, doğuştan meydana gelen bir kalp patolojisi daha var, buna aortopulmoner pencere diyoruz. Kalpten çıkan iki büyük damar arasındaki bağlantıda bir delik mevcut.
– Bu delik bir aylıkken kapatılmış olsa da, 6 aylıkken tekrar solunum zorlukları başlamış. Kalbin çalışmasında sorun yoktu fakat büyüdükçe sol akciğerde büyük sıkıntılar ortaya çıkıyordu.
– Kapalı bronşu açmak için akciğere bir stent takıldı, ancak çevre dokular stentin içine girince tekrar tam tıkanma yaşandı ve sol akciğer tamamen devre dışı kaldı.”
‘MUCİZE ÇÜNKÜ AMELİYAT SONRASI YAŞAYAN İKİNCİ VAKA’
“Fatma Nur’un klinik durumunu görünce, acilen bir şey yapmam gerektiğini düşündüm” diyen Prof. Dr. Kalangos, sözlerine şöyle devam etti:
– “Çocuk o kadar kötü bir durumdaydı ki tek umudumuz, ameliyatla yeni bir damar oluşturmaktı. Bu, sağ akciğerini kurtarmak için gerekliydi; dolayısıyla hayatını da kurtarmak anlamına geliyordu. Müessesenin yardımıyla eğitim vakası olarak hastaneye kaldırıldı ve Dr. Yılmaz ile birlikte başarılı bir operasyon gerçekleştirdik.
– Kalbin yatay pozisyonunu düzeltmek mümkün olmadı, ancak solunum yollarına olan baskıyı ortadan kaldırdık. Bunu, kalpten çıkan ana damarı keserek, bir taraftan uzatıp diğer tarafı sol göğüs boşluğuna geçirerek yeni bir aort kavisi oluşturarak yaptık.
– Ölüden alınan yaklaşık 11 santimlik uzun bir damar kullandık. Sol akciğeri iltihabi bir duruma dönüştüğü için tamamen çıkarmak zorunda kaldık. Bu vaka benim için hiç unutamayacağım bir örnek oldu. Mucize, çünkü bu sendrom dünya genelinde son derece nadir.”
– Dünyada, bu tekniğe benzer bir ameliyat sonrası yalnızca bir vaka daha yaşamış durumda ve bizim hastamızın sol akciğeri de kaybedilmişti. Çok sağlam bir ekiple bu ameliyata girdik. Zira bir vakanın başarısı, yetkin insan gücüne bağlıdır.”
TÜRKİYE’DE BU AMELİYATIN BAŞARIYLA YAPILDIĞI İLK VAKA
Opr. Dr. Yılmaz Zorman, yapılan başarılı ameliyat ile Fatma Nur’un Türkiye’de ilk vaka olduğunu belirterek şunları söyledi:
– “Türkiye’de daha önce benzer şekilde tam düzeltme yapılmış başka bir başarılı ameliyat literatürde yok. Biz damarlarda tam düzeltme gerçekleştirdik. Meslek hayatımızda belki bir daha asla göremeyeceğimiz bir vaka yaşadık. Ameliyat sırasında sık kullanılmayan teknikleri uyguladık.
– Örneğin, operasyon sırasında hastanın bedenini ‘deep hipotermi’ dediğimiz yöntemle 20 dereceye kadar soğuttuk. Bu sayede oluşabilecek beyin hasarını engelledik. Herkes başında bekleyerek günlerce süren bu süreçte Bayramı hastanede geçirdik.