

Küresel finansal piyasalar, geçtiğimiz hafta ABD ve Çin arasındaki geçici tarifeler anlaşması ve ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell‘ın açıklamaları ile gündeme oturdu. Bu gelişmeler, piyasalarda olumlu bir hava yaratırken, ilerleyen günlerde açıklanacak ekonomik veriler dikkatle izlenecek.
ABD yönetiminin gümrük tarifeleri ile ilgili almış olduğu kararlar, ticaret savaşları ve küresel ekonomik büyüme üzerinde önemli etkilere sahip. Özellikle ABD ile Çin arasında 90 gün sürecek tarifelerin indirileceği anlaşma, kısmi bir rahatlama sağlasa da belirsizliklerin devam etmesi endişeleri de artırıyor.
FED BAŞKANI POWELL’IN PARA POLİTİKASI ÜZERİNE AÇIKLAMALARI
Fed Başkanı Jerome Powell, son yaptığı açıklamalarda 2020 yılından itibaren ekonomi ve para politikasında önemli değişikliklerin yaşandığını vurguladı. Powell, bankanın para politikası stratejisinin bu değişimleri gözeterek güncelleneceğini ve gelecekte daha sık ve olası kalıcı arz şokları ile karşılaşabileceğini ifade etti.
Bu açıklamalar, ABD ekonomisindeki belirsizlikleri artırırken, özellikle Fed’in faiz oranları konusunda daha temkinli bir yaklaşım benimseyeceği öngörülüyor. Analistler, bu süreçte Fed’in faiz indirimi beklentilerinin 2025 yılına sarkabileceğini belirtiyor.
ABD ENFLASYON VERİLERİ VE PİYASALARDAKİ ETKİLERİ
ABD’de açıklanan enflasyon verileri, piyasa beklentilerinin altında kalarak bir miktar rahatlama meydana getirdi. Özellikle Mayıs ayında enflasyonun, tarifelerin etkilerini tam olarak yansıtması bekleniyor. Ancak bazı analistler, tarifelerin ekonomiye etkilerinin belirginleşmesi ve enflasyonist baskıların artmasını öngörüyor.
Bu durum, Fed’in para politikasında daha temkinli bir yaklaşım sergilemesine neden olabilir. Ayrıca, ABD tahvil piyasalarındaki hareketlilik ve faiz oranlarındaki artış, yatırımcılar açısından önemli bir gösterge olmayı sürdürüyor.
TRUMP’IN ORTA DOĞU TURU VE TİCARET ANLAŞMALARI
Geçtiğimiz hafta, ABD Başkanı Donald Trump‘ın Orta Doğu turu, piyasalarda dikkatle izlendi. Trump, Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne yaptığı ziyaretler sırasında yaklaşık 3,2 trilyon dolar değerinde anlaşmalar imzaladı. Bu gelişme, küresel ticaretin geleceği açısından büyük önem taşımakta.
AVRUPA’DA BARIŞ MÜZAKERELERİ VE EKONOMİK GÖRÜNÜM
Avrupa borsaları geçtiğimiz hafta olumlu bir seyir izlerken, Rusya ve Ukrayna arasındaki barış müzakereleri de dikkatle takip edildi. İstanbul’da yürütülen müzakerelerde önemli adımlarla ilgili olumlu haberler gelirken, Birleşmiş Milletler (BM) de sürecin ilerlediğini duyurdu.
Ayrıca Avrupa ekonomisi, yılın ilk çeyreğinde büyümeye devam etti. Avro Bölgesi’nde sanayi üretimi, Mart ayında güçlü bir artış gösterdi ve dış ticaret fazlası da genişledi. Avrupa Merkez Bankası (ECB) üyelerinin açıklamaları, ticaret savaşlarının küresel ekonomik güveni olumsuz etkileyebileceğine işaret ediyor.
ASYA PİYASALARI VE JAPONYA’IN EKONOMİK DURUMU
Asya borsalarında geçtiğimiz hafta pozitif bir seyir görüldü. Japonya, yılın ilk çeyreğinde beklenenden fazla daralma yaşadı; bu durum, Japonya Merkez Bankası’nın faiz artırımlarını erteleme talebine yol açtı. Japonya’nın ekonomisindeki bu yavaşlama, global ticaretin geleceği ve para politikaları üzerinde etkili olabilir.
Çin ise, Rusya-Ukrayna barış müzakerelerine desteğini bir kez daha vurguladı. Çin Dışişleri Bakanlığı, barış görüşmeleri için tüm çabalarının sürdürüleceğini açıkladı.
TÜRKİYE EKONOMİSİ VE YURT İÇİ GELİŞMELER
Yurt içinde gelişmeler, Borsa İstanbul’un (BIST 100) pozitif bir seyir izlemesi ve endeksin haftayı yüzde 2,96’lık bir artışla kapatması üzerinde şekillendi. Ayrıca, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) 22 Mayıs’ta açıklayacağı enflasyon raporu ile dikkatleri üzerine çekiyor.
Diğer yandan, Türkiye’deki barış müzakerelerine yönelik diplomatik gelişmeler de takip edilmekte. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve AB Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas arasında gerçekleştirilen görüşmeler, Türkiye’nin dış politikadaki rolünü gözler önüne seriyor.
Gelecek Haftada Piyasaları Neler Bekliyor?
Gelecek hafta, dünya genelinde açıklanacak önemli veriler, piyasaların yönünü tayin edecek. ABD’deki tüketici güveni, Avrupa’da enflasyon ve büyüme verileri, Asya’da ise Japonya’nın ticaret verileri öne çıkacak. Ayrıca, Türkiye’de TCMB’nin enflasyon raporu, yurt içindeki ekonomik görünüm açısından kritik öneme sahip olacak.
Piyasalar, bu veriler doğrultusunda faiz kararları ve ekonomik büyüme beklentileri üzerine pozisyon almayı sürdürecek.