Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Basketbol Gelişim Merkezi’nde düzenlenen GENÇFEST Programı’nda önemli açıklamalarda bulundu.
Erdoğan, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
– “Gözlerimiz şu anda Filistin, Gazze, Pakistan, Libya, Sudan, Somali, Afrika, Avrupa, Balkanlar ve Rusya-Ukrayna Savaşı üzerinde. Her bir alanda barış, huzur, ateşkes ve istikrar sağlamak için çabalıyoruz. Akan kanı durdurmak, ölümleri ve zulümleri önlemek için gece gündüz çalışıyoruz. İnsani diplomasinin öncüsü olarak Türkiye bu rolü üstlenmiştir.”
– “Barış diplomasisinin önceliğini Türkiye almıştır. Küresel sisteme en etkili eleştirileri ve alternatif çözüm önerilerini Türkiye sunmaktadır. Artık yıldızı uluslararası ölçekte parlayan bir Türkiye var. Kardeşlerimizle daha sıkı bir dayanışma içinde olduk. Balkanlardan Afrika’ya, Türkistan’dan Avrupa’ya kadar kurduğumuz gönül köprüleriyle geçmişimize sahip çıkıyoruz. Dostluk, kardeşlik ve dayanışmamızı güçlü bir şekilde sürdürüyoruz. Geleceğimizi bu kardeşlerimizle birlikte inşa ediyoruz. Ancak iç cephemizi güçlendirmek için de faaliyetlerimize devam ediyoruz.”
“Çok Çetin Mücadeleler Verdik”
– “Millet ve memleket için aydınlık bir gelecek inşa etmek adına gece gündüz koşuyoruz. Gençler, bu ülkenin geleceği için en stratejik hedeflerden biri terörsüz bir Türkiye’dir. Terörün ve şiddetin olmadığı bir ülkeyi oluşturmak için yoğun çaba sarf ediyoruz. Bin yıldır vatanımız olan bu topraklarda özgürce yaşamak için pek çok zorlukla yüzleşmek zorunda kaldık.”
– “Henüz genç yaşında fidan gibi evlatlarımızı toprağa verdik. Kadını, erkeği, genci, yaşlısı ve hatta çocuklarıyla on binlerce canımızı terör saldırılarında kaybettik. Kahraman güvenlik güçlerimiz ve güvenlik korucularımız, bu ülke ve vatan için en ön cephede şehit oldular, gaziler oldu. Rabbim hepsinden razı olsun. Allah şehitlerimizin ruhlarını şan, mekanlarını inşallah cennet eylesin.”
“Çok Kararlı Adımlar Atıyoruz”
– “Ekonomik olarak da oldukça ağır bir faturayla karşı karşıya kaldık. Yaklaşık iki trilyon dolarlık kaynağı bu hedefe ulaşmak için harcadık. Siyasette, demokrasi ve birliğimizde birçok zorlukla karşılaştık. Uluslararası ilişkilerde de bu meseleyle ciddi şekilde ilgilenmek zorunda kaldık. Terör nedeniyle kardeşliğimiz zarar gördü. Kalkınma sürecimiz terör yüzünden yavaşladı. Şimdi bu beladan ülkemizi ve milletimizi kurtarmak için çok dikkatli ve kararlı adımlar atıyoruz. Hedefimize ulaşana kadar durmayacağız.”
“Yıllardır Terör Örgütüne Eleştiri Getirmeyenler…”
– “Terörsüz bir Türkiye menzilimize mutlaka ulaşacağız. Ancak şimdi sevgili gençler, terör örgütünün feshedildiğini ve silahları bırakacağını açıklayınca bazıları bundan rahatsız oldu. Yıllardır terör örgütüne tek bir eleştiri getirmeyenlerin birdenbire örgütün kanlı geçmişini hatırlamaları dikkat çekici. Ekranlarda yüzleri düşenleri mi ararsınız? Yoksa köşelerinde karalar bağlayanları mı? Fitne tüccarlığı yapanlar mı? Neredeyse terör örgütüne ‘yapmayın, etmeyin’ diye yalvaracaklar. Neden? Çünkü bu süreçte terörden nemalandılar.”
– “Siyaset yoluyla terörden faydalandılar. Terörle güçlenip kendi iktidarlarını inşa ettiler. Terör biterse, beslendikleri bataklık kuruyacak, tezgahları dağılacak, istismar alanları kaybolacak. Uzun yıllar boyunca terör üzerinden kazanç sağladılar. O yüzden feryat figan edip ortalığı bulandırmaya çalışıyorlar. Dahası, Cumhur İttifakı bu başarıyı elde etmesin diye terörün devam etmesini isteyen bir kısım insanlar var. Bugüne dek bu şekilde yaklaştılar.”
“Türküne, Kürdüne, Arapına, Çerkesine…”
– “Kimse kusura bakmasın, biz bu musibetten kalıcı bir şekilde kurtulmak istiyoruz. Ne yaptıysak milletimiz için, özellikle de gençlerimiz için yaptık. Bizim yaşadığımız zorlukları onların yaşamaması, bizim çektiğimiz sıkıntıları onlar da çekmesin diye elimizden geleni yapıyoruz. Bu ülkenin evlatları birbirine hasım olmasın, düşman olmasın istiyoruz. Türkiye zaman kaybetmesin, insan kaybetmesin, potansiyelini har vurup harman savurmasın, diye mücadele ediyoruz. Kaderimizdeki acıları ve sevinçleri birlikte paylaşıp, Türküyle, Kürdüyle, Arabıyla, Çerkesiyle, Lazıyla birlikte bir geleceği huzur içinde kucaklayalım, var mıyız?”
