MHP’nin 22 Ekim tarihinde başlattığı İmralı Süreci çerçevesinde PKK, resmi olarak örgütü feshettiğini ve silahlarını bıraktığını duyurdu. PKK’nın yaptığı bu açıklamada, Lozan ve 1924 Anayasası ile ilgili ifadelerin tartışmalara neden olduğu gibi, sürecin şekilleneceği hukuki adımlara dair de tartışmalar sürüyor.
“Bu Örgütün Kurucusu Sayın Öcalan”
AKP İstanbul Milletvekili Azmi Ekinci, Kuzey Irak merkezli medya organı Rudaw ile yaptığı bir röportajda dikkat çekici değerlendirmelerde bulundu. PKK’nın silah bırakmasının ardından geri adım atamayacakları kanaatini dile getiren Ekinci, “Bu örgütün kurucusu sayın Öcalan” diyerek şunları ifade etti:
PKK’nın görev süresinin sona erdiğini, 90’lardan beri tekrar eden bir duruma düştüğünü ve artık bir kan davası şeklinde anlamını yitirdiğini belirtti. Bu nedenle, örgütün kendisini feshetmesi gerektiğini vurguladı. Abdullah Öcalan tarafından bir lider olarak bu örgütün sona erdiği ilan edilmiştir. Öcalan’ın sözlerinden sonra PKK ve bileşenlerinin buna itiraz edeceğini düşünmüyorum. Ancak itiraz etseler de bu saatten sonra bu bireyler marjinalleşir ve yok olmaya mahkumdur, başarılı olamazlar. Macun tüpten çıkmış durumda.
“Demirtaş’a Hala Suçlu Muamelesi Yapmak Yanlış”
Ekinci, konuşmasının ilerleyen bölümlerinde 8 yıldan fazla bir süredir tutuklu bulunan HDP eski eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’a yönelik hala suçlu muamelesi yapılmasının hatalı olduğunu belirtti. Koşulların değiştiğine vurgu yapan Ekinci, geçmişteki şartların artık geçerliliğini yitirdiğini ifade etti:
Yeni bir anayasa üzerine, yani Türkiye Büyük Millet Meclisi çerçevesinde gerçekleştirilecek çalışmalar gündemde. Yapılacak anayasa ile birlikte, bazı değişiklikler neticesinde daha önce suç sayılan bazı eylemler, bundan sonra suç olmayacak. Yani bir birey yanlışlarından vazgeçtiğinde, o yanlışta ısrarcı olmanın bir mantığı yok. Bu, dünyanın hiçbir yerinde kabul görmez. Bu, akılsız ve mantıksız kişilerin yapacağı bir davranıştır.
Selahattin Demirtaş hangi suçlardan ceza aldıysa, mevcut koşullarda geçmişteki şartlar ortadan kalktığı için ona hala suçlu muamelesi yapmak doğru olamaz. Kaldı ki kendisi, sürecin başlangıcından itibaren destek verdiğini defalarca ifade etti. Gelecekte de bu sürece katkı sağlayacağını düşündüğüm kişilerden biridir Türkiye siyasetinde. Demirtaş siyasete geri dönebilir veya siyasi bir aktör olabilir.
