reklam
reklam
DOLAR38,7871% -0.05
EURO43,4373% -0.15
STERLIN51,5367% -0.34
FRANG46,0709% -0.35
ALTIN3.957,90% -2,36
BITCOIN103.400,00-0.901
reklam

Son Dakika | Erdoğan: PKK’nın Suriye ve Avrupa kolları da feshe katılmalı

Yayınlanma Tarihi : Google News
Son Dakika | Erdoğan: PKK’nın Suriye ve Avrupa kolları da feshe katılmalı
reklam

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Örgüt, aldığı kararla bizim milletimizle zaten yaptığımız ortak yaşam ve ortak gelecek mutabakatına uygun bir adım atmıştır. Örgütün Suriye ve Avrupa kollarının bu gerçekleri görüp fesih ve silah bırakma sürecine katılmaları hayati öneme sahiptir. Avrupa’daki ve dünyanın diğer bölgelerindeki örgüte müzahir lobilerin artık Türkiye karşıtı faaliyetler yerine ülkemizin yanında durmalarını istiyoruz. Türkiye’nin adı, terörle değil, teknolojiyle, kültürle, sanatla, demokratik ve insani gelişim standartlarının yükselişiyle anılmalıdır.” dedi.

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan konuşuyor:

Sevgili misafirler, sizleri en içten dileklerimle selamlıyorum. Grup toplantımızın ülkemiz, milletimiz, demokrasimiz için hayırlara vesile olmasını umuyorum. Toplantıya katılan misafirlerimize hoş geldiniz diyorum. Aynı zamanda, bizi takip eden tüm vatandaşlarıma da selamlarımı iletiyorum. 14 Mayıs tarihi, 75 yıl önce gerçek anlamda yapılan ilk seçimle ülkemizin demokrasiye geçişinin günüdür. Bu seçimlerde tek parti olan CHP iktidardan düşmüş ve milletin tercihi ile Demokrat Parti ülkeyi yönetmeye başlamıştır. Halkımız “Yeter! Söz milletindir.” diyerek tek parti faşizminin ardından Menderes ve arkadaşlarını iktidara taşımıştır. Rahmetli Menderes, CHP yönetiminin tehditlerine, provokasyonlarına rağmen 10 yıl boyunca Türkiye’ye büyük hizmetler sunmuştur. İmam hatip okulları onun gayretleriyle açılmış, ezan 18 yıl sonra onun çabalarıyla aslına uygun olarak okunmuştur. Anadolu köylüsü, ilk kez onun döneminde ayağındaki çarığı çıkarmıştır. Ülkemiz, yolla, elektrikle, makineyle, traktörle, 14 Mayıs 1950’den itibaren tanışmıştır. Demokrat Parti’nin 10 yıllık iktidarı, demokrasi ve kalkınma açısından tarihi bir dönüm noktasıdır. Her ne kadar sonrasında demokrasimiz darbelerle hırpalanmış olsa da, milletimiz iradesine sahip çıkıp demokrasi bayrağını yeniden dalgalandırmıştır. 75. yıl dönümünde, başta şehit Başbakanımız Adnan Menderes ve demokrasi kahramanlarımızı bir kez daha rahmetle anıyoruz. Onları asla unutmayacağız.

Değerli yol ve dava arkadaşlarım, bugün ayrıca 75 yıl süren demokrasi yolculuğumuzun önemli kilometre taşlarından biri olan 14 Mayıs 2023 seçimlerinin 2. yıldönümüdür. Geride kalan bu süre içerisinde, milletimize verdiğimiz emanetle icraatlarımızı, yatırımlarımızı ve hizmetlerimizi sürdürmeye çalıştık. Önümüzde, millete verdiğimiz sözleri yerine getirebilmemiz için 3 yıllık bir vakit var.

Sayılı günlerin çabuk geçtiğinin farkındayız. Bu süreyi en iyi şekilde değerlendirerek, Türkiye Yüzyılı’nın inşasında hedeflediğimiz noktaya ulaşmayı umuyoruz.

Pazartesi günkü gelişme ile birlikte, bölücü örgütün kendini fesih ve silahları teslim kararı alması, terörsüz Türkiye hedefimize ulaşmamızda yeni bir aşamaya geçmemizi sağlamıştır.

Bu aşama, birlikte, kardeşlik içinde, dayanışma ruhuyla aynı geleceğe doğru yürüyüşümüzü güçlendirecektir. Bu aşama, 86 milyon insanımızın arasındaki terör duvarını kalıcı olarak ortadan kaldırma aşamasıdır. Bu aşama, demokrasimizin gelişimini engelleyen büyük bir engeli aşma aşamasıdır. Burada, Türkiye Cumhuriyeti’nin kendi meselelerini, kendi iradesi ile çözme kabiliyetini tüm dünyaya gösterdiğini gururla ifade etmek isterim.

İttifak ortağımız Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Bahçeli‘nin geçtiğimiz ekim ayında ortaya koyduğu kapsayıcı duruş, bu sürecin başlangıç noktası olmuştur.

Aslında, rahmetli Özal’dan bu yana iyi niyetli pek çok girişim yapılmıştır. Ancak, içeride ve dışarıda bazı odakların hesapları nedeniyle bu girişimler başarısız olmuştur. Geçtiğimiz 40 yılda, özellikle 1990’lı yıllarda yapılan yanlış uygulamalar terörün büyümesine neden olmuştur. On binlerce vatandaşımızın hayatını kaybetmesine yol açan bu terör ortamını sonlandırmak için, başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı dönemlerinde sürekli bir arayış içinde olduk.

Bu uğurda, birçok siyasetçinin almadığı riskleri aldık. Çok ağır bedeller ödedik, ancak bu iyi niyetli arayışlar da karanlık planların hedefi oldu. Örgütün kurulduğu günden bugüne, Türkü, Kürtü ve diğer tüm kesimleriyle milletimiz acı çekmiş ve kayıplar vermiştir. Terör, sadece canımızı yakmakla kalmamış, ekonomimize de büyük zarar vermiştir.

Terör, ülkemizin sahip olduğu, ekonomik kalkınma için gerekli olan trilyon dolarlık kaynakların kullanılamamasına neden olmuştur. Şunu kabul etmeliyiz ki, bazı ülkeler gelişim liginde zirveye çıkarken, biz mayınları temizlemekle çok zaman kaybettik.

Siyasi istikrarsızlıkların yol açtığı yıkımlar, ülkemizde hala birçok sorunun temel kaynağı olmuştur. Tecrübelerimiz, sinsi hesaplar peşinde koşan güçlerin oyunlarını bozdukça diğer sorunlarımızın çözümünün kolaylaştığını göstermektedir. Özellikle son 10 yılımız bu gerçeğin birçok örneğiyle doludur.

Kardeşlerim, eğer 2023 ve Türkiye Yüzyılı vizyonları ile devam etmeseydik, bu noktaya ulaşamazdık. Derin bir arka planla terör sorununun ortak akıl, vicdan ve tek bayrak, tek vatan anlayışıyla nihayete ermesini memnuniyetle karşılıyoruz. “Sınanmadığınız günahın masumusunu sayılmazsınız.” der bir söz. Biz, devleti ve milletiyle terörle en ağır şekilde sınandık. Bedelini ödedik, dersler çıkardık ve bu sorunun tamamen aşılmak üzere olduğunu görüyoruz. Ayrıca, bölgemizdeki gelişmeler, terörle bir yere varmanın mümkün olmadığını da göstermektedir. Artık terör, silah ve illegalitenin dönemi kapanmıştır. Meşru yollar varken başka yolu aramak akıl dışıdır.

Güven, huzur ve refah içinde yaşamanın yolu, milletçe birlik ve beraberliğimizi güçlendirmekle, kendi geleceğimize sahip çıkmakla mümkündür. Başaramayanların nasıl bir durumla karşılaştığını hep beraber izliyoruz. AK Parti olarak her kesimden insanla bu mutabakatı sağladık ve 23 yıldır iktidardayız. Cumhur İttifakı olarak bu mutabakata inandığımız için ülkemizi birçok badireden kurtardık. Arif Nihat Asya’nın şu sözünü de hatırlatmak isterim: “İçimizden biri köprü olmaya razı olmazsa, kıyamete kadar bu suyun kıyılarını bekleriz.” Biz işte bunun için mücadele veriyoruz. Bin yıllık geçmişimizle geleceğimiz arasında sağlam bir köprü kurmak istiyoruz. Dünyada siyasi ve sosyal dengelerin altüst olduğu bir dönemde, 86 milyon insanımız arasında fikir birliğini sağlamak için çabalıyoruz.

Örgüt, aldığı kararla bizim milletimizle zaten yaptığımız ortak yaşam ve ortak gelecek mutabakatına uygun bir adım atmıştır. Örgütün Suriye ve Avrupa kollarının da bu gerçekleri görüp fesih ve silah bırakma sürecine katılmaları hayati öneme sahiptir. Avrupa’daki ve dünyanın diğer yerlerindeki örgüte müzahir lobileri artık Türkiye karşıtı faaliyetler yerine ülkemizin yanında görmek istiyoruz. Türkiye’nin adının terörle değil, teknolojiyle, kültürle, sanatla, demokratik ve insani gelişim standartlarının yükselişiyle anılmasını arzu ediyoruz.

reklam

YORUM YAP