Muhalif- Ankara
Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararları doğrultusunda, bazı kanunlar ve 660 sayılı KHK’de yapılan değişikliklerle Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun’da düzenlemeler öngören ‘Bazı Kanunlarda ve 660 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede (KHK) Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda onaylandı. Komisyonun CHP’li sözcüsü ve İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli, torba yasa eleştirisini yineleyerek “Her hafta bu durum artık rutin hale geldi; vaka-ı adiye’den olmaya başladı. Bakın, yine bir kanun teklifi görüşüyoruz, galiba bir paket daha gelecek. Arkadaşlar, dilimizde tüy bitti; genel gerekçeye bakıyorum, ilk dört paragraf aynı, sadece altında hangi konuda düzenlemeler varsa o ekleniyor. Böyle iş olmaz; bu şekilde Plan ve Bütçe Komisyonunu ve Parlamentoyu çalıştıramazsınız.” dedi.
Türeli’nin konuşmasından bazı bölümler şu şekilde:
RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) – Sayın Başkan, teşekkür ederim.
Değerli milletvekilleri, bu durum artık rutin hale geldi; yine bir kanun teklifi görüşüyoruz, sanırım bir paket daha gelecek. Artık söylemekten dilimizde tüy bitti; genel gerekçeye bakıyorum, ilk dört paragraf aynı, sadece düzenlemelerin hangi konularda olduğu ekleniyor. Bu şekilde gayriciddi bir çalışma olamaz; Plan ve Bütçe Komisyonu üyelerini itibarsızlaştırıyorsunuz, bunu yapmayın. İktidar olarak sorumluluk hissetmiyor musunuz? Kaliteli bir yasama faaliyetinin yapılması için muhalefet olarak her türlü desteği vermeye hazır olduğumuzu birçok kez ifade ettik ve bu konuda bir öneride bulunduk.
RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) – Ne dedik? Şu anda üç tane tali komisyon var. Dedik ki: “O tali komisyonlarda görüşülsün, komisyonlara dağıtın, hepsi bir hafta içinde gelsin, görüşelim.” Eğer “İlla Plan ve Bütçe Komisyonundan geçsin.” diyorsanız, önce tali komisyonların görüşmesini bekleyelim, ondan sonra işleri yapalım.
2023’ün sonunda Anayasa Mahkemesi iptal etti, üzerinden bir buçuk yıl geçti, şimdi bunları getiriyorsunuz; bu çalışma tarzı kabul edilemez. İkinci olarak, böyle bir etki analizi yapılamaz; bunlar çöp. Etki analizine bakıyorum: “Anayasa Mahkemesinin -hepsi aynı- iptal kararı ve gerekçesi dikkate alınarak kanuni düzenleme yapılarak değiştirilen bu madde ile 633 sayılı Kanun’un ilgili hükümlerinde değişiklik yapılmakta ve Anayasa Mahkemesi kararına uyum sağlanmaktadır. Yapılan düzenlemenin bütçeye ilave bir etkisi bulunmamaktadır.” Ne anlama geliyor arkadaşlar? Burada yasa yapıyoruz. İlave yetki nedir? Bu ilk defa buradaki yasalaşma sürecine girmekte.
Son olarak, Diyanet İşleri Başkanı nerede arkadaşlar? Diyanet İşleri Başkanı kamu yönetim sistemi içerisinde değil mi? Neden burada yok? Geçen hafta TRT Genel Müdürü burada vardı. Bu bir ayrıcalık mı? Böyle bir durum olamaz. Meclisin, Parlamentonun yok sayıldığı bir durum bu. İlgili kişiler, kamu yönetiminin başındaki insanlar buraya gelerek kendileriyle ilgili görüşülen maddeleri açıklamalıdır. Burada başkan yardımcısının ya da diğer daire başkanlarının bulunması bu durumu ortadan kaldırmaz. Lütfen, Diyanet İşleri Başkanını da buraya davet edin, gelsin. Toplamda sekiz madde var burada, bunların hepsi Diyanet İşleri Başkanını etkiliyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN MEHMET MUŞ – Buyurun, toparlayın.
RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) – Gelsin, burada sonuç itibarıyla kendi kanununu, buradaki düzenlemeleri savunsun; bu doğrudur, Parlamentoya itibar böyle kazanılır. Aksi takdirde burada ne görüşüyoruz? Bunun kamuoyu nezdindeki yansıması da olumsuz. Burada eğer bu tespitleri yapıyorsak, kamuoyu da bunu değerlendiriyor. Parlamentonun bu kadar hiçe sayıldığı, yasama-yürütme arasındaki dengenin tamamen yürütmenin lehine değiştiği bir ortamda sağlıklı bir denge ve denetim sistemi olamaz; böyle bir sistem çalışmaz. İşte bu, “Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi” adı verilen ucube sistemin işlemediğinin bir göstergesidir. Eski sistemde bu durumu yaşasaydık, emin olun Başbakanlık Kanunlar ve Kararlar bir hafta içinde gelir, hepsi bir arada önümüze konulurdu. Eski sistemde müsteşarlıkların bulunduğu bir yapı vardı ve o yapının en tepe noktasında kurum hafızasını temsil eden bir organizasyon vardı, ama bugün böyle bir yapı yok.
