reklam
reklam
DOLAR38,7959% 0.04
EURO43,4237% 0.85
STERLIN51,6683% 0.94
FRANG46,1312% 0.57
ALTIN4.049,86% 0,36
BITCOIN104.231,081.528
reklam

Bakan Tekin’e ‘lise’ Tepkisi: Piyasanın İstediği Oluyor

Yayınlanma Tarihi : Google News
Bakan Tekin’e ‘lise’ Tepkisi: Piyasanın İstediği Oluyor
reklam

CHP Gaziantep Milletvekili Hasan Öztürkmen, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in zorunlu lise eğitim süresinin dört yıl olabileceği ve sanayi ile ticaret sektörlerinin ‘nitelikli iş gücü talebi’ doğrultusunda gündeme bazı ‘öneri modelleri’ hakkında yaptığı açıklamalara sert tepki gösterdi.

Yazılı bir açıklama yapan Öztürkmen, şu ifadeleri kullandı:

“Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Türkiye’de eğitimin sonlandırılmasına hız kesmeden devam ediyor. Tarikat ve cemaatlerle protokol yapan Tekin, laik Türkiye Cumhuriyeti’ne ve eğitimin tekliği ilkesine adeta savaş açtı. ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ adı altında, laiklik karşıtı, bilimi ve fenni dışlayan gerici bir eğitim-öğretim modeli uygulanıyor.

‘Sinyali Şubat Ayında Vermişti’

Son olarak, zorunlu eğitimin lise düzeyindeki süresinde değişiklik yapılabileceği sinyalini veren Bakan Tekin, TRT Haber’e yaptığı açıklamada, sanayi ve ticaret sektörlerinin ‘nitelikli iş gücü talebi’ doğrultusunda bazı ‘öneri modelleri’nin gündemde olduğunu belirtti. TRT’nin aktardığına göre, yalnızca Bakan Tekin’in bu konu hakkında ‘tartışmaya açıyoruz’ demesine bakmayın, bu değişikliğin sinyali şubat ayında verilmişti.

‘Gerici ve Piyasaçı Uygulamalar’

Gerici dernekler, vakıflar, cemaatler ve piyasa ne istiyorsa o oluyor. Öğrenciye, veliye veya eğitimciye fikrini soran yok. Şubat ayında Enderun Özgün Eğitimciler Derneği, Maarif Platformu ve Medeniyet Enstitüsü tarafından düzenlenen çalıştayda, 12 yıllık zorunlu eğitim ‘dayatma’ olarak tanımlanmıştı. O gün yapılan planlar şimdi uygulamaya konuluyor.

AKP iktidarı döneminde, okul öncesinden üniversitelere kadar tüm öğretim programları birçok kez değiştirilmiş ve gerici uygulamalar hâkim hale gelmiştir. Eğitimin zorunlu olmasına rağmen Türkiye’de eğitim dışı kalan çocukların sayısı büyük bir hızla artıyor.

‘Çocukları Eğitimden Koparacak Adımlar’

Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2023-24 öğretim yılının istatistiklerine göre, eğitim dışındaki çocukların sayısı yüzde 38,4 artarak 612 bin 814’e ulaştı. 17 milyon 480 bin 463 öğrenciye ev sahipliği yapan bu eğitim-öğretim yılında, bir önceki yıla göre öğrenci sayısında yüzde 0,4’lük bir düşüş kaydedildi. Eğitim dışı kalan çocuklarımızın sayısı giderek artarken, okula gitmeyi teşvik etmek yerine eğitimden koparacak adımlar atılıyor.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2012-2013 eğitim-öğretim yılında uygulamaya konulan 4 artı 4 artı 4 eğitim sisteminde değişiklik yapılması planları, endişeleri artırıyor. Bu durum giderek kız çocuklarının okuldan uzaklaştırılması ve karma eğitimden vazgeçilmesi olarak algılanıyor.

‘Zorunlu Eğitimi Hedef Almak Kabul Edilemez’

Yeni eğitim modeli, bilim insanları, eğitimciler ve pedagoglar tarafından değil, gerici dernek ve vakıflar tarafından şekillendiriliyor. 4 artı 4 artı 4 sistemi elbette eğitimcilerin taleplerine göre gözden geçirilebilir. Bu sistemin eksiklikleri ve yanlışlıkları birçok. Ancak sorunları çözmek yerine zorunlu eğitimi hedef almak kabul edilemez. Yüz yamalı bohçaya dönen eğitim sistemi artık dikiş tutmuyor. Hâlâ sorunların çözüleceğine inanıyoruz.

‘Köy Okullarını Açın’

Okul öncesi eğitimin zorunlu hale getirilmesi, ilkokulun 5 yıla çıkarılması ve ortaokulun 3 yıl olması gerekmektedir. Mesleki ve teknik eğitim desteklenmeli. Kız çocuklarının eğitimi teşvik edilmeli, çocuk yaşta evliliklere sert yaptırımlar gelmelidir. Köy okulları yeniden açılmalı ve taşımalı eğitim uygulamalarından vazgeçilmelidir.

Geçen yıl alınan kararla taşımalı öğrencilerin büyük bir kısmı taşıma kapsamı dışında bırakıldı. Bir çoğu okul erişiminde zorluk yaşadığı için okuldan uzaklaşıyor. Kırsal kesimde özellikle Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu’da, daha çok kız çocukları okulu bırakmak zorunda kalıyor. Erkek çocukları yürüyerek okula gidebilirken, bu durum kız çocukları için daha zorlu hale geliyor. Yoksulluktan dolayı tarım işçisi ailelerin çocukları da tarım işçisi olarak çalışıyor ve okula gidemiyorlar. Her çocuğun okula güvenle ulaşmasını sağlamak ve köy okullarını açmak gerekiyor.

‘Çocukların Eğitim Hakkı Anayasal Bir Haktır’

Gerici vakıf ve derneklerin zorunlu eğitimi hedef alması, AKP’nin eğitimi gericileştirme projesinin bir parçasıdır. AKP’nin eğitim politikaları, yoksul ve dezavantajlı kesimleri eğitimden uzak tutarak eğitim hakkını gasp etmektedir. Çocukların eğitim hakkı, anayasal bir haktır. Eğitim alanında bir sorun varsa, bunun tartışılacağı yer dini dernekler değil, yetkili mercilerdir.

Zorunlu eğitim kesintisiz ve kamusal bir hak olmalıdır. Ancak AKP iktidarı eğitimi özelleştirerek, kesintili hale getirerek ve zorunlu eğitimin süresini kısaltarak bu ‘yük’ten kurtulmaya çalışmaktadır. Mülakatlar ile binlerce gencin hakkına giren Yusuf Tekin, eğitimi gericileştirerek, devlet okullarını vasıfsızlaştırarak, okullaşma oranını düşürerek ve sözleşmeli öğretim uygulamalarını norm haline getirerek eğitime telafisi zor zararlar vermiştir. Bakan Tekin’in bir an önce istifa etmesi gerekmektedir.”

reklam

YORUM YAP