reklam
reklam
DOLAR38,7959% 0.04
EURO43,4237% 0.85
STERLIN51,6683% 0.94
FRANG46,1312% 0.57
ALTIN4.049,86% 0,36
BITCOIN104.231,081.528
reklam

Erbakan’dan İktidara ‘Fesih’ Soruları: Türkiye Bir Gece Ansızın Federasyonlaşacak Mıdır?

Yayınlanma Tarihi : Google News
Erbakan’dan İktidara ‘Fesih’ Soruları: Türkiye Bir Gece Ansızın Federasyonlaşacak Mıdır?
reklam

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim’de başlattığı İmralı süreci, terör örgütü PKK’nın fesih kararını aldığını duyurmasıyla yeni bir aşamaya geçti.

Örgüt tarafından yapılan açıklamada 5-7 Mayıs tarihleri arasında toplanan 12. Kongre’nin fesih kararı aldığı duyuruldu. Örgütün “PKK adıyla yürütülen çalışmaları”nın sonlandırıldığı ve silahlı mücadelenin sona erdiği ifade edildi. Fesih açıklamasında yer alan Lozan ve 1924 Anayasa’sına ilişkin ifadeler ise tepki çekti.

İşte PKK’nın fesih açıklamasında dikkat çeken detaylar

Sürecin nasıl devam edeceği henüz belirsizliğini korurken siyasilerden de değerlendirmeler gelmeye devam ediyor. Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, sürece ilişkin iktidara şartlı destek verdi ve çok sayıda soru yöneltti.

Partisinin İstanbul İl Başkanlığı binasında açıklama yapan Erbakan, PKK’nın fesih kararına ilişkin yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:

“40 BİNDEN FAZLA İNSANIMIZ KATLEDİLMİŞTİR”

Geçmişi kısaca hatırladığımızda görünen tablo; yakıcı, yıkıcı, kan donduran cinayetlerle dolu vahim bir tablodur. PKK, fesih kararı almış olsa da canavarca hislerle işlenmiş cinayetler, kurulmuş pusular, yıkılmış yuvalar gözlerimizin önündedir. Hiç kuşku yok ki, bölücü ihanetin mümessili PKK, kökü dışarıda bir terör örgütü olarak kurulmuştur. Türkiye’yi parçalaması, Türkiye’ye diz çöktürmesi, Türkiye’yi kalkınma yolunda tökezletmesi, Türkiye’nin, uluslararası çıkarlarının takibinde yorgun ve dermansız bırakılması hedeflenmiştir. 40 yılı aşan kanlı terör olaylarının yaşandığı yıllar boyunca, 40 binden fazla insanımız canice katledilmiş, on binlerce asker ve polisimiz ihanet tuzaklarıyla, mayınlarla, karakol baskınlarıyla şehit edilmiştir.

ŞARTLI DESTEK

Yürekler yanmıştır. Yürekler parçalanmıştır. 40 yıllık ihanetin aziz milletimize bedeli milyarlarca dolar olmuş, ülkemizin her bir ferdi kişi başına 10 binlerce dolarlık kayıplara maruz kalmıştır. Bu şartlar altında, bölücü terörün mensuplarının adeta ‘barış elçisi’ ilan edilmelerinin burukluk, şaşkınlık ve kırgınlığını yaşıyoruz. Her şeye rağmen, ihtiyatlı bir iyimserlikle ‘inşallah başka bir hesapları yoktur, inşallah ihanetin yeni bir sürümüne, terörün farklı bir evresine geçilmiyordur’ diyerek terörsüz Türkiye hedefine destek verdiğimizi, vereceğimizi beyan ediyoruz. Bu vesile ile aziz şehitlerimizin anne-babalarının ellerinden öpüyor, şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi şükranla anıyoruz. Aziz şehitlerimizin emanet ve hatırlarına, hafızamızda, dünya durdukça yer olacağını bir kez daha hatırlatıyoruz. Ruhları şad, mekanları cennet olsun inşallah.

SORULAR YÖNELTTİ

“Bu vesile ile de kaygı ve endişelerimizi bir kere daha sıralıyor, eğer barış olacaksa hilesiz ve takıyesiz olması gerektiğini hatırlatıyoruz” diyen Erbakan iktidara şu soruları yöneltti:

Fesih kararı alan PKK ile birlikte bağlı ve ilişkili tüm illegal örgüt ve yapılar da tasfiye edilecek midir?

Fesih kararı alan PKK’nın ağır silahlar da dahil olmak üzere tüm örgütsel donanımları Türkiye’ye ne zaman ve nerede teslim edilecektir?

Fesih kararı alan PKK’nın, taahhütlerine uyup uymadığı, silah ve donanımlarını sahada paralel terör yapılarına aktarıp aktarmayacağı ne şekilde kontrol altına alınacaktır?

PKK fesih kararı alırken, asıl önemli kolları olan PYD ve YPG’nin bu karardan etkilenmeyeceği ortadadır. Bu durumda Suriye ordusunun bel kemiği ana unsuru haline gelmesi gündemde olan PYD/YPG Türkiye için ciddi bir tehdittir. Bu noktada bir yandan terör örgütü tasfiye edilirken, diğer taraftan PYD/YPG’nin ana omurgasını oluşturduğu bir terör ordusuyla Türkiye’nin sınırdaş olmasının tehlikesi göze alınmakta mıdır? Bunun riskleri hesaplanmış mıdır?

Terör örgütü lider kadrolarının yaptıkları yanlarına kar mı kalacak? Üst düzey yöneticiler ne zaman ve nerede yargılanacaklar?

Kökü ve tasarımı dışarıda olan terör örgütleri ve terör faaliyetlerinin Suriye’de yeni ve daha ileri mevziyeler kazanmadan Türkiye’ye yönelik eylemlerden çekilecek olmaları yeterince inandırıcı mıdır? Yoksa şimdi ki ilk hedef, Suriye’de bir mevzi kazanmak, Suriye’de belki de bir devletçik haline gelmek ve sonrasında İran, Irak ve yeniden Türkiye’nin istikrarsızlaştırılması mıdır?

Ortadoğu’da bu gibi planların YPG’nin PYD’nin hamisi, eğiticisi, donatıcısı olan ABD ve İsrail dahli olmadan gerçekleşmeyeceği ortadadır. Bu noktada ABD ve İsrail bu sürecin neresindedir?

PKK’nın feshine imkan sağlayan, göz dolduran, güven kazanan teröristbaşı Öcalan’a bu sürecin sonunda ödül olarak ne verilecektir? Bununla ilgili pazarlık söz konusu mudur? Öcalan serbest mi kalacak, umut hakkından mı faydalanacak? Siyaset yapmasının önü mü açılacak, yoksa İmralı’dan Ankara ‘ya mı taşınacaktır. Daha onlarca soru sormak mümkündür.

Örneğin yeni anayasa bunun neresindedir? Kapalı kapılar arkasında kimlerle neler görüşülmektedir? Anayasa’dan eklenmesi ve çıkarılması düşünülen maddeler nelerdir?

Üniter yapımız korunacak mıdır? Yoksa Türkiye bir gece ansızın federasyonlaşacak mıdır?

reklam

YORUM YAP