DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, terör örgütü PKK’nın kendini feshetmesinin ardından partisinin ilk grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Bakırhan, Meclis’in rolüne vurgu yaparak, Orhun Abideleri’nden alıntılarla sürece geniş bir perspektiften yaklaştı.
Bakırhan, PKK’nın fesih kararına atıfta bulunarak 12 Mayıs’ı “geçmişin büyük yüklerini hafifletmenin başlangıç günü” olarak değerlendirdi. Toplumun yıllardır barışı beklediğini ifade eden Bakırhan, “Yıllardır umutla beklediğimiz bir sürecin kapısı aralandı”</strong; dedi.
İmralı Süreci’nin merkezinin TBMM olduğunu belirten Bakırhan, Kurban Bayramı’na kadar bazı düzenlemeler beklediklerini duyurdu. Bakırhan, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
- “Bu açıklamalardan sonra, insani, somut ve güven arttırıcı bazı düzenlemelerin bayram sonrasına bırakılmadan yapılması Türkiye’nin önünü açacaktır.”
- Kurban Bayramı’nı çifte bayram haline getirecektir. Bu konuda yürütme erkinin üzerine düşen görev ve sorumluluğu yerine getirmesini bekliyoruz.”
- “Bütün bu temennileri gerçeğe dönüştürecek barışın ve çözümün adresi meclistir. Sayın Öcalan da meclisi işaret etti.” PKK yaptığı kongrede meclisi işaret etti. Biz de diyoruz ki: “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.” sözü artık gerçeğe dönüşsün. Meclis barışın kurucu gücü olsun. Cumhuriyeti kuran bu meclis 100 yıl sonra cumhuriyeti demokratikleştirsin.”
- Kürt meselesinin çözümü ve ülkemizin demokratikleşmesi için tarihi bir görev meclisin önünde duruyor. Tüm erklerin artık sorumluluk üstlenme zamanıdır.
Orhun Abideleri’nden Örnek Verdi
Bakırhan, konuşmasının en dikkat çekici anlarından birinde Orhun Abideleri‘nden örnek verdi. Bakırhan şöyle konuştu :
- Orhun Abideleri’nden bir uyarlama yaparak belirtmek istiyorum; “Barış aç olanı tok etmek, az olanı çok etmek için büyük bir fırsattır.” Bu sürecin gelişmesinde büyük sorumluluk üstlenen başta Sayın Öcalan’a, çözüm yolunda cesur bir duruş sergileyen Sayın Bahçeli’ye, bu iradeyi sahiplenen Sayın Erdoğan’a ve sürece destek sunan tüm arkadaşlarımıza şükranlarımı sunuyorum.
Bakırhan’ın konuşmasına dair detaylar ise şöyle:
Tarihî bir süreç içerisindeyiz. Toplum yıllardır bu günleri bekliyordu. Barışın, eşit yurttaşlıkla taçlandırılması gerektiğini vurguladı. Yapılan açıklamalar, Türkiye toplumunun barışa susadığını gösteriyor.
Kürt şair Piremert’in söylediklerini örnek göstererek, geçmişte yaşanan acıların ardından barış için umutlu olduğumuzu dile getirdi.
12 Mayıs’ta PKK’nın kongresinin sonuçları demokratik çözüm için önemli bir fırsat doğurmuştur. Bu tarih gelecekte önemli bir dönüm noktası olarak anılacaktır.
Dolayısıyla tüm bu süreçler, toplumun barış taleplerine kapı açacak adımlar atılması gerekliliğini ortaya koyuyor. Bu tarihi süreçten kaçış yoktur. Silahlar susuyorsa demokratik siyaset konuşmalıdır.
Çatışmaların son bulması, barışın egemen kılınması için ortaklaşma çağrısında bulundu. Siyasetin ve demokratik sürecin gerekliliğini vurgulayan Bakırhan, Türkiye’nin iç barışının sadece ülkemiz için değil, Ortadoğu’nun barış havzası için de büyük önem arz ettiğini belirtti.
Bakırhan, “Artık barıştan yana olma zamanıdır. Olmayanları vicdanlarımıza emanet ediyorum.” şeklinde ifade etti. Barışın her kesim için zafer olacağını ve paylaşmak için yola çıkıldığını belirtti.
Bu sürecin başarıya ulaşması için toplumun her kesiminin üzerine düşeni yapması gerekmektedir.
