

Avrupa Birliği (AB) – Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Thomas Ossowski, Avrupa Günü kapsamında gazetecilerle bir araya geldi. Ossowski, Cermodern’de düzenlediği basın toplantısında, Türkiye ile katılım müzakerelerine 20 yıldan fazla bir süre önce başladıklarını belirterek, “Ancak siyasi nedenlerle bu süreç durma noktasına geldi. Ancak bir süre önce, müzakereleri değil ama Türkiye ve AB arasındaki ilişkileri yeniden başlatma kararı aldık ve bunu çok somut adımlarla hayata geçirdik. İlişkilerimizde çok uzun süredir bir duraklama söz konusuydu” dedi.
Ossowski, “Ben çok şanslıydım; Ankara’ya ailemle birlikte, Dışişleri Bakanı Fidan’ın Brüksel’deki Gayriresmi Dışişleri Bakanları Toplantısı’na katılmasından sadece üç gün sonra geldim. Bugün de Varşova’daki başka bir gayriresmi toplantıya katılıyor. Bu, AB-Türkiye ilişkilerinin yeniden başlaması olarak görülüyor” diye ekledi.
“İmamoğlu’nun Tutuklanmasıyla Birlikte İlişkiler Biraz Soğudu”
AB ve Türkiye arasında ticaret, ekonomi gibi konularda yüksek düzeyli diyalogların geçen yıl yeniden başlatıldığını hatırlatan Büyükelçi Ossowski, yakında göç ve güvenlik konularında da yüksek düzeyli diyalog toplantılarının yapılacağını belirtti. Ossowski, “Diğer alanlarda da iş birliği yaptık. Son aylarda ve yıllarda Türkiye ile AB yaptırımlarının Rusya tarafından delinmesini önleme konusunda ortak bir anlayış geliştirdik” dedi. Bunun yanı sıra, “Ancak Belediye Başkanı İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla birlikte ilişkiler biraz soğudu. Avrupa Konseyi’nin geçen yıl yürüttüğü stratejik ilişkiler tartışmasında, Avrupa liderleri Türkiye ile Avrupa ülkesi ve aday ülke olarak yeniden angajman kurulmasını istediklerini açıkça belirtti. Türkiye’nin masaya koyabileceği çok şey var. Ancak bazı koşullar var ve bu koşullardan biri de iç reformlarda ilerleme sağlanması ve demokratik haklarda gerileme yaşanmaması” ifadelerini kullandı.
“Kimse Türkiye’yi Zorlamadı, Türkiye Kendi Aday Olmak İstedi”
7 Mayıs’ta Avrupa Parlamentosu’nda kabul edilen Türkiye Raporu’nu anımsatan Ossowski, “AB olan biteni yakından izliyor. Bizim açımızdan değerlendirme yapmak zor. Ahlaki üstünlük taslamak istemiyoruz ve yargılayıcı olmak istemiyoruz. Türkiye için iyi bir ortak olmak istiyoruz ve bunu ön plana çıkarmak istiyoruz” dedi. Ossowski, ortak değerlere dikkat çekerek, “Kimse Türkiye’yi zorlamadı, Türkiye kendi aday olmak istedi. Bu adaylık, hukuk devleti, demokrasi, ifade özgürlüğü, toplanma özgürlüğü gibi Kopenhag kriterlerine bağlılığı içeriyor” dedi.
Ossowski, vize sorununa da değinerek, “Türkiye, Çin’den sonra en fazla Schengen vizesi alan ülke” ifadelerini kullandı. “Medyada çıkan haberler propaganda niteliğinde” diyen Ossowski, “AB ya da Schengen ülkeleri ‘Türk vatandaşlarının vize başvurularını reddediyor, kapıları kapatıyor’ gibi iddialar tamamen yanlıştır. Konsolosluklar dolup taşıyor. Üye ülkeler, vize süreçlerini hızlandırmak için yoğun çaba harcıyor. Ayrıca, Türk vatandaşlarının çok girişli ve uzun süreli vize almasını kolaylaştırmak için çalışmalar yapıyoruz” dedi.
“Kosova Bile Kriterleri Yerine Getirdiği İçin Vizesiz Seyahat Hakkına Sahip”
Türkiye’nin Schengen ülkelerine vizesiz seyahat hakkını elde edebileceğini belirten Ossowski, “AB’ye aday olan tüm ülkeler vizesiz seyahat hakkına sahip. Hatta Kosova bile, ki resmi olarak aday ülke değil, bu kriterleri yerine getirdiği için vizesiz seyahat hakkına sahip oldu. Türkiye ise bu kriterleri yerine getirmeyen tek aday ülkedir” şeklinde konuştu. Büyükelçi, “Burada bulunduğum süre boyunca muhataplarıma hep söyledim: Lütfen Schengen ile bu konuda yeniden müzakere edin ve kriterleri yerine getirin. O zaman bu vize randevularındaki yoğunluk ve dolandırıcı seyahat acentelerinin halkın zor durumunu istismar etmesi gibi sorunlar ortadan kalkar” ifadelerini kullandı.
Ayrıca, “Bazı ülkelerin konsolosluklarında yoğunluk daha fazla. Tüm konsolosluklar personel artırılması için çaba harcıyor. Bu yoğunlukta seyahat acenteleri tarafından yapılan sahtekarlıkların etkisi büyüktür. Konsoloslukların randevu takvimine yeni boşluklar eklendiği anda, bu boşluklar ajanslar tarafından hızlıca kapatılıyor. Kendi gözlerimle gördüm, bir acente 500 Euro karşılığında ikinci bir vize randevusu vaadinde bulunuyordu. Bu çok yanlış, bu tamamen suç” dedi.
“Demokratik Bir Rekabet Ortamına İhtiyacımız Var”
CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun X (Twitter) hesabının erişime kapatılması hakkında konuşan Ossowski, “Ben şahsen X kullanmıyorum. Elon Musk’dan ne kadar güvenilir biri olduğunu düşünmüyorum. Ancak ifade özgürlüğüne ihtiyacımız var ve muhalefet görüşlerini dile getirebilmelidir. Demokratik bir rekabet ortamına ihtiyaç var. Bu son gelişmeleri ben de gördüm ve bunun olumlu bir gelişme olmadığını düşünüyorum” şeklinde yanıt verdi.