CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 23 Mart’tan beri tutuklu olan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu cezaevinde ziyaret etti. Ziyaretin ardından düzenlediği basın toplantısında Özel, şu açıklamalarda bulundu:
“Türkiye’nin geleceğini aydınlatan ve umutları yeşerten bir mesajla başlamak istiyoruz.”
Bazı hukuk fakültelerinde tutuklama tedbirinin son çare olarak uygulanması gerektiği vurgulanıyor. Bu sınavlardan geçen öğrenciler diploma alarak hakim ve savcı oluyorlar, fakat zamanla okuduklarını unutup tutukluluğun ceza haline dönüştüğünü gözlemliyoruz. Gelinen noktada tutuksuz yargılama kararının bir sevinç kaynağı olması gerektiğini düşünüyoruz.
Ekrem İmamoğlu ve İBB dosyası özelinde, bu tutuklamalar sırasında soruşturma aşamasının gizli olması gerekirken savcılık tarafından gizliliğin ihlal edildiği ve yüzlerce kanıtın yayımlandığına dikkat çekiyoruz. Ayrıca, daha önce hiç sorulmamış soruların varmış gibi gösterildiği iddiaları da ortaya atıldı.
Sorulan her soruya net cevaplar verildi, fakat bir tane bile kanıt bulunamadı. Davanın TRT ve diğer televizyon kanallarından canlı yayınlanmasını talep ediyoruz, böylece atılan iftiraların ve verilen cevapların duyulmasını sağlamak istiyoruz.
19 Mart darbesinin birçok aşaması var. Şu an ‘dijital darbe’ aşamasıyla karşı karşıyayız. Soruşturmayı yürütmekte olanlar mahkeme kararıyla darbenin dijital boyutunu faaliyete geçirerek İmamoğlu’nun sosyal medya hesabını kapatmaya çalışıyorlar.
Dünya siyaset tarihinde, rakibini saf dışı bırakmak için güç kullanma konusunda başka bir örnek bulmak zor. Tarihimizde Ekrem İmamoğlu kadar hukuk çiğnenerek, zulme uğrayan başka bir siyasetçi yoktur.
Kesinlikle iktidar, bu eylemleri esnasında dünyaya gücünü göstermekteydi. Güç sergileme döneminde gözaltına almalar, tutuklamalar ve yargılamalar oldu. Bu süreci toplumda ciddi bir şok ile geçirmiş olduk. Biz durumu tepki göstererek atlattık, şimdi iktidar psikolojik bir şok evresine girdi.
İktidar niyetlenirse geri adım atmaya çalışıyor, fakat sonrasında kendi çözümleme süreciyle geri adımlarını telafi etmek için daha sert bir tutuma geçiyor. Geçmişte diplomasını iptal ettikleri kişilerin banka hesaplarına ve İBB’yle iş yapan şirketlere el koymaya kalkarak algı yaratmaya çalıştılar.
Bugün geldiğimiz durum panik aşamasıdır. Aileyi hedef almak ve sosyal medya hesaplarını kapatmak gibi absürt bir noktaya vardı.
Kararda ‘Tutuklu olmasa kullanabilir, kamu düzenini bozabilir’ ifadeleri yer almakta.
(İmamoğlu’nun ilgili mesajını okuduktan sonra) Bu, anayasanın askıya alındığını itiraf etmektir. Vatandaşların şikayet etme, suç duyurusunda bulunma hakkı vardır ve bunu yapmak için izin almalarına gerek yoktur. Bu darbeciler, anayasayı askıya aldıkları için ‘suç işlemeye alenen tahrik’ gerekçesiyle X hesabını kapatıyorlar.
Buradan X’in yöneticilerine yaptığımız başvuruya da dikkat çekmek isterim.
X’in Türkiye’deki avukatı Gönenç Gürkaynak, “Ben kapatmadım, ama müvekkilimin davalarını takip ediyorum. Müvekkilim bana görev verdi, bu karara itiraz et.” demektedir.
Dilekçede “Her yerde suç işleyin” gibi bir ifade bile Yargıtay tarafından suç sayılmadı. Bu sözler geçerli olmamakta. X bu karara uymayabilir; ancak yine daraltılacaklardır. Bant daraltma uygulandığında lisans iptali gündeme gelebilir. Biz, X’in kendi şirket prensipleri çerçevesinde bu engellemelere girmemesi gerektiğini savunuyoruz.
Türkiye kamuoyuna da duyuruyoruz ki ‘Bu karardan biz mağduruz’, engellendikleri X de bu kararın yanlış olduğunu belirtmektedir.
Sonrasında ne yapacağız? Sayın Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş’ın ‘Bu hesabım Ekrem Bey’e aittir’ şeklindeki açıklamasına teşekkür ediyor ve bu dayanışmanın tüm CHP’liler tarafından sürdürülmesini talep ediyor. İmamoğlu, ilk mesajını ve sonraki mesajlarını kısa bir süre içinde hashtagi ile paylaşacak ve Mansur Başkan bu hesap üzerinden paylaşım yapacaktır.
Ekrem İmamoğlu’nun uluslararası bir sosyal medya hesabı mevcuttur. Bu hesabı, bundan sonra ana hesap olarak kullanacaktır.
