Hayatını kaybeden sanatçı ve DEM Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in İstanbul’daki Atatürk Kültür Merkezi anma töreninin ardından, CHP lideri Özgür Özel’e yumruklu bir saldırı gerçekleştirildi.
Bu saldırıyı şiddetle kınıyor ve CHP lideri Özgür Özel’e geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.
Saldırgan hemen gözaltına alındı.
İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, saldırgan S.T.’nin daha önce iki çocuğunu öldürmekten ve hırsızlık, tehdit gibi suçlardan sabıkalı olduğu belirtildi.
Saldırganın bir cani olması, saldırının siyasi olmadığı anlamına gelmez. Eğer bu eylemi yönlendiren kimseler varsa, onların da mutlaka ortaya çıkarılması gerekir.
“Katilin biri cezaevine atıldı” diyerek bu olayı kapatmak doğru değildir.
CHP’nin de buna izin vermemesi gerekiyor.
Bir önceki Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik saldırıda da, “inek hırsızı, ne olacak” denilerek, saldırgan birkaç gün gözaltında tutulup serbest bırakılmış ve bazı kesimlerce kahraman gibi gösterilmişti.
Özgür Özel, saldırının ardından çok olgun bir değerlendirme yaparak, bu eylemin Sırrı Süreyya Önder’in cenaze töreninin ve anısının önüne geçirilmemesini rica etti.
“Bu yumruk bize değmez” dedi.
Ayrıca, kendisine yapılan saldırıyı tüm sivil siyasete yönelik bir saldırı olarak gördüğünü belirterek polemik yaratmamak adına ortamı sakinleştirici bir açıklama yaptı.
Özel, saldırganın kimlerin yönlendirdiğinin önemli olduğunu da vurguladı.
Kılıçdaroğlu’na yapılan saldırının geçiştirilmesine, kapatılmasına asla izin verilmemelidir.
CHP’nin güçlenmesi ve iktidar yürüyüşüne geçmesi dönemlerinde, CHP liderlerine karşı suikast girişimleri ve saldırılar artmıştır.
Bunlar elbette tesadüf değildir.
CHP’nin İkinci Genel Başkanı İsmet İnönü, Demokrat Parti iktidarı döneminde birçok suikast girişimine maruz kalmış, yolları kesilmiş ve arabasına saldırılar düzenlenmiştir.
CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit de, partisini iktidar hedefiyle yönettiği dönemlerde sık sık suikast girişimlerine hedef olmuştur.
Ecevit, 1973’te Isparta’da, 1975’te Bolu Gerede ve Elazığ’da, 1976’da New York’ta, 1977’de Niksar’da ve Gümüşhane Şiran’da, 1987’de Nevşehir’de saldırılardan kurtulmuştur.
Ecevit’ten sonraki Genel Başkan Deniz Baykal hakkında da suikast ihbarları gerçekleşmiş, programları değiştirilmiştir.
Baykal’dan sonra CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da suikast girişimlerine hedef olmuş, linç girişimi ile karşılaşmıştır.
Kılıçdaroğlu, 2016’da parti konvoyuna PKK’lı teröristler tarafından açılan ateş ile suikaste uğramış, neyse ki yara almadan kurtulmuştur. Ancak bu saldırıda 1 asker şehit olmuş, 2 asker yaralanmıştır.
Ayrıca, Kılıçdaroğlu, 2019’da Ankara’nın Çubuk ilçesindeki bir cenaze töreninde saldırıya uğramış, yumruk atan saldırgan tarafından linç edilmek istenmiştir. Kılıçdaroğlu, korumaları tarafından bir eve sokularak kurtarılmıştır.
Türkiye, terörden ve siyasetteki şiddetten çok çekmiş, ağır bedeller ödemiş bir ülkedir.
Son günlerde CHP’ye yönelik saldırılar artış göstermektedir.
Konya’da bir parti aracının önü kesilmiş, küfürler edilmiş ve havaya ateş açılmıştır.
CHP Lideri, dün yaşanan yumruklu saldırıya uğramıştır.
CHP’nin güçlendiği bir dönemde, bu saldırıların arkasında hangi güçlerin bulunduğu büyük bir önem taşımaktadır.
CHP, bu saldırıların adi bir olaymış gibi kapatılmasına asla izin vermemeli ve siyasette şiddeti, terörü sokmaya çalışanların açığa çıkarılması için yoğun çaba göstermelidir.
