reklam
reklam
DOLAR39,2875% -0.11
EURO44,7841% -0.54
STERLIN53,1658% -0.45
FRANG47,7837% -0.45
ALTIN4.177,02% -1,41
BITCOIN105.246,221.292
reklam

600 Milyon İnsan Tehlike Altında: Gıdamız Gerçekten Güvenli Mi?

Yayınlanma Tarihi : Google News
600 Milyon İnsan Tehlike Altında: Gıdamız Gerçekten Güvenli Mi?
reklam

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ile Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) iş birliği içinde her yıl 7 Haziran’da kutlanan Dünya Gıda Güvenilirliği Günü, bu yıl “Bilimin Işığında Eylemler” temasıyla gerçekleştiriliyor. Bu özel gün, güvenli gıdaya erişimin önemine vurgu yapıyor.

FAO’nun 2025 Dünya Gıda Güvenilirliği Günü Raporu’na göre, her yıl dünyada 600 milyon insan gıda kaynaklı hastalıklarla mücadele ediyor. Bu hastalıkların tedavi maliyetleri yıllık 15 milyar doları bulurken, düşük ve orta gelirli ülkelerde üretkenlik kaybı ve sağlık harcamaları nedeniyle ekonomik zarar 110 milyar doları geçiyor.

FAO Türkiye Temsilci Yardımcısı Ayşegül Selışık, Anadolu Ajansı’na verdiği röportajda, güvenilir gıda konusundaki farkındalığın artırılması gerektiğine dikkat çekti. Selışık, şu ifadeleri kullandı:

“Tükettiğimiz gıdanın güvenli olmaması durumunda ona gıda demek mümkün değildir.”

Gıda güvenilirliğinin yalnızca üretim aşaması değil, aynı zamanda mevzuat ve denetim süreçlerini kapsayan bir disiplin olduğunu vurgulayan Selışık, tüketici bilincinin önemine de değindi:

“Aldığınız ürün gerçekten hijyenik olarak üretilmiş mi? Gıda kodeksine uygun mu? Bakanlığın denetiminden geçmiş mi? Eğer bu süreçlerin her aşamasından geçmiş bir ürün alıyorsanız, güvenilir bir gıda tüketiyorsunuz demektir.”

Gıda güvenilirliği ile ilgili verileri paylaşan Selışık, durumu şöyle özetledi:

“420 milyon insan, güvenilir gıda tüketmemekten dolayı hayatını kaybediyor. Ayrıca 5 yaş altındaki çocukların güvenilir olmayan gıdalar nedeniyle hastalandığı ve ölüm riskiyle karşı karşıya olduğu yaklaşık 125 milyon çocuk var. Bu rakamlar oldukça korkutucu.”

Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri çerçevesinde açlığa son vermenin mümkün olabileceğini hatırlatan Selışık, bunun ancak güvenilir gıda ile gerçekleşebileceğini belirtti:

“Üretilen gıdanın bilimsel yöntemlerle üretilip gerekli denetimlerden geçmesi, tedarik zinciri boyunca doğru bir şekilde taşınması gerekmektedir.”

Üretim sürecinde çiftçiden tüketiciye kadar herkesin sorumluluk taşıdığına dikkat çeken Selışık, denetimsiz üretimin risklerine de değindi:

“Çiftçilerin de bu süreçte dikkatli olması gerekir. Pestisit kullanımı, hasat zamanı gibi faktörler ürünün güvenilirliğini etkileyen önemli unsurlardır.”

FAO’nun Türkiye ile iş birliği çerçevesinde yürütülen projelere de değinen Selışık, Türkiye’nin Orta Asya’daki çalışmalara öncülük ettiğini vurguladı. Türkiye’nin AB ile uyumlu mevzuatı sayesinde Orta Asya ülkelerine uzman desteği sağladığı belirtildi.

Ayrıca FAO’nun Türkiye’de yürüttüğü yeni projelerden biriyle, pazarlarda açıkta satılan doğal ürünlerin hijyenik koşullarda sunulmasına yönelik çalışmalar gerçekleştirildiği öğrenildi. Bu projeyle beraber tüketicilerin bilinçlendirilmesi hedefleniyor.

Gıda israfının önlenmesine yönelik 10 yıllık bir eylem planı hazırlığı üzerinde de çalışan Selışık, “Bu plan FAO’nun teknik desteğiyle oluşturuldu ve benzer dünya girişimleri ile uygulanıyor” dedi.

Rusya-Ukrayna savaşı ve İsrail-Filistin çatışmalarına değinen Selışık, bu bölgelerde tarım arazilerinin tahrip olması nedeniyle açlık oranlarının arttığını ifade etti:

“Açlık durumu o bölgelerde giderek artmakta. Kullanılamaz hale gelen araziler, bu sorunu daha da derinleştiriyor.”

Savaş ortamında hijyenik gıda üretiminin de zorluğunu vurgulayan Selışık, FAO’nun bu bölgelerde teknik projeleri hayata geçirmeye çalıştığını belirtti. Ancak insani yardımların BM’nin diğer kuruluşları tarafından yürütüldüğünü ifade etti.

Son olarak barışın önemine değinen Selışık, “Çatışmaların sona ermesi, barışçıl bir ortamın sağlanması hepimizin dileğidir. Dilerim en kısa zamanda bu çatışmalar son bulur.” diyerek sözlerini tamamladı.

reklam

YORUM YAP